2 entry daha
  • din üzerine yazılmış mükemmel bir diyalog içeren schopenhauer kitabıdır.

    ''gerçek felsefe çabalarına , samimi hakikat arayışlarına , en soylu insanların bu en soylu çağrısına bizzat devlet tekeliyle uydurulmuş olan bu geleneksel metafizikten daha karşıt bir şey olabilir mi? onun yasak ve dogmaları her kafaya en erken yaşlarda öylesine bir gayret ve sağlamlıkla kazınmaktadır ki ; o kafa , mucizevi bir esnekliğe sahip olmadıkça bir daha ömür boyu bunların etkisinden kurtulamamaktadır. bu şekilde her sağlıklı aklın temeli , özgün ve yansız yargı yeteneği ebediyen felç ve harap edilmektedir. inanca yatkınlığın en güçlü olduğu dönem çocukluktur. bu yüzden insanlar öncelikle ve en fazla bu nazik dönemi ele geçirmek için her yolu denerler. inanç öğretileri , mucize hikayeleri ve korkutmalar en çok bu şekilde kök salar. bu, durumda bu öğretiler hakkında ortaya çıkabilecek bir kuşku ihtimali ya bütünüyle gözardı edilir , ya da kuşkunun sonsuz felakete götüren ilk adım olduğuna işaret etmek için şöyle bir değinilip geçilirse , bunların bıraktığı etki öylesine derin olacaktır ki , kural olarak onlardan kuşkulanmak hemen hemen kişinin kendi varlığından kuşkulanması kadar imkansız olacaktır. bu yüzden din , akla uygun bir kanaat meselesi değil , erken yaşlarda , henüz herhengi bir sınamaya tabi tutma imkanına sahip değilken taze dimağlara yerleştirilmiş bir inanç meselesidir.
    bu açıdan bir kimsenin daha çocukluktan gençliğe adım atar atmaz onun zihnine belli önerme yahut dogmaların yerleştirilmesi ve sonsuz kurtuluşunu tehlikeye atmaksızın kendisine belletilen şeylerden asla kuşku duymayacağına kesinkes ikna edilmesi korkunç birşeydir. bu inanç , her türlü bilgimizin temelini etkileyen , dolayısıyla ebediyen bakış açımızı belirleyen önermelerdir. bunların kendilerinin yanlış olması halinde bakış açımız da ebediyen bozulup çarpıtılmış olur.''
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap