4 entry daha
  • danimarka kamusal yayinciliginin, iyi bir televizyon dizisi arayanlara bir baska cok basarili sunumu.

    daha once borgen, forbydelsen ve de arvingerne icin yazdiklarimi goz onune alinca bu sefer cok daha farkli bir yapimla karsi karsiya oldugumuzu soyleyerek bu uzun incelemeye basliyorum.

    uc kisimda ele almak istiyorum 1864 dizisini: danimarka'nin diger dizileri arasindaki yeri, konusu ve son olarak da bu dizinin muhtemel siyasi-tarihsel anlami.

    onceki dizilerden farkli bir 8 bolumluk dizi var karsimizda. ne tek basina bir polisiye ne bir siyasi drama ne de yalnizca bir aile dramasi. gunumuzle tarihi (1863-1864) baglayan bir yapim.
    artik diger dizilerden asina oldugumuz oyuncular cok basarili yeni rollerde karsimizdalar bu sefer. unlu borgen basbakanimiz bu sefer tarihsel olarak diger bir basbakanin 'teatral' danismani ornegin, veya forbydelsen'de bir ara komiserimize eslik eden sonra da borgen'de televizyonun haber muduru olan oyuncumuz 1864'te gizemli bir asker olarak cok basarili. basbakan danismani olan oyuncu da korkak ve sorunlu komutan rolunde karsimiza cikiyor isin guzel tarafi oyunculari yeni rollerinde hic vakit kaybetmeden benimsiyoruz. ornegin borgen'in basbakani bu dizide sesiyle bir sahnede karsimiza ilk ciktiginda onu gormeden taniyabiliyoruz.
    diger 3 diziden farki, gunumuzle gecmis arasinda gidip gelen bu yapimda, cok daha farkli bir drama sunuluyor bize 8 bolumde. yine cok sayida karakterin gecit resmi var ama olaylar cok daha sinirli bir zaman diliminde gelisiyor.

    bu da bizi dizinin esas konusuna getiriyor. 1864'teki ikinci schleswig savasi. bizim 19. yuzyil avrupa tarihinde prusya'nin alman birligini saglama mucadelesinin acilis hamlesi olarak ogrenegeldigimiz 1864 savasi danimarka icin tarihsel olarak cok belirleyici bir felaket olarak ele aliniyor. kuzey avrupa'da gerceklesen bu savas, prusya'nin sonrasinda avusturya-macaristan ve fransa ile yapacagi cok buyuk savaslarin yaninda daha onemsiz kaliyor avrupa tarihinde. en azindan diziyi izleyene kadar bizim dusuncemiz bu yonde olabilir. ancak izlenecek olan 8 bolum bu 'gorece onemsiz' savasin alman generali moltke'nin ve beceriksiz-hayalperest danimarka siyasetcilerinin cabalariyla nasil da kanli ve anlamsiz bir sekil aldigini gosteriyor.

    1864 dizisi, gunumuzde basliyor, 2000'li yillarda abisini afganistan'da kaybeden danirmarkali bir kizin tesaduf sonucu buyuk bir malikanede tek basina yasayan yasli bir adamin 'bakicisi' olmasiyla. ote yandan 1850'lilere donuyor ve iki kardesin o adamin buyuk dedesinin ciftliginde calisan anne ve babalarinin yanindaki hayatlarinda gelisem diger hikayesine baglaniyoruz. mulk sahibinin idarecisinin kizi da onlarla arkadas oluyor. arkasindan daha once sozu gecen zamanin liberal basbakani mordal'a ve onun almanlara karsi gelistirdigi savasci retorige kayiyor dizi. 1864'un bir basarisi da britanya kralicesi ikinci victoria'dan palmerstone'a, bismarck'tan moltke'ye diger uluslarasi karakterleri de basariyla hikayeye baglamasi - ki bunda dizinin avrupa capindaki koproduksiyon yapisini akilda tutabiliriz.
    6. bolumde karsimiza cikacak surprize kadar, genc kizin yasli adama 1864'teki kizin, inge'nin, gunluklerini okumasiyla 2000'lerin 1860'lara baglanmasina sahit oluyoruz.
    dizinin esas ozelligi korkunc gercekci bir bicimde savasin vahsetini ve sacmaligini ekrana getirmek. catisma sahneleri bize 19. yuzyilin ikinci yarisinda artik daha da tekniklesecek olan savasin siddetini, yok ediciligini anlatiyor.

    hikayenin detaylarini anlatmaya gerek yok. kesinlikle izlenmesini onerecegim bu dizinin son olarak gunumuzde dunyanin en mutlu halki/ulkesi oldugu cesitli anket ve arastirmalarda ortaya konan danimarka acisindan anlamini konusmak mumkun.

    bence, dizi bugunku ''guzel gunlerin' cok zorlu zamanlarin arkasindan geldigini gosteriyor. ote yandan gunumuzde yasanan savas kayiplarina ve toplumsal zorluklara deginerek halen suregelen problemlerin altini ciziyor. fakat basarili sekilde yaptigi savas elestirisi ve milliyetci siyasetleein tarihsel anlamsizligini ortaya koymasi, modern danimarka'nin dunyaya verdigi bir mesaj olarak okunabilir.

    baslamasi icim cok ugrastigi savas korkunc bir yenilgiyle bitince yeni zelanda'ya gidip yeni bir hayat kuran (ancak sonra geri donen) basbakan karakteri ve savas alanlarinda katledilmeleri 'onceden satin alinan' askerler, aklimizdan zor cikacak.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap