401 entry daha
  • r: 28 l: 28 s: 28 w:26 yaparak 28*4'ü kaçırdığım sınav. toplamaya üşenenler için söyleyeyim, 110 ediyor.

    eğer internette türkçe'nin bombok bir kaynak olduğunu, ingilizce olmadan adam gibi bir şeyler öğrenmenin mümkün olmadığının farkına vardıysanız yüksek alacağınız sınavdır. bugün olmazsa altı aya olur, ya da seneye olur ama elbet olur.

    neyse, dolaylı yoldan beni bu sınava hazırlayan kaynakları özet geçeyim istedim.

    sınava dair herkesin dediğine katılmamak elde değil: notefull. herif her sınavda aynı olan şeyleri belirlemiş. gelecek soru tiplerini tek tek açıklamış. sınavda şaşkınlıkla donup kalmamak açısından çok faydalı. ama her zaman söylediği cevapları takip etmeye çalışmayın. herif cevapların çoğunu kalıplara oturtup ezberletiyor neredeyse ve sınavda terso yapan bir soruyla tepetaklak olma ihtimaliniz fazla. her zaman kendi konuşma dürtülerinizi de tepiştirin derim.

    reading: en güzel kaynaklar longform, longreads kafası farklı dergi yazıları. internet haberleri kelime açısından sınırlı olabilirler. bahsettiğim uzunumsu yazılarda hem edebi dokunuşlar oluyor (kelime açısından faydalı olabilir), hem de füzyon reaktörlerden uçak kazalarına, cinayet soruşturmalarından profil yazılarına kadar çeşitlilikte konular işleniyor (bu da sınavda çıkan binbir türlü yazıya alıştırma olur). herkesin kendine bir şey bulması mümkün. genel kaynaklar the new yorker, popular science (özellikle bilimli milimi soruları sevdikleri için bu iyi olabilir), esquire, variety ya da direkt bu yazıların derlendiği longform, longreads veya the electric typewriter siteleri.

    listening: bu en güçlü olduğum alandı açıkçası. 30 alsam şaşırmazdım ama burada okuduğum üzere her toefl sınavında gözüken "herkes listeningdeyken speakinge geçen tip" bana da denk geldiği için bi kaç tane kaçırmışım. listeningde hep çok rahat hissediyorum çünkü sokakta geçen vaktimin yarısını radiolab, freakonomics veya alelade röportaj içeren podcastlerle geçiriyorum. hatta bu programların hayatımı değiştirdiğini düşünüyorum cidden. neyse, radiolab ve freakonomics bu iş için biçilmiş kaftan. ilk olarak, senaryolular. yani üç insanın aynı anda bir konu üzerine konuşması yerine, önceden kaydedilmiş ve editlenmiş röportajları bir hikaye gibi dinliyorsunuz. ikincisi seçtikleri konular toefl konularıyla oldukça alakadar ve değişken.

    speaking: işte burada notefull'un soru tiplerini öğrenmek çok işe yarıyor. çünkü diğer bölümlerin aksine speaking hakikaten karambol gibi geçiyor. sonraki sorunun ne olacağını bilmek inanılmaz rahatlatıyor. ancak yukarıda da dediğim gibi cevap verirken notefull'un kalıplarına bağlı kalmaya çalışmak bazen zarar verebilir. kendimce geliştirdiğim bir taktik, verilen hazırlanma süresinde konu hakkında konuşmaya başlamaktı. kısa süre de olsa, hafif cümlelerle kendi kendine konuyu anlatmak, hatta verilecek cevabı söylemek çok iyi geldi bana. cevap verme süresi başlayınca zaten bir muhabbetin içindeymiş gibi hissettim.

    writing: en düşük puanımı burda aldığım için pek bir şey demem doğru olmaz. okulun zorla aldırdığı ingilizce 102, 103, 201 dersleri inanılmaz faydalı oldu. zira en korkulu dersin ing 201 olduğu bir okul mezunuyum.

    son tavisye: malum ortamlarda sanırım ets'nin yayınladığı bir test yazılımı var sanırım. içerisinde 3 tane deneme testi mevcut. bence kimse o 3 örnek testi çözmeden sınava girmemeli. eğer hiç çalışılmadıysa bile o örnek testler çözülmeli sınava girmeden.
307 entry daha
hesabın var mı? giriş yap