57 entry daha
  • filmin sabit planlarını atlayarak geçerek izlemeye başladım. ne yalan söyleyeyim filmi scarlett johansson'un vücudunu merak ettiğim için izledim. ancak sonunda değişik anlamlar çıkartılabileceği fark ettiğimde normal seyre geçtim. normal dediğim her şeye metafor olarak bakıyorum.

    --- spoiler ---

    öncelikle başlangıçta bir kadının elbiselerini üzerine geçirirken scarlett'in duygularını bir kenara bıraktığını düşünmek istedim. karınca da kendisinde kalan son duygu zerresini ya da duygularından arınmış kişiliğine duygusal kişiliği ne kadar da zayıf ve küçük gördüğünü ifade ediyor diyebiliriz.

    sonuçta çıplak yerde kalan kadının gözünde bir damla yaş süzüldü ve o bembeyaz odada kaldı. bunu düşünerek motorlu kaslı abi de scarlett'in duygusuzluğunu betimliyor. her ilişkisinden sonra karşısındaki adamı bitirdikten sonra yeni birini bulması için onu uyarıyor ve biten ilişkinin kalıntıları yeni gelen adam ile birlikte posa gibi atılıyor.

    deniz kenarındaki çocuklu sahne çok fenaydı ama oradan çıkarttığım duygusal bir adamın tek gecelik benzeri bir ilişki sonrası (yüzme kıyafetindeki adam sahilde karısı ve çocuğu ile köpeğini gezdiren adam ile aynı kişi) ailesinin dağılması, peşinden karısını ve kendini kaybetmesi ve duygusuz scarlett'in çocuğu felan umursamadan adamı bir süre daha idare edip (araba sürdüğü sahneler hayatın devamını betimliyor) adamdan kurtulması (motorcu amca çadırdaki eşyaları ve kadının kalan eşyalarını topluyor çocuğu umursamadan) ve belki de bu sahneden sonra gelen çiçek ile elinin kana bulanması ve ardından radyoda adamın öldüğü karısının ve çocuğun kayıp olduğu haberini dinlemesi bu adamın intiharına neden olduğu şeklinde yorumladım.

    sonra bir iç hesaplaşma ve takılıp düşme taban yapma gibi şeyler var, kendisine yolda saldıranlar vs derken ona aşık olan çirkin bir adam ile karşılaşıyor. bir adamı her eve götürdüğünde ev gittikçe kötüleşiyor ve dikkat ederseniz çirkin adamı götürdüğü ev iyice yanmış ve harabe ve soğuk. ve o adam onu duygularından sıyrılmamış hali ile görüyor çünkü kamera adamın bakış açısına kaydığında scarlett siyah uzaylı benzeri halinde.

    sonraki sahnede scarlett aynada kendine bakıyor ve buzlu camdan kaçmaya çalışan bir arı/güve görüyoruz. duygular kanatlanıyor ve çıkmaya çalışıyor. çirkin (aslında duygusal olarak güzel) adamı hayatından çıkarıyor şaşkın bir şekilde ve motorlu amca (duygusuzluğu) harekete geçiyor yine de adam kaybediyor bir şekilde.

    sonraki sahnede scarlett arabası ile sislerin içinden geçiyor. direksiyona her geçtiğinde yüzündeki ifade farklı şeyler anlatmaya çalışıyor. sonra arabadan inip etrafını inceliyor. nereye gittiğini anlamaya çalışır bir şekilde ve sisten yürüyerek çıkıyor. hayatına yeni bir yön veriyor. ama motorlu amca son çıktığı evde aynı aynaya bakıyor ve yoluna devam etmeye kararlı.

    sonrasında lüks bir restoran, scarlett sudan çıkmış balık gibi hayattan zevk almaya çalışarak tatlısından yiyor ama o da boğazında kalıyor.

    otobüste yeni birisi ile tanışıyor ama bu sefer hayatına yön veren başkası oluyor. ona yardım etmeye çalışan birisi. alışveriş ev işi paylaşmak gibi alışık olmadığı şeyler görüyor ve adamla evi paylaşıyor. kendine yabancılaşıyor ve müzik çalan sahneden kendinden ve hayattan biraz zevk alıyor. adam çay ve ısıtıcı ile tekrar içini ısıtıyor. ve bu noktada giydiği duygusuzluk kılıfını sorgulamaya başlıyor ve motorlu kaslı abi iyice öfkeli bir şekilde peşinden geliyor. bu sırada hayatına giren adam da onu kendi harabe evine, eski kaleye götürüyor yani içini scarlett'e açıyor, ikinci bir düşüncem de bu kalenin scarlett'in duygusuz hayatının kalıntıları olduğu ve içini adama açtığı çünkü bu noktada scarlett de kendini korkmuş hissediyor ama adam onun elinden tutarak o harabeden inmesine yardım ediyor. bu sırada motorlu amca da peşinde hala ve yaklaşıyor çünkü sisli sahnenin olduğu yerden geçiyor. sonrasında öpüşme sevişme ve scarlett'in duygusuzluğunu hatırlaması (burada neden bacak arasına baktığını anlayamadım ama sanırım orada kararmış içini gördü) ve o ilişkiden de kaçarak kendini inzivaya çekmeye çalıştı ve herkesin yolunun geçtiği yalnızlık kulübesinde dinlenmeye başladı.

    bu sırada yine biri hayatına paldır küldür giriyor hayatına ki bu adam onu rahat ettirme sözü verip (kulübeyi gösterip) sonunda scarlett'i tüm kılıfından çıkartıp duygularını tamamen öldürüyor yakıyor ve geriye sadece duygusuz motorlu amcayı bırakıyor
    --- spoiler ---

    eyyorlamam bu kadar ama bir daha ve sakin kafa ile oturup izlemeyi düşünüyorum bu filmi.

    bu arada scarlett'te bisikletçi gibi bacak var maşallah beli kadar baldırları.
85 entry daha
hesabın var mı? giriş yap