2 entry daha
  • hikayesi şöyledir; sedna, kar ve buz ülkesindeki en güzel kızmış. annesi yokmuş, babasıyla yaşarmış, sık sık kendisine evlenme teklif eden erkeklere zalimce davranır ve bundan çok hoşlanırmış; ancak bir gün yakışıklı bir avcı onun inadını yenmiş ve kız babasına haber vermeden onunla çok uzaklara gitmiş. mutlulukları uzun sürmemiş, çünkü sedna, avcının insan değil, gündüzleri insan biçimine giren, martıya benzeyen büyük bir kuşun hayaleti olduğunu öğrenmiş ve duyduğu korku, aşkını nefrete dönüştürmüş. bir gün yatağında ağlarken aylardır onu arayan babasının sesini duymuş ve dışarı fırlamış. babası, kızı kucakladığı gibi kayığına atmış ve kaçmışlar, ancak gece olduğunda denizde müthiş bir fırtına kopmuş ve azgın dalgalar "sedna'yı bize ver!" diye haykırmaya başlamışlar. babası ise, "hayır, kızımı vermem!" diye karşılık vermiş ancak inadı kısa sürmüş, kayığın alabora olacağını anladığı an can korkusuyla ayı kürküne sarmış olduğu kızını tuttuğu gibi denize fırlatmış. sular bundan sonra sakinleşmiş ve sedna'yı yeryüzünde bir daha kimseler görmemiş.

    babasının pişmanlık dolu acı yaşamı ise, yıllar sonra bir gün balık tutarken son bulmuş; birden bire kuduran dalgalar, teknesini denizin dibine çekmiş ve adamcağız boğulacağı sırada, denizin derinliklerde kendisine gülümseyen sedna'yı görmüş... kızı, denizde kaybolanların ruhlarının kraliçesiymiş, yanında da kocası, avcı varmış. artık kendisi de bir hayalet olan sedna, avcıdan korkmuyormuş. babasına onu affettiğini söyledikten sonra, kendi ülkesinde güzel bir yer vermiş.

    öykünün ilginç yanı, ys efsanesi'ne olan benzerliğidir, orada da dalgalar kral gradlon'a günahkar kızı dahut'u kendilerine vermesi için haykırırlar, gradlon da korkudan boyun eğer. bir versiyona göre de baba kız birlikte ys şehri batarken sulara gömülürler.
27 entry daha
hesabın var mı? giriş yap