suicide squad

• eskilerden bir dcsever olarak bvs'nin de halini gördükten sonra bu filmi izlemedim bilerek. sadece yorumlardan değil; yavanlığı, leşliği bağırıyordu adeta. bugün dayanamadım ve oturdum başına. baya zorla izledim ama... tahminlerimin çok ötesinde bir epic fail gerçekten...
  
  spoiler içerir-
  
  ne yaptı kardaşım size bu dc evreni? başta bizzat ey dc, sonra da ey warner bros... ağzına sıçmaya yemin mi ettiniz? rezil etmeye ant mı içtiniz? marvel'ın karşısında ezik duruma düşürmek için gizli güçlerle anlaşma mı imzaladınız?
  
  film gerçekten o kadar sorunlu ki neresinden nasıl gireceğini bilemiyor insan...
  
  ilk olarak zaten baştan yanlış bir proje bence. olm siz dc cinematic universe adına daha ne yaptınız da sıra suicide squad'a geldi? cidden ilk fikrim bu. zaten saçmasapan diziler ayrı, filmler ayrı gibi bir garabete imza attınız. hayır önünüzde ne de güzel marvel örneği var. ağır topları sinemada, ikincil tayfayı netflix'te, bir yandan da agents of shield ve agent carter'la daha ortalamadan herifler mis gibi ilerletiyorlar. neredeyse baş boyun mr'ı çektirenin süper kahraman olduğu marvel akıp gidiyor dc mallıklardan mallık beğensin anca.
  
  neyse konu dağılmasın hiç diziye filme girmeyelim. sinemadan gidelim. demeye çalıştığım dc cinematic universe dediğin şey çekilirken böyle bir evrenin parçası olup olmayacağı, hatta sonrasında da bir süre, muğlak bir superman filmi, bir de ağızlarda buruk bir tat bırakmış, hakkı kesinlikle verilememiş batman vs superman filmi. lan daha sen ne inşa ettin de sıra batman'in ve flash'ın ikincil düşmanlarının black ops takımına geldi. deadshot abimizi severiz, harley bacımızdır eyvallah da; bunlara ya da killer croc'a, katana'ya, el diablo'ya ne ara geldi sıra? bir sen evrenini kur da adam gibi, önce bir flash'ı görelim de sonra captain boomerang'ı rezil rüsva edersin.
  
  bu biraz subjektif yaklaşımdan sonra gelelim filmin sefilliğine. çizgi roman ya da dc animated serilere/filmlere hakim olmayanların da fragmandan, adından ve tanıtımından anlayabileceği gibi film, bir grup villain'in hökümet tarafından zorla kullanılmasını anlattığını iddia ediyordu. ki aslı da öyledir gerçekten. hiç uzatmayalım bunlar villain değil. villain olmasınlar ok. hollywood diyelim. anti-kahraman olsunlar razıyız peki... yok o da değil... lan bunlar bildiğin kahraman. batman, batman'i geçtim superman bunların yanında it, uğursuz kalır. deadshot, kızı için her şeyi yapabilecek, ki bu motivasyonunu sabah tanıştığı harley'i vurmayı reddederek gömdü, hadi onu waller'a gıcık diye yaptı diyelim; davranışlarıyla, inançlarıyla, tavırlarıyla, bir deli yürek bir çılgın fişek. kızına ders çalıştıran, kadın ve çocuklara asla silah sıkmayan, kötü mafya üyelerine suikast yapan büyük atıcı. adam enchantress'a "you are evil" diye bağırıyor. baya baya hero. el diablo kader kurbanı. yanlışlıkla ailesini yakıp tövbe etmiş. ama tövbesini bozması için deadshot'un iki cümlesi yeterli oluyor. captain boomerang recep ivedik olarak konmuş filme. son derece farklı; bir taraftan da asil ve zeki bir karakter olan captain , flash'ın düşmanları meşhur rogue ekibinden biridir ve bunlar çoğu standart villain gibi hayvanat, hırbo olmamalarıyla tanıtılırlar, kartonluğun limitlerinde geziyor. hadi geç bunu, böyle yapmak hoşlarına gitti diyelim, niye koydunuz lan bu adamı filme. hiçbir etkisi, katkısı, rolü yok. kenardan takılıyor saçmasapan bir öküz olarak. bir de son zamanların yükselişteki ismi jai courtney'e de oynatmışlar. niyeyse... en komiğine gelelim... killer croc... batman'in ikincil düşmanları arasında adını sayacağımız killer croc itin, hayvanın, pisliğin önde gidenidir. kanalizasyonda yaşar ve insan yer. baya crocodile'dır yani. iyinin kötünün ötesinde hayvandır baya. lan burada askerlere "oralar benim muhit bro. beni takip edin" ayağı çekiyor. aşağıda kendini feda etmelere kalkıyor. killer croc lan... çenesinde insanları güzelce kopartayım, iyi yiyeyim diye demir transplant var normalde. katana keza captain boomerang gibi filmden çıkartmayı unuttukları "kılıcı ruhları hapseder" geyiğiyle var. bu geyik niye var, bir yere bağlanıyor mu dersiniz tabii ki hayır. peki karakteri derinleştirmeye, tanıtmaya hizmet ediyor mu derseniz ona da hayır. zira bir karakter değil o, karateci japon kız figüran. haydi harley nispeten iyi diyelim. abla da güzel, role de yakışmış, harley'i de hatırlatmış geçer not verelim derken joker'le ilişkisiyle birlikte yerin dibine geçiyor o da.
  
  ve böylece gelelim joker'e... az gördük ama ben daha fazla görmeye tahammül edemeyecektim zaten. yahu ben affleck'i batman yaptın. seasoned batman, gerçekten sert, acımasız, bir parça frank miller batman'ine gitme eğilimi gösterdin ey wb. güzel, memnunduk da... karşısına bunu mı çıkaracaksın? bu bildiğin pezevenkle, torbacı arasında gidip gelen bir apaçi, bir cono olmuş. bvs'de yaptın göndermeyi de, bu mu döverek öldürdü jason todd'u? gerçekten mi? ayrıca bildiğin harley'e de körkütük aşık. ki aşkını tanıdığımız sahnede bir başka mafyatik abiye taşakla karışık ayar verirken, ne kadar seviyor o kadar seviyor ki harley'i adamı çekip vuruyor. ya arkadaş joker'e tersten "ölüm nedir gülüm ben senin için yaşamayı göze alırım" dedirtmişsiniz lan. ki şu lümpen replik joker'ın filmde harley'e ettiği versiyonundan daha güzel... durum o... joker yorumu denmez buna. geçen filmde de koskoca lex luthor'u ne idüğü belirsiz bir hipster, silikon vadisi bebesi yapmıştınız zaten. gençlikten de değildi sıçışınız. zira biz smallville izlemiş nesliz. öyle teenager bir işte bile ne kadara takdir ederdik lex'i.
  
  kısacası tebrik ediyoruz dc ve wb; iki filmde tüm dc evreninin en önemli iki villain'ını rezil rüsva ettiniz. hayırlara vesile olsun.
  
  gelelim ekibe. ciddi bir metahuman muhabbeti var ama bu da komik kalıyor. grupta metahuman iki tane. killer croc ve el diablo. katana'nın kılıcı büyülü-öyle diyolla-, kalanlar da normal insan. ha olsunlar bence bir problem yok da bunları tek başlarına götürüp anladığımız kadarıyla dünya için general zod'la hemen hemen eşit derecede büyük bir tehdit olan enchantress ve abisi olan o garip tanrısal şahsın karşısına dikince komik olmuş. dünyanın herhangi bir yerine ışınlanabilen, büyüsüyle binlerce kilometre uzaktaki askeri üsleri falan patlatabilen abla niye bıçak çekip bizimkilerle düz kavgaya giriyor. o büyüyü yapıyor bunu yeriz, suspension of disbelief deriz ama hacıhüsrev kavgasına sokmayacaksın o zaman. cinematic universe yapmak zor iş dc. sen böyle edersen, böyle abartırsan işi; batman, wonder woman ve flash bu olayı neden izlemekle yetiniyor diye sorar herkes. yine marvel'ı öveyim istemeye istemeye, adamlar geyik meyik, dalga malga ama thor'a komedi türünde kısa film yaptılar civil war'da ne yaptığını anlattığı. çizgi romanlarda herkes kendi serisinde, gerekirse tek başına dünyayı kurtarabilir ve hepsi aynı evrende var olabilir. ama yılda bir, bilemedin iki film çıkaracağın bir sinematik evrende bu tip şeyler batar. ki zaten suicide squad böyle şeylerle uğraşan bir ekip değil zaten. çok da güzel bir animasyon filmi vardır assault on arkham diye, herkese de tavsiye ederim. daha kendilerine uygun, müsait işler yaparlar. misal justice league animated series'te de çalışan kılığına girip watchtower'a sabotaj yapmışlardı. bunlar bu işlerin adamıdır. tek başına bütün dünyayı yıkabilecek güce sahip gibi gösterilen, abarttıkça abartılan enchantress'a killer croc'la harley quinn kafa göz dalarsa olmaz kardeşim.
  
  öykünün kendi içinde ilerleyişi ise ayrı bir saçmalık. oraya ölüm tehdidiyle waller'ı kurtarmaya gittiler, bu arada dünya gidiyor elden... niyeyse zorla waller kaçırtılıyor da olaya tam anlamıyla müdahale etme bahaneleri çıksın diye. bu kadar dolaylı bir anlatıma ne gerek vardı derken, will smith diyor ki "kızım benim pislik olmadığımı görecek." motivasyonu bu. harley diyor ki "yapacak daha iyi bir işim yok." el diablo diyor ki sonra "yeni ailemi de kaybetmeyeceğim" bu arada sorsak isimlerini bilmez. sabah tanıştılar daha. villainlere gel hele... yeni aileymiş. sonra da içinden allah çıktı zaten diablo'nun. ateş yaratığı olup 7000 yaşındaki tanrı seviyesindeki kişiye ağız burun daldı. gıcık gıcık kenarda duruyordu 1 saat öncesine kadar da ha. o ne diablodur o. captain boomerang bir gidiyor sonra geliyor 30 saniye sonra, açıklama zahmetine bile girmiyor, giremiyorlar... kendisinin niye filmde olduğu tekrar ediyorum tam bir muamma. rick flag, o meşhur, o deli görev adamı mıyır mıyır bir aşkın peşinde. bu kadar olmamış, olamamış bir karakter herhalde azdır yani. ulan enchantress'ın ekibe gördürdüğü hayalde bile çeşitlilik yok. rick flag, harley ve el diablo'nun gördüğü rüyaların özü aynı. hepsi mutlu aile ve iyi bir eş istiyorlarmış yani. ah canlarım benim... esasında deadshot'ın da, bütün film "kızım da kızım" diye yana yana dolaşan adamın kızını görmemesi de burada gizli. "böyle yaparsak çok artık aynı olacak, ona da batman koyalım" demişler. deadshot ise niyeyse batman'i vurduğunu görüyor.
  
  yeter tamam ikrah ettim valla. yazamayacağım. leş gibi olmuş, bok gibi olmuş hakikaten. evet bir tek kullanılan şarkılar güzel ama onlar da alakasız kalmış. farklı türlerin güzel ve tempolu, çok bilinen ama leş olmayan örneklerini kopuk kopuk atmışlar oraya buraya.
  
  karışık oldu kusura bakmayın... ama çok üzülüyorum. bu dc, bu wb; bu işi beceremeyecek gibi gözüküyor. daha ww'nin, flash'ın, aquaman'in tekil filmleri, justice league falan var... nasıl olacak bu işler...