78 entry daha
  • beklenen kubrick/spielberg ortak çalışmasının ürünü olan ve hayal kırıklığına uğratan film. kubrick'in soğuk stiliyle spielberg'ün hala odipyus kompleksinden çıkamamış cılkı çıkmış aile temalarının tezatlığı filme yarardan çok zarar getiriyor. kubrick'in gitmekten çekinmeyeceği yerlere spielberg bir dokunup geçiyor. filmin başındaki bilimadamlarına gösterilen robot sahnesini hatırlayalım. william hurt robata soyunmasını söylediğinde robot (robot yani sonuçta) gık demeden soyunmaya başlıyor. normalde bu sahneyi kubrick çekseydi sonuna kadar gider ve o robotu soyardı. üstüne 10 dakika çıplak bir robotun önünde bilimadamlarını konuşturur ve robotun insanların gözündeki değerini ortaya filmin başında sağlam bir şekilde koyardı. ama spielberg ne yapıyor? robot daha bismillah entarisinin kenarını sıyırırken dur dedirtiyor hurt'ün karakterine. bu kadar muhafazakar olunmaz ki kardeşim. ne demeye koydun o sahneyi o zaman? daha sembolik bir biçimde işleyebilirdin. yiyemiyceğin lokmayı niye ağzına atıyorsun. üstelik spielberg sonradan daha soğuk bir biçimde ele alınması gereken robot katliamı sahnesini resmen auschwitz kampı sahnelerine çevirerek robotlarla duygusal bağ kurmamızı bırakın tavsiye etmeyi emrediyor resmen. oysaki bu kadar karmaşık bir konuda iki kelam etmeden hemen tavrını koymak ancak yarı-cahil birinin yapabileceği bir iş. robotlarında duyguları vardır gibi köy melodramı tarzı bir anafikir filmi zedeliyor. arkada genç kızlar robotlar için ağlıyor eywallah. e nooldu? meseleyi hep robotların tarafından gördük. bir anne, bir çocuk ve laf salatası yapan bir pofesör dışında bir allahın kulu meseleye kendi yorumunu katmadı. insanlar 16. yüzyıl engizisyon mahkemelerindeki karikatür tiplere dönüşmüş. olmadı spielberg diyoruz ve haftanın rüküşü seçiyoruz.
198 entry daha
hesabın var mı? giriş yap