2 entry daha
  • ingilizce'den olan diğer bütün enayi çevirmeler, misal: "exactly!" kestirmeciliği, ünlemciliği, "ben-bir-şey-demiyim-nasılsa sen anlatıyorsunculuğu, bence de senceciliği"nin "aynen öyle!" gıt gıtına dönmesi yetmez gibi, şimdi de "büyük resmi kaçırmak - büyük resmi görmek (to miss -look at- the big picture)" çıktı başımıza!
    herkesi "büyük" resmi görmeye çağırmak, "büyük resmi kaçırmayalım sakın" nasihati, kendi miladını (12 eylül'ü) 11 eylül'e çekenlerin dilinden döküldü en çok ilk olarak. sonra... (obama'yla beraber -galibamsa-) n'olduysa, allahallah koskoca resim nereye gider? anladık, hala burdaymış meğer.
    bazan her şeyi anlamak ne kadar kolay... hayat sahiden de ne güzel! dilden anlamamız büyük nimet ama, esas "velinimetimiz" sahtekarlığın dilinin böylesine "tutarlı" oluşu, sahtekarların ettiği bu ağız birliği...
    böylece, -tabii ki- utanmadan gene ve aynı sözcüklerle o "büyük" resmi görmeye davet edenlerin kim olduğunu, iktidarı anlamaya, ona "objektif" bakmaya ve onun aklıyla hareket etmeye bizi kim çağırıyor, hemen anlıyoruz. uyuyamadan uyanıyoruz artık be!
    şimdilerde "büyük resim" diyesiceler aklıma marlon brando'nun 'gotfather'daki şu repliğini getiriyor:
    "listen, whoever comes to you with this barzini meeting, he is the traitor." (kim ki barzini'yle toplantı için yanına yanaşır, hain odur.)

    ey hain "büyük resim"ciler sizi... resmi, biz çizdik la! neyini görüp, neresini kaçıracağız?! hem iki dakka dur, bitmedi ki daha oğlum!... (allaaam yareppim yea!)
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap