13 entry daha
  • bir gün hayli canım çektikten sonra paraya kıyıp bir porsiyon sushi yedim. yedikten sonra içimde böyle sanki tüm evren yerli yerine oturmuş artık dünyada isteyebileceğim bir şey kalmamış gibi hissettikten sonra gerçekten çok rahatsız oldum. bu his bağımlılık ve bir yiyeceğe böyle absürt bir şekilde bağımlı olmak rahatsız edici. acaba içine beyni etkileyen msg gibi bir madde mi katıyorlar diye kıllandım. sushi addiction diye aratınca bu konuda hiç yalnız olmadığımı gördüm. tırt bir sonbahar günü idi ve tüm hikayem böyle başladı...

    http://answers.yahoo.com/…qid=20060720133242aaggpul
    http://www.mariamedia.net/…-am-i-addicted-to-sushi/

    yukarıda bazı cevaplar bulunmakta mesela 4 farklı tadın(tatlı,tuzlu,ekşi,acı) aynı anda ve çok dengeli bir şekilde sushi içinde bulunması bir yana bir de 5. bir tat daha varmış. (beşinci element) japonlar "umami" diyormuş. bu da aminoasidik bir yapının ağızda bırakabileceği tada benziyormuş(?!?) yani sushinin çoğu çeşidinde baskın olan deniz yosunu tadı. bu tat da bizim yemeklerde pek bulamayacağımız bir tat olduğu için bu tadı özlüyoruz özleyince de sushi arıyoruz.

    biraz daha mistik bir açıklamaya girecek olursak: sushi yin-yang dengesinin harikulade şekilde ayarlandığı bir yemekmiş! yalnız insanı kendine dolayısıyla duyulara böyle saplantılı kılması hoş değil. cidden.

    başka bir açıklama (damak zevki daha gelişkin insanlar için) tek bir yiyecekten büyük miktarlarda yemektense(yani sırf et sırf patlıcan vs) her şeyin küçük miktarlardan katılarak oluştuğu bir yemek yemek daha zevkli imiş. sanırım kulağın eğitildikçe daha karmaşık sesleri anlayıp zevk alması gibi bir şey.

    bir de bir yerde mi okudum nereden aklıma geldi tam olarak hatırlamıyorum şu an ama midye dolmanın yaptığı etkinin aynını yapıyor ve içerik benzer.

    son olarak biraz da zorlama belki ama; sushinin inanılmaz derecede kurallarla çevrili bir kültürü var. yani hem yapan hem yiyen inanılmaz ciddi bakıyor olaya. tüm okuduklarımdan çıkardığım sonuç eğer japonyada üstelik iyi bir restoranda sushi yiyecekseniz öyle bir tabak makarna yiyormuş gibi davranamazsınız. belli şekilde oturup mutlaka chopstik ya da ellerinizi kullanıp belli ritüllere uymanız gerekiyor. artık restorandan mı atıyorlar uymazsanız ne yapıyorlar bilmem. eğer sushi ustası iyi yapamamışsa çıkışta kapının önüne bırakılan tuzdan bir parmak yiyorsunuz bu da ustanın utancı oluyor vb. deli divane japon ritüelleri yani. demem o ki bunlar acaba yemeğin damak tarafından algılanışında etki ediyor mu?

    sonuç olarak: deniz börülcesi yediğimde bünyemde sushi aklıma düşse bile acil ve aşırı bir yönelim gözlemlemedim dolayısıyla büynenin sadece deniz yosununda olan bir maddeye ihtiyaç duyuyor olması olası. ayrıca deniz ürünü ve pirincin birleşiminde simyasal bir şey var, bu sırrı anlamak için daha fazla zamana ihtiyacım var...
    son olarak beni bilgisayar başına saatlerce bağlayıp bana salt boğazıma yönelik bu araştırmayı yaptırmış olmasından mütevellit mucidini ve sushinin kendisini tebrik ederim.
253 entry daha
hesabın var mı? giriş yap