4 entry daha
  • köken olarak double yerine dub'tan geldiğini zannettiğim ama pek de emin olamadığım kelime.

    dublaj dediğimiz şey zor bir iştir efendim. iyi dublaj için en birinci koşul iyi çeviridir. kitap çevirisinden farklı olarak, anlam olarak istenilen vermenin yanı sıra, konuşma süresi ağız kıpırdamasıyla paralel olarak önem taşır. ayrıca, seslendirmeyi yapan kişinin, hakiki oyuncunun orda verdiği ruh halini, tonalitesini çok dikkatli ayarlaması gerekir. oyuncunun iyi oynayamadığını düşünüp kendinden çok fazla şeyler katarsa sıçıp sıvama ihtimali de artar, fakat ruhsuzluk ta etmemesi gerekir. örneğin fred çakmaktaş'ın duş alırken "su akar güldür güldür gel de yar beni güldür" adlı türküyü seslendirmesi sevimlidir, fakat sylvester stallone'un inşallah demesi aynı oranda hoş karşılanmayabilir. şirinler'de güçlü şirin seslendirmesi de unutulmazdır, dikkat ediniz.

    bir diğer mühim husus da işin teknik boyutudur.seslendirme yapıcam derken ambiyansın sesini yok edenler de vardır, kıt kanaat bi muzik gelirse arkadan kendimizi mutlu hissederiz. bu yüzden kötü dublaj insanları altyazıya olan ilgiyi arttırmıştır. ha kaliteli dublaj mı altyazı mı derseniz, ben gene altyazıdır derim.
95 entry daha
hesabın var mı? giriş yap