6 entry daha
  • "bu akşam çok şık ol, seni bir yere götüreceğim, sürpriz" diyen bir sevgilinin sevgilisi olarak çok heyecanlanıp, normalde bu tarz şeylere alışık olmadığınız için durumu gayet ciddiye alıp kuaförde sade bir topuz yaptırırken sevgiliden "lastiğim patladı, yardıma gel" telefonundan sonra apar topar kuaförden ayrılıp lastiğin patladığı yere gidip, saça başa bakmadan lastiği değiştirmeye yardım etmek. hazırlanmak için eve gittiğinizde vücudunuza süper yakışan bir mini siyah saten elbise ve altına seksi bir topuklu ayakkabı giymenize, hatta çok sade ve şık bir topuz yaptırdığınızı düşünmenize rağmen, sevgiliden "babaanne gibi olmuşsun" lafını işitmek. "her neyse" deyip aldırmadan hazırlanmaya devam etmek. araba binmiş giderken sevgilinin iş için bir yere uğrayacak olmasına, hatta yarım saat kadar -zaten uzun olan bacakların bir de 15 cm topukluyla daha da uzamış haliyle- arabada beklemeye ses çıkarmamak. bugün için her tersliği atlattık, yaşasın, artık sürprize doğru ilerleyebiliriz diye düşünürken lokalizasyonun çiğli kipa olduğunu farketmek. sevgilinin seni sinema salonuna götürüp "işte geldik" demesi.
    afallayarak etrafına bakınan zavallı süslü kadının (topuzlu, mini saten elbiseli ve topuklu ayakkabılı) bunun bir şaka olduğunu düşünmesi.
    sonuç: etrafındaki insanların şıpıdı parmak arası terlikler ve şortlarla dolaşmasına rağmen, "(bkz: sex and the city 2)"nin galasından keyif almak. sevgiliye "en azından film ile uyum sağladım" demek.
427 entry daha
hesabın var mı? giriş yap