238 entry daha
  • tercih meselesi değildir, erkek egemenliğin genç bünyede yarattığı etkidir. "kız", evlenmeden önce sevişmek dahil bir çok etkinlikte bulunmuş olabilir, bu etkinliklerden bir kısmını başka erkeklerle yapmış olabilir. bu etkinliklerden bir kısmı zevk verici de olabilir. ayrıca "kız" daha önce birilerine aşık olmuş da olabilir. bunlar "bünyemizi" çok etkilemiyor, ama zar etkiliyor. paket açılmamış olacak. neden? işte, çünkü bünye "kız"ın kullanılmamış bir mal olması gerektiğine inanmış, onu kucakta hoplatılan bir oyuncak olarak hayal etmiş, kendinden önce kimse oynamasın istiyor. erkek egemen kültürün bir defekti işte. oysa "kız" da, evlenmeden önce de, çeşitli zevklere sahip ve o da oğlanlarla "oynama" hakkına sahip.

    ha "yok ben ille kullanılmamış oyuncak, birinci el mal isterim" diye tutturan varsa söyleyelim, evlenmeyi düşündüğünüz her "kız" zaten ikinci el olacak: başta babaya aitti, şimdi kocaya devrediliyor. inanmazsanız, ismindeki kadın ibaresi çıkartılarak "aile ve sosyal politikalar bakanlığı" adını alan bakanlığa, kadına kadın değil de anne ve eş demekle övünen devlet büyüklerimize, bireylere değil birilerinin (erkeklerin) eşleri ya da kızları olan kişilere sigorta hizmeti sunan sigorta kurumumuza, ağaçların yapraklarına, yumurtadaki cana falan bakın. kadın bir birey değil, birine ait bir şey her zaman, bugünse bu durum her türlü kadın (feminist) itirazına rağmen kurumsallaştırılıyor. o yüzden de bugün din, töre, kültür gibi kadim ezicilerin etkisinde olmadan da, modern bir şımarıklıkla, bir tercih gibi sunularak da kadının mal yerine konması bünyelerce deneyimleniyor. "yeni oyuncak" isteme şımarıklığının, sarışın kadın istemekten, spor ayakkabı tercih etmekten farkı yok yani bugün. yersen.
292 entry daha
hesabın var mı? giriş yap