47 entry daha
  • müzikallerden nefret eden birisi olarak audrey hepburn'ün başrolünü üstlendiği bu üç saatlik filmi sevdiğimi söyleyebilirim. hikayesi basit. sokakta yaşayan, babası ayyaş olan, çiçek satarak hayatını idame ettiren eliza bir akşam zengin ve üst sınıf mensubu henry ile karşılaşır. henry, eliza'ya "altı ayda senden bir leydi yaratabilirim" deyince eliza bu hayattan kurtulmak için sonraki gün soluğu profesörün evinde alır ve profesörün arkadaşı da "iddia ediyorum ki altı ayda bu kızdan bir leydi yaratamazsın" deyince profesör, eliza'yı eve yerleştirir ve ondan bir leydi yaratmaya çalışır. üç saat sürmesine rağmen eğlenceli bir filmdi ve hiç de sıkmadı. şarkılar da diğer müzikallerdeki gibi rahatsız etmediler. bir de şu var: müzikallerde bir hataya düşülüyor. karakterler birden şarkı söylemeye başlıyorlar, dans ediyorlar ve sonra şarkı sona eriyor. şarkı sona erdikten sonra sanki demin şarkı söylenmemiş gibi, hatta şarkıyı geç o duyguları hissetmemişler gibi hareket etmeye başlarlar. bu filmdeyse bu hatayla hiç karşılaşmadım. şarkılar hikayeye başarıyla dahil edilmişler ve sözlerin çok da saçma durmaması (ki müzikallerdeki şarkılar her daim garibime gidiyorlar) da filmi sevmemde etken.

    audrey hepburn şahane. rex harrison muhteşem. wilfrid hyde-white oldukça iyi. kostümler, setler, görüntü - sanat yönetmenlikleri, kurgu, müzikler vs hepsi şahane. tek sorun hikayesinin dönemine göre bir hayli basit olması. bu da seyir zevkini zedeliyor. ayrıca filmin süresi de bir hayli uzun tutulmuş. üç saat böyle basit bir hikaye için çok fazla. zaten üç saat sürmesinin nedeni de her biri beşer dakikadan oluşan şarkılar. tüm artılarına rağmen müzikal hakkındaki önyargılarımı kıramadı bu film. hala sevmiyorum müzikali.

    gelelim yeniden çevrimine. yaklaşık üç sene önce filmin tekrar çekileceği açıklandı ama bu haberden sonra başka bir açıklama yapılmadı yeniden çevrimle ilgili. proje rafa mı kalktı, hala senaryosu mu yazılıyor, unutuldu mu, bilemiyorum. umarım rafa kaldırılmıştır ki bundan iyisini kimse yapamaz. audrey hepburn'ün çiçekçi kız rolü için carey mulligan ile anlaşılmıştı. mulligan'ın sesinin enfes olduğunu shame'de anlamıştık. coen kardeşlerin inside llewyn davis'inde de şarkı söylemiş. yüzü de bu rol için uygun. fazlasıyla yetenekli. kısacası rol için doğru seçim ama tabi ki her zamanki gibi "bir hepburn değil". proje için adı geçen diğer ünlüleri de söyleyeyim: keira knightley eliza rolü için, joe wright yönetmenlik için stüdyoyla görüşmüşlerdi, ama sonuç alınamadı. wright doğru bir seçim ama knightley değil. anne hathaway'in adı geçiyor son zamanlarda eliza rolü için. ama sırf şarkı söyleyebildiği için onu tercih etmemek gerek, zira bence o da doğru bir tercih olmaz. henry rolü için colin firth'e teklif götürülmüş. sonuçta en doğru tercih mulligan. eğer bu gereksiz film çekilirse başrolü mulligan üstlenmeli.
24 entry daha
hesabın var mı? giriş yap