10 entry daha
  • favori eylemlerimden biridir.

    odtü'ye başlayana kadar ciddi muhafazakar bir ailede yetişip ciddi muhafazakar insanlarla arkadaşlık ettim 17 yıl boyunca. odtü'ye girer girmez çevremde inanılmaz bir değişim oldu. hatta üniversiteye hazırlanırken tercih listelerinden odtü'yü karalardım. "gitmem ben dışlar beni bunlar ateistler böö" falan modundaydım. inanılmaz bir ön yargı. bak valla kabul ediyorum, çok ön yargılıydım. "ordakiler bana çok ön yargılı yaklaşır" ön yargısıyla aslında ben kendimi olumsuz şartlıyodum. zaten deneme sınavları da çok net boğaziçi diyodu, istanbul'a gidicem hoho modunda gezdim bi süre. sonra kader ağlarını ördü ve üzerini karaladığım, evime 15 dakika uzaklıkta olmasına rağmen önünden dahi geçmediğim odtü'ye yerleşiverdim.

    (bkz: let the game begin)

    ilk bir ay şaşkınlıkla geçti. çünkü herkes çok tatlıydı. ilk dönem hazırlık hocam ramazan'a denk gelen ders döneminde her gün "kimler oruç tutuyor?" diye sorup ardından yemekli konular işlemek durumunda kaldığı için özür dileyerek derse başlardı. şansa sınıfta oruç tutan tek insandım ve arkadaşlarım yanımda kahve bile içmeye çekinirlerdi.

    sonrasında da hep, hep ama hep böyle düşünceli insanlarla karşılaştım. çevremi bölsem yüzde seksenlik bir dilimi ateist, alevi, agnostik, deist vb.dir. konuşuruz, tartışırız, ama bir gün bile sesimizin yükseldiğini hatırlamıyorum. ben unuturum, benim için telefonuna namaz vakti aplikasyonu yükleyen ateist arkadaşım hatırlatır bana namaz vaktini. ben giderim, mescitin önünde beni bekler. bayramda seyranda beni ayrı annemleri ayrı ararlar. böyle tatlış insanlar.

    tek sorun annem. ya bu kadın beni öldürecek. üniversite boyunca bizim ev yurt işlevi görmüştür. üçer beşer toplar toplar arkadaşları bize getiririm. anniş de onlar gurbet öğrencileri diye yer, içirir, oturur bizle dedikodu yapar ne bileyim arkadaş gibi hepsiyle. sonra da tutar "haaydi şimdi herkes bu zemzem suyundan birer bardak içeçek" der jdkdjdmd. o kadar dindar muhafazakar insan götürdüm eve, bir gün birine zorla okunmuş pirinç yedirdiğini bilmem. hep bu uhrevi ikramları benim zavallı ateist arkadaşlarımı buluyor. kaş göz yapıyorum anlamıyor da manyak kadın. arkasından kırk saat gülüyoruz sonra. ayrıca uyardığımda da üzülüyor "vallahi kasıtlı yapmıyorum" diye.

    neyse işte nerden girdim, nerden çıktım. sonuç olarak çok farklı dünyalardan olduğumuz insanlarla çok rahat arkadaşlık edebiliyoruz. birbirimizi anlıyoruz. birbirimizi seviyoruz. yeri geliyor son paramızı, yeri geliyor son lokmamızı paylaşıyoruz. şu türkiye'nin ahvaline bakınca kararan içim arkadaş çevremin çeşitliliği ve hoş görüsüne bakınca açılıveriyor.

    sonuç olarak seviyorum sizi canlarım benim.

    gelin de bu hafta bir akşam zemzem içelim annemle.
26 entry daha
hesabın var mı? giriş yap