6 entry daha
  • ben bu şaheseri dinlerken ağlıyorum, bazen çok şaşırıyorum hala titireten birşeyler var içimizi. insan ne kadar değişir, ne kadar şaşar yolundan, başka siyasi fikirlere dalar geçmişini unutur, yaşam tarzı ne kadar değişir, ne kadar başkalaşır? ben bu eseri dinleyince yeniden şunu farkediyorum, demekki devrim ve devrimcilik ise mesele illa dönmeden ve ortayolculuktan bahsedilemez. eğer insanlar birsürü değişiyor ve yine de dağlara doğru kalıyorsa, sıyrılıp gelen varsa, orada devrimle başka bir ontolojik bağ vardır. bu bağın yapısı değişir, başkalaşır ama her daim hiçbirşeyi yoksa bir izi vardır, taa şuramızda. varlığımızı kendine kenetlemiştir aslında devrim, sevda, dağ, emek ve özgürlük. bu eserde bu külliyatın tamamı vardır.

    edit:bu şarkıya ait hissettiğim şeylerin benzerini bana yaşatan, belki daha 17 yaşında bile olmayan kız, üzerine kırmızı bir önlük giyen devrime küçücük yüreğini adayan, kendilerini bilmeyen birisine partilerini tarif ederken "fideli tanıyor musunuz, işte biz onun gibiyiz" diyen can, sen hep varol.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap