füruzan

• izmir kitap fuarı aracılığıyla tanıştığım ve aşık olduğum yazar. inanılmaz bir şahsiyet, fuar'da olduğu her gün gittim ziyaretine, görüştük. çok hoş diyaloglar geçti aramızda:
  -benim sinemalarımı kendisi temize çekememiş, temize çekerken hep düzeltme yaparmış. bu yüzden ece ayhan temize çekmiş o mis gibi, dupduru öyküyü.
  -ünlü biriyle evliyken^*, ekim devrimi'nin yıldönümü dolayısıyla sovyet konsolosluğunda yapılan bir resepsiyonda kültür ateşesiyle rus edebiyatı'nı enine boyuna konuşmuşlar, yaklaşık 40-50 dakika, ardından ateşe rus edebiyatı hakkında üniversitelerinde konferans vermek üzere füruzanı üç aylığına rusya'ya çağırmış, hiçbir şeyi düşünmeden 'evet' demiş füruzan da. öğrencilerin türkçe bilmemesi nedeniyle gidememiş, ateşe de çok şaşırmış füruzan'ın rusça bilmeyişine, çünkü anlattıkları yapıtların rusça orjinallerinden alınmış gibiymiş.
  -zamanımızın bir kahramanı kitabını almamı şiddetle önerdi, yanımda olan tüm poşetlere bakacağını söyledi ve beni can yayınlarına yolladı. koşup aldım. geldiğimde uzattım kitabı, içine çekti doya doya. 'okudukça beni hatırlayacaksın, farkındasın değil mi?' dedi. sözlük, söz ki unutmayacağım.
  -kocaeli üniversitesinde okuyan bir genç arkadaş da geldi ben füruzan'la konuşurken, ben füruzan'ın sağında, o solunda diz çökmüş konuşuyoruz. tam o sırada önümüzden geçen hidayet karakuş bağırdı: 'işte füruzan! genç erkekleri önünde diz çöktüren yazar!'