2 entry daha
  • arşiv görüntüleri kullanma şansına sahip biyografik filmler ve belgeseller, seyircisini mesafeli bir bakma eyleminin içine hapsetmek yerine tanıklıkeden/yaşayan konumuna sokarak tekil ve özel bir deneyim yaratma konusunda çaba göstermeksizin avantajlı oluyorlar.

    project nim de böyle bir belgeseldi. ne kadar talihsiz olursa olsun, tarihte özel bir yeri olan şempanze nim'in hikayesi insanlar ve insanlık hakkında çok şey söylüyor. hayvanlar üzerinde kurulan her türlü iktidarı (doğrudan şiddet içermeyip dil ile kurulan iktidar da dahil) okuyabilmek için hastalıklı zihinlerimizin ihtiyaç duyduğu o kişisel teması sağlıyor.

    bilim üzerine bir film izlemek isteyen zavallı pozitivistler için de bir ihtimal hayatın kendisinden kopukluklarını yansıtacak bir ayna görevi görür. göremeyenlere ben cevap vereyim, bilimkurgu falan izleyin. hayvan hakları falan bunlar ilginç şeyler değil aslında. sonuçta zaten ölüyolar yani di mi?

    evrenle olan bağını kendi elleriyle her gün katletmekle lanetlendiği ve bunu kabul de edemediği için takıntılı bir şekilde baktığı her yerde kendisini görmek derdindeki zavallı insan için hazmetmesi zor bir film. tanıklık/eşlik etmesi ise benzerlerine oranla çok daha kolay, bu da nim'in şirinliği olduğu kadar belgeselin de başarısı. daha zor ve travmatik bir tanıklık için earthlingsi öneririm. kim izleyecek ama hayvan hakları falan yaa.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap