281 entry daha
  • hakkinda 4 sene icinde tonlarca yazacagimi dusundugum, ilk donemin bitmesine karsin kazandigim en guzel dostluklarin oldugu, canimin yanmasina neden olan yalnizca 1 kisinin oldugu -ki inaniyorum ki bir dahaki editimde o da kalmayacak- sikayet edilecek onlarca meselesi olmasina karsin her zaman bir sicakligin var oldugu okulum.
    sakaryadan goc ederek geldigim icin auhf ile cok arada kalmama ragmen, okullarin acildigi ilk haftadan ne kadar dogru karar verdigimi bana inandirmayi basarmistir.
    yemekhane, tarihi kapi, beyazit yangin kulesi, havuzlu bahce, amfi1, tarihi mekanlara yakinligi gibi ayricalik hissi veren hakkinda sayisiz entry girilen unsurlarina girmiyorum.
    özetle; istanbul hukuk, bir markadir.

    --- spoiler ---

    edit 1(5 mart 2014):
    canimi sıkan kisiyle iliskim kesildi. sanirim ikimiz icin de boylesi daha iyi oldu. okul artik daha guzel. ancak can dostlarim icin okula gittigim gercegi var bu aralar, nedenini cozemedim.
    sinavlar acikcasi bekledigimden kolaydi. calismadigim 2 ders sıkıntı cikardi ki bu derslerde 90-100ler olduguna gore zor bir yani yokmus. ama calismayinca olmuyor. haa butun bu kolayliga ragmen calistigim derslerdeki notlarim cok mu iyi? degil. demek ki biraz daha calismak gerek.
    kapi ve rektorluk binasinin halen kapali olmasi beni cok uzuyor.
    monoton duzen var olmasi iyi mi kotu mu bilemiyorum, ve umuyorum ki bir sonraki editimde daha renkli bir havaya karismis olacak benim icin, canim okulum...

    --- spoiler ---

    ........................................................

    --- spoiler ---

    edit 2 (11 nisan 2014):
    8 nisanda fiilen, 9 nisanda da resmen ana kapının açılmasıyla gerçekten istanbul üniversiteli olduğumu hatırlattı. oradan içeri girmek için aylarca bekledikten sonra, artık arka kapıyı zaruret olmadığı sürece kullanmayı düşünmüyorum.
    bu arada son aydayız artık, pek yakında finaller de başlayacak, güzel şeylerin bu kadar çabuk bitmesi rahatsız edici.

    --- spoiler ---

    ........................................................

    --- spoiler ---

    edit 3 ( 2 haziran 2014):
    koca bir sene bitti. ne ara seçtim, ne ara kaydoldum. ne ara sınavlara girdim? sanki olmamış gibi, ama bitti işte. tatilde çok özleyeceğim. eminim bundan.

    --- spoiler ---

    ........................................................

    --- spoiler ---

    edit 4 (17 eylül 2014):
    pazartesi günü çoğu arkadaşım okula başlamasına karşın, ben ise günlerdir boşum sözlük. niye? fakültenin bakımı var da ondan. ne zaman bitecek? 8 ekim! böyle bir okul açılış tarihi mi olur? başta bomba gibi geliyor haber, ama şimdi kötü hissettirdi. hayır, bütün yaz nereye gitti, onu anlamadım ben. neyse 2. senesini merakla bekliyorum.

    --- spoiler ---

    ........................................................

    --- spoiler ---

    edit 5 (5 mayıs 2016):
    2 seneye yakındır entry girmemeden anlaşılıyor ki, çok da parlak devam etmiyor. 2. sınıf derslerinin ana dersleri kaldı. yalnızca hukuk felsefesi ile hukuk tarihini verdim. onları da kılpayı ha. bu halle 3'e geçmek de biraz koymadı değil tabii.

    2. seneyi bekliyorum demişim en son. ama ne olmuş 2. sene? hiçbir şey olmamış açıkçası. dönem başında okula falan gidiyordum. sonraları onu da bıraktım. neticede 7 dersin 4'ünü alttan almam gerekti.

    başka neler yapıyoruz? bahsetmedim ama 2. ve 3. sınıfta osmanlıca kursuna gittim. okulun iyi yanlarından biridir. tarih kürsümüz veriyor kursu. dışarıda baya para bayılmamız gerekecek iken gayet iyi bir eğitim aldığımı düşünüyorum. çok şart mı? bilemedim. her hukukçu bilsin diyen de var da. bence gerek de yok yani. ilgisi olan öğrensin ama ilginiz varsa zevkli oluyor gerçekten.

    istanbul barosu ingilizce kursu açıyor. aslında hasbelkader mesleki ingilizce sınıfına girebildim de devam etmedim. 3. sınıftaki en büyük pişmanlığımdır. yukarıdan anlayacağınız şekilde 2. sınıftaki hadi devamsızlığı bıraktım bari finallere, bütlere çalışsa idim. neyse olan oldu.

    şunu da ekleyim. bugün erasmus listeleri açıklandı. baktım bizim dönemden de (haliyle) gidenler olacakmış. üzülüyor be insan. millet 4'ü garantilemiş, bu gidişle 3'ten dersi kalmayacak bir de 1 yıl keyif yapacak, dil öğrenecek, memleket görecek, kafa dinleyecek vs. bilmem ne işte. erasmusçular daha iyi bilir.
    ne diyordum, ha, işte böyleleri de var, bir de kendime bakıyorum 4'e geçmem belli değil. okul uzadı diyelim. bak adam okulu uzattı ama 1 yıl erasmus yaptı. ha çok erasmusa gitmek istediğimden de değil. okul uzadı diyelim işte, bana sorduklarında ne diyeceğim? "ehehe uzadı işte ya ne bileyim" mi? aferin...

    neyse gençler. okul hayatımı pişmanlıklarla hatırlamak istemiyorum. olan olmuş.

    3. sene olmasına karşın gönül işlerinde çok da başarılı bir ilerleme var diyemiyorum.

    spor konusundan bahsedelim. 1. sınıfın sonunda bisiklet sürmeyi öğrendim. okulla alakası yok, ama olsun. üniversite döneminde öğrendiğimi hatırlamam faydalı olur.

    tartışmasını yapmak istemiyorum ama takdir edersiniz ki 1. sınıfın sonundan beri entry girmemişim ve 3. sınıfın sonu gelmiş. bu dönem içinde acaba yanlış mı yaptım, tarih mi yazsaydım ya da mühendislik mi yazsaydım dediğim çok çok çok oldu. hayat boyunca bunu hatırlayacağım için buraya yazmaktan çekimserlik duymuyorum. henüz kararımı da vermiş değilim ha. bakaım ne olacak en sonunda.

    iühf ile ilgili yazacağız dedik. günlük oldu resmen buralar. neyse bir sonraki editte bir gözden geçiririm. haydi esenlikle.

    --- spoiler ---

    ........................................................

    --- spoiler ---

    edit 6 (25 mayıs 2016):
    bu seneki sınavlarımın ilkine bugün itibariyle başladım. alttakilerin yüküyle gözüken o ki baya büt olacak.
    okulda bu aralar sükunet hakim. sınav telaşı.
    söylemeyi unuttum galiba, okulda haftasonu dizi çekimleri yapılıyor. trt1'de yayımlanıyor. ismi sevda kuşun kanadında. bizim okulda çekindiği için tahmin etmişsinizdir 70 80 dönemi temalı. izlemedim ama çekimlere denk gelmek hoş. facebook gruplarına oyuncu ilanı falan veriyorlar.

    inşallah bir dahaki editte sınavlar iyi sonuçlandı diyebilirim.

    --- spoiler ---

    ........................................................

    --- spoiler ---

    edit 7 (15 ekim 2016):
    ah sözlük, oldukça endişe içinde iken 4'e geçmek hususunda 2. sınıf derslerini ve birkaç 3. sınıf derslerini verip 4 oldum. görüldüğü üzere "alttan almak" adetim oldu artık.
    fakat insanın içini şu durumlarda mezuniyet kaygısı kaplıyor. yani şu an, şu sorumsuzluklarla ve düşüncesizliklerle her şey o kadar güzel ki yeri gelip 1 hafta kadar kaçamak yapıp hukukun h'sine bile yaklaşmadan istediğim gibi yaşıyorum. hukuku istememek midir bu henüz bilmiyorum. ama bana bu sorumsuzluk hali iyi geliyor. ve bu başıboş vakitlerim bitti bitiyor derken resmen de bitme sürecine girdi. hocalar kariyer planlarınızı 3e 4e bırakmayın derken mezuniyete (kısmetse) 1 yıl kala halen planlardan uzak, rastgele yaşıyorum.
    yine de geçmiş 3 yıl içinde sevdiğim insanlar oldu. sevmediklerim de oldu. kimileriyle birbirimizi iyi tanımadığımızı dahi fark ettik. kimiyle değişebildik. kimiyle hep aynı.
    bazen söverek gittim okula. bazense gitmedim devamsızlık da neymiş diyerek. bazen ise çıkışında daha ertesi günü bekler oldum. aidiyet ve alışkanlık meselesi işte.
    bitecek olması can sıkıyor. ama daha 1 yılı var. ve geçen 3 yıldan daha iyi değerlendirilmeyi hak ediyor. hukukçu oluruz belki, notlarımız düzelir elbet, ama bu günler dönmeyecek bir daha.
    dilerim sonraki editte kültürel, sosyal, akademik ve duygusal açıdan mükemmel bir sene geçirdiğime ilişkin düşüncelerimi paylaşırım. ama şimdilik, seni seviyorum iühf.

    --- spoiler ---

    ........................................................

    --- spoiler ---

    edit 8 (23.01.2017):

    4. yıla bu kadar hızlı gelmiş olmak, bu kadar hızlı bitiriyor olmak hüzün veriyor. güldüğüm, ağladığım bir okul dönemine daha veda etmeye sadece yarım dönem kaldı. halbuki bu entryi ilk girdiğim gün bile ne kadar yakın duruyor.
    görece iyi geçen bir vize dönemi 4 gün önce sona erse de tatil 12-13 günden ibaret olduğu için yorgunluğu atmada başarı konusunda şüpheliyim. ilk dönem okula çok gitmedim, bu vaka. ama yine de tatilde olma huzuru olmayacak her ne kadar gitmeyecek olsam da. demek istediğim kısa tatil hoşuma gitmiyor.
    4. senenin ilk dönemi bitmesine karşın halen arada şüpheye düştüğüm oluyor. bu editi yapmamın asıl amacı da oydu. niye hukuk? gerçekten büyük hayallerimi gerçekleştirmeme yardımcı olacak mı? başka bölümü seçsem sonu daha iyi olur muydu? bilemiyorum. sanırım öğrenmek de istemiyorum.
    bu kadar sene geçmesine rağmen halen iş tecrübemin olmayışı, düşük not ortalamam, tarih kürsüsünden 2-3 asistan dışından hiçbir hocayla sohbetimin olmayışı önümdeki muhtemel gelecek için bir taslak çiziyor gibi. zorlanacağım aşikar.
    mezun olma ihtimali beliriince, şöyle de bir dert oluyor: bundan sonra ne olacak? gerçekten şu güne kadar geçen günler güzeldi ama ya sonrası? ya sonrasında ne olacak? bilmiyorum. sadece iühf diploması ile neler yapabilirim bilemiyorum. içimdeki başka alanlara kayma kaygısı (veya isteği?) kaldıkça ne kadar ilerleyebilirim bilmiyorum.
    diploma eki mevzusuna da ilgi duymaya başlamadım dersem yalan olur. belki kaderimiz başka yönlere doğru çizilmiştir.
    kim bilebilir ki? ben bilmiyorum.

    sonraki editte mezun olmak dileğiyle...

    --- spoiler ---

    ...........................................................

    --- spoiler ---

    edit 9: (11 ağustos 2017)
    gün itibarıyla mezuniyet törenine katılmış oldum.
    final performansım fikrimce gayet iyiydi. 11de 9 ders verdim. umarım haftaya bütünlemelerde 2 dersi vererek fiilen ve hukuken mezun olurum. ondan sonra bişiler daha yazarız.

    --- spoiler ---

    .......................................................................

    --- spoiler ---

    edit 10: (19 ekim 2017)
    ve gün itibarıyla medeni usul hukukundan tek ders sınavımın açıklanması ile mezun oluyorum...

    --- spoiler ---

    .......................................................................

    --- spoiler ---

    edit 11: (17 ağustos 2018)

    hakkında 4 sene yazarız dedik ama 1 sene ara verdikten sonra bugün açıklanan yüksek lisans kabul sonuçlarına göre okulun havasını solumaya devam edeceğiz. :) yüksek lisans tecrübelerimi de buradan devam ettiririm. çok mutluyum sözlük :) sonraki editte mutlulukla görüşmek dileğiyle.

    --- spoiler ---

    .......................................................................

    --- spoiler ---

    edit 12: (17 ocak 2020)

    nicedir yeni bir şey yazmadığım bu giriyi güncellemenin vakti geldiğini düşünüyorum. şubat 2019'da ruhsatı almamla beraber avukatlığa resmen başladım. bu süreç içerisinde kendi başıma bir ofis işletme işine girmek istedim ama bu konudaki deneyimlerim halihazırda başka bir yazının konusu olup gerekli görürsem bu sitede de paylaşabilirim. bununla birlikte yarı veya tam zamanlı olarak diğer meslektaşlarımızla bağlı çalıştığımda oldu. 4 senenin ardından geçen vakitte edindiğim tecrübe gösteriyor ki, her ne kadar naylon staj yapmış da olsam hakikaten hukuk, fakülte sıralarında öğreniliyor. uygulamayı bir şekilde pişerek öğreniyorsunuz. bu noktada, tabii teorik derslerin yanına uygulamaların da eklenmesi daha nitelikli mezun adaylarının yetişmesine olanak tanır.

    hatta bu vesile ile paylaşmış olayım, söz gelimi, benim ders verme gibi bir imkanım olsa, örneğin, icra-iflas veya medeni hukuk derslerinde bir hafta tebligatı gerçekmişçesine hazırlar ertesi haftaya kadar da tebliğin dağıtılması için beklerim. böylece hakikatte olduğu gibi öğrenciler de o bekleme adabına ve son güne bırakmamak, zaman kaçırmama kültürüne alışmış olsunlar. bizde olmadı ama belki bakanlık, yök ve diğer ilgili bileşenlerin katılımı ile sonraki kuşaklar için böyle bir proje tamam edilebilir..

    konumuza geri dönelim. uygulamadaki hukuk açısından şunu fark ettim. bilgi 2019-2020 şartlarına göre konuşacak olursak halen satın alınabilir bir şey. bu yüzden hukuk bilgisi çok yüksek olmasa da doğru kişilere yatırım yaparak yükselmeyi başaran çok sayıda meslektaşımız var. bunu eleştirel olarak da söylemiyorum. keşke ben de onlardan biri olsam. :) ancak burada vurgulamak istediğim nokta şu. bağlı çalışan ve özellikle yeni mezun olarak iş arayan avukatların kendi niteliklerini geliştirdikleri takdirde iş bulmaları hakikaten çok da zor değil. haa hayal ettikleri maaşın muhtemelen %40ı kadar daha düşük bir maaşla çalışmaya istedikleri kadar dirensinler bir yerde mecbur kalacaklardır ama her halükarda mesleğin konumu tüm bu olağanüstü olumsuz şartlara rağmen çok kötü değil. ancak gelecek yıllar istanbul hukuklular için de sıkıntıya gebe olabilir.

    bunu niye söyledim peki? çünkü genel itibarıyla iş arayışlarımda özellikle okulumun ve bu okulda yüksek lisans yapıyor olmamın olumlu etkileri oldu. karşı tarafa kendimi sevdirmeyi başarabildiğim ölçüde fevkalade olumlu dönüşler aldım. bazen fiyat, bazen uzaklık, bazen ileri seviye ingilizce gerekliliği noktasında goller yemiş olabilirim. ama siz de kendinizi, hak edişinizi ve piyasanın durumunu gözeterek uygun gelen noktayı bulabilirsiniz.

    en son yazdığımda ve hemen önceki paragrafta belirttiğim yüksek lisans mevzuuna kısaca değinmek isterim. buradaki yazıların uygun olmayışı ve baştan itibaren akan üslubum nedeniyle oluşan havanın aksine evvela bu programın yazım kültürüne ciddi derecede etkide bulunduğunu söyleyebilirim. fikirlerimi ortaya koyuşumdan, dilekçe yazımıma kadar etkisi oldu. ben, her ne kadar yazmayı seven biri olsam da bazı yerlerde hakikaten neyi söylediğinden ziyade nasıl söylediğinin önemli olduğunu bir kez daha görmüş oldum. yüksek lisansın bize en önemli faydasının bu olduğunu düşünüyorum. ancak tabii, yüksek lisansı da laylayloma getirmek, derslere katılmadan hocayla pazarlık yapmak, başkalarına ödev yaptırmak, ödevler için hocaya ağlayıp harf notunu yükseltmek vs mümkün oluyor. ama kendi adıma her ödevim için ciddi ölçüde çaba harcayıp yüksek notları aldım ve elimden geldiğince de dersleri kaçırmamaya çalıştım. 2.5 civarında kalan lisans ortalamamın ardından 3.5 olan yüksek lisans ortalamamın özgeçmişimi topladığını da kabul etmek gerekir. :) yüksek lisans ödevlerinin ayrıca, araştırma kültürünü pekiştirmek ve neyin, nerede, nasıl ve hangi şekillerde aranması gerektiğini, aranılan şeyi bulma yöntemlerini öğrettiğini de düşünüyorum. özellikle kamu hukuku alanında yüksek lisans yapmanın ayrıca genel bir hukuk kültürü oluşmasında ve aslında hukukun ne olduğu, nasıl uygulandığı veya uygulanması gerektiğine yönelik de bir bakış açısı kazandırdığı kanaatindeyim.

    aklıma gelmişken eklemeyi es geçmek istemediğim bir diğer hususta yine yüksek lisans derslerinde yapılan sunumların topluluk karşısında konuşma becerisini geliştirdiğini ve özellikle kısıtlı zaman içinde kişinin derdini dermeyan etmesi için sistematik, kısa ve öz bilgi paylaşımını başarması için deneme yanılma benzeri bir fırsat yarattığına kaniyim.

    ezcümle, elinize imkan geçerse kesinlikle çekinilmemesi gereken bir husus olduğunu düşünüyorum. bittabi bu aşamada insanın gönlü biraz olsun akademisyenliğe kayıyor. ben de kendi namıma bundan nasibimi alarak çokça defa şansımı denedim. ancak olmadı tabii. benim kanaatim şudur ki, bunun tabii yüksek lisans aşamasına gelip de halen ne yapacağını, hangi meslekte devam etmesi gerektiğini bilmeyen bir kararsızlığın da sonucu olduğudur.

    bu düzenlemedeki yazımı bitirirken, istanbul hukuklunun bir şekilde kendini belli ettiğini, mesleki hayattan şu ana kadar edindiğim tecrübeyle de paylaşmak istiyorum. şu aşamada gelecek kariyerimi merak edenler açısından aralık sonu itibarıyla kpss puanıma göre kamu avukatlığı yapmaya hak kazandım ve şu an için tebligatımı bekliyorum. muhtemeldir ki, bir sonraki düzenlememe kadar, bu görev esnasında edindiğim tecrübeleri ve nasip olup da bitirmişsem teze ilişkin detaylarımı umuyorum aktarır olurum.

    görüşmek üzere, sevgiyle kalın.

    --- spoiler ---

    .......................................................................

    --- spoiler ---

    edit 13: (06 nisan 2022)

    uzun bir aradan sonra, artan bir talep olduğunu da görmem ve son editteki gelişmelerden bahsetmek üzere buradayım. özel hayatımda bazı sarsıcı gelişmeler ve hukuk mesleğinin ortalama stresi ile birlikte, fakülte sıralarında adını buradan anmayacağım entelektüel bir hocanın belki de kendi dikkatinin dağılmasından dolayı, nezaketli diliyle "karşımıza geçip kaşınıyorsunuz" şeklinde isim vermeden gözümün içine bakarak söylediği strese bağlı kaşıntılarımı önceki aydan beri artık yalnızca ilaçla kontrol altına alabiliyorum.

    ana konuya dönelim, 2 seneden fazla bir süre geçti ve yaşadığım tecrübeler katlanarak arttı. önceki editten 1 ay kadar sonra gelen tebligatla birlikte mart ayı başında görevime başladım. burada idari davaların yoğun olduğu bir kamu kurumunda çalışıyorum. bu bir anlamda kolaylık oluyor ve uzmanlaşmayı da kolaylaştırıyor. daha ilk aylardan kamuda çalışmanın aradığım huzurlu ortam olduğunu anladım. serbest çalışırken, asla emin olamadan ve sürekli kaygı içinde attığım adımlar yerine dilekçeye üstten bir baktığımda davanın konusunu, muhtemel sonucunu ve ilgili birimlerden temin edilerek hazırlayacağım cevap dilekçesini kurgulayabilir durumdayım. 2-3 sene önceki ne yapacağını bilmez durumuma nazaran bu durumun iyi olduğu kanaatindeyim. kurumdaki arkadaşlık ortamının pandemi sebebiyle diğer birimlerle sosyalleşme şansımız ciddi ölçüde düştüğü için objektif değerlendirmeyeceğimden dolayı en azından hukuk müşavirliği açısından bunu söyleyebilirim ki gayet iyi ve memnunum. evden dilekçelerimizi hazırladığımız dönemler oluştuğu için yer yer arkadaşlarla sohbet etmek öncelikli olmak üzere işe gittiğim dahi oldu. staj ve iş tecrübelerimden dayanarak söyleyebilirim ki, insanın işe giderken ayağının geri geri gitmemesi çok büyük bir avantaj.

    kurumda idari davaların takibi ile birlikte az sayıda hukuk davaları ve icra takipleri de mevcut. bu aşamada duruşmalara da katılım sağlanabiliyor. duruşma avukatlığının serbestte iken dahi fark ettiğim bir ağırlığı, ön hazırlıklı olma zorunluluğu ve hazır cevap olma ihtiyacı olması hasebiyle adeta ayrı bir avukatlık branşı. bu minvalde, anglosaksonların neden duruşma avukatını ayırdıklarını bir nebze olsun daha iyi anlıyorum. ancak buradaki gerek kendi ve gerek mesai arkadaşlarımın yerine katıldığım duruşmalar sayesinde kendimi hakim heyeti karşısında daha rahat ifade edebileceğim bir özgüven ve tecrübe de ortaya çıkmaya başladı.

    kurumumuzda kişisel ve mesleki gelişimi sağlayacak fırsatlar da mevcut. bu anlamda, kurum dergisinde çeviri ve makale yayımlama şansım oldu. üstelik yüksek lisans tezimi yazmaya devam ederken. bir yandan da mevzuat taslaklarının hazırlık çalışmaları ve toplantılarına katılarak da kurum teşkilatı için de yönetici kadrolarında olan iş arkadaşlarımızla tanışma ve sosyalleşme fırsatı elde edebildim. bunda tabii ki, bazen haddimi zorlayarak girişken bir şekilde "üzerime vazife olmayan işleri de alarak" kendimi sevdirmem ve çalışkanlığımı belli etmem de etkili oldu. ancak buradaki tavsiyem karşılık beklenmeden bu işlerin yapılması. zira memurluk bir ölçüde halen yan gelip yatma yeri olarak değerlendiriliyor. bu yüzden, ay sonunda sizin harcadığınız mesainin üçte birini harcayanla aynı maaşı ve belki daha azını almayı kendinize yedirmeniz lazım. her ne olursa olsun, çalışkan ve dürüst insana karşı çevredekilerin tavrı, tembel ve çok da işe yaramayan tiplerle bir olmuyor elbette.

    2 yıllık aradan sonra bir diğer güzel haber şu ki, kuruma atanmamla birlikte faaliyet alanımızla tarihsel açıdan alakalı bir tez konusu seçebilmiş olmam. 1.5 sene kadar süren bir zamana yaydığım süreç içerisinde de tezin yazımını tamamladım ve 15-20 gün kadar önce de savunmasına katılarak yüksek lisans derecemi aldım. böylelikle bir kez daha istanbul üniversitesindeki öğrenci statüm sona ermiş bulunuyor.

    ama değerli okurlarımı, tecrübelerimden beri bırakacak mıyım? hayır... doktoraya devam etmek istiyorum şüphesiz. bunu istanbul üniversitesi bünyesinde veya diğer okullar bünyesinde olup olmayacağını bilemiyorum. şimdilik orası da sonraki edite kalsın.

    son olarak, istanbul hukukların çoğunluğunun diğer okullardan farklı olduğunu ve farklarının bir şekilde kendini belli ettiğini defalarca kez tecrübe ettiğimi belirtmek isterim. bunu okuyan genç kardeşlerime sesleniyorum. daha düne kadar o sıralarda oturan ve belki önümüzdeki yıllarda üst sınıflarda oturmaya devam edecek olan abiniz olarak önerim lütfen lisans yıllarınızı boş geçirmeyin.

    mesela benim yüksek lisanstan kalan ve hayat boyu pişmanlığını yaşayacağım en önemli hususlardan biri sınavına kaydolmama rağmen katılmadığım erasmus programıdır. oysaki hem ortalama puanımın yüksekliği ve ingilizce seviyesindeki artışımla birlikte döviz kurunun daha tolere edilebilir olduğu dönemlerde avrupa'da bulunabilirdim. ben ise, bunu tercih etmek yerine 1 sene sürecek olan serbest meslek kariyerime odaklanmayı tercih etmiştim. illaki erasmus'a gidin demiyorum yanlış anlaşılmasın, ancak boş durmayın arkadaşlar. entelektüel bilgi birikiminizi muhakkak artırın. mümkün olduğu müddetçe staj tecrübesi edinmeye, size mesleki hayatınızda fayda sağlayacak ilişkiler ve bağlantılar kurmaya çalışın. en önemlisi ortalamanızı yüksek tutun. hangi mesleği seçerseniz seçin öyle ya da böyle artısı olacaktır. tavsiye vermeye bayılan bir insandım ama editlerde bile bunu yapmaya çalıştığıma göre yaşım hakikaten ilerliyor olsa gerek. daha fazla kendime okay boomer dedirtmeden bu editi sona erdirelim bakalım. esenlikler dileğimle

    --- spoiler ---

    .......................................................................

    --- spoiler ---

    edit 14: (04 ağustos 2022)

    yüksek lisansı tamamlamamın ardından, kağıt evrak işlerini de bitirdim ve doktora başvurularım sonucunda ankara yıldırım beyazıt üniversitesine kabul edildim. ankara'da yaşıyor oluşum bu şehirde doktoraya başlamamın tek nedeni. aslında istanbul'da devam etmek isterdim bu anlamda. ancak ulaşım masrafları mevcut ekonomik koşullarda bir miktar zorluk yaratacağı için ankara'da devam etmek gerekti. idare hukuku alanında yapılan sınav ile girdim. bakalım teze veya en azından doktora yeterliliğine kadar fikrim ne yönde cereyan edecek, göreceğiz. yeni bir maratona da bu vesile ile başlıyoruz inşallah. bir dahaki editte çok istediğim ders verme tecrübesini de kazanmış olurum umarım.

    --- spoiler ---

    .......................................................................
387 entry daha
hesabın var mı? giriş yap