ey benim çocukluğum

• sözleri çok tırt gibi duruyor ancak ozan bayraşa düzenlemesi ile arşa çıkmış şarkı. bağımlısı oldum, psikopat gibi sürekli dinliyorum. o kadar çok dinledim ki kafamda hikayeler kurdum daha da dikkatli dinleyince aslında partnerini aldattığını düşünen kadın psikolojini buldum. hatta adım adım açıklayayım.
  
  yorgunum hatırlamaktan hangi bir günahıma yanayım
  burada kadınımız belli ki birçok kez sevgilisini/kocasını aldatmış. aklına gelmiş yaptıkları. üzülüyor hisli bi kadınmış.
  
  kendine düşman bin pişman bulabilsem yalvarayım
  aldatan kadınların sığındıkları en sağlam argüman problemli geçmişleri olması kendilerince. şair ondan bahsetmiş bu cümlede. kadınımız burada kesin yemek masasında 1. adamın yüzüne bakamıyor ya da yatak odasındalar sevişmek istemiyor totsunu dönüp yatıyor.
  
  bu dünyanın aşk bilgisi bir kara tahta silgisi.
  belli ki burada sadece seks yok aşk için içine girmiş. kadınımız 2. adama aşık olmuş !! işte bence de en sıkıntılı durum bu. fiziksel aldatmalar hani daha mantıklı yani fil değiliz sonuçta, sarhoştum yattım hatırlamıyorum diyen birine her türlü şiddeti uygulayıp sinirlerinizi yatıştırabilirsiniz ancak aşık olmuş kadına/adama ne diyebilirsiniz ki ? ceketi al çık aq.
  
  nefsimin yenilgisi sonsuza dek cezalıyım
  kadınımız burada ilk başta sadece cinsel tatmin arıyordu artık nasıl seviştilerse adam ne dediyse belli etkilenmiş adamdan. bayağa bildiğin dümdüz yürür gider gibi adamın pesinden ama işte vicdan :( kendini bu hislerinden dolayı iğrenç hissediyor. karma is a bitch diyeyim ben de aklında bulunsun.
  
  ey benim dikenli yolum çocukluğum, olgunluğum ey benim çilehanem yana yana yolculuğum
  yukarı bahsettiğim gibi aldatan çoğu kadın bunun sebebini problemli cocuklarına, eski sevgililerine olan güvensizliklerine ya da güncel sevgilinin ilgisizliğine bağlarlar. isteyerek olmamıştır. olaylar o şekilde gelişmiştir. kadınımız burada yaptığı şeyin sorumluluğunu almayarak acısını major depresyon boyutuna getirip yaşıyor içinde. bence kendini kandırmaktan başka bir şey değil. canın istedi yaptın ya da bizi ilgilendirmeyen sebepler nitekim kimseye açıklama yapmak zorunda değilsin ne öyle çilehane yanarak yolculuklar acıklı acıklı hayatlar, her şey insanlar için tatlı kız, sıkma canını. yarın yine güneş doğacak.
  
  ne yapsam, nereye gitsem olmuyor hayattayken araftayım
  şarkının da yükseldiği kısım olup tipik ne yapacağını bilmeyen kadın sözü. ne yaptıysa kendine yapan kadınımız artık arada kalmışlığın nirvanasına ulaşacak kadar bitmiş. kendi kendine duygu sömürüsüne devam ediyor. kendine acımaya başladı burada. ah bir risk alsa geçecek her şey ama işte :/
  
  bir hatıraya sevdalı hem kazanan hem kaybeden taraftayım
  bu sözü ilk adama söylediğini düşünmemizi isteyen kadınımız, çünkü vicdan yapıyor hani. ancak bir hatıraya sevdalı derken ikinci adamı kastediyor. o adam girmeseydi hayatına böyle sözler ya da acılar tadılmayacaktı. burada kendine itiraf edişi de çok naif. az zamanda güzel şeyler paylaşılmış bir kaçamaktan daha fazlası olduğu aşikar.
  
  ne burada ne uzaklarda sofralarda, sokaklarda
  bilhassa güneşli soğuk birgüne uyandığım sabahlarda
  kadınımız özlüyor. ya ikinci adamla tanışmadığı birincisiyle geçirdiği sakin günleri ya da ikinci adamla tanıştıktan sonra bulduğu tutkuyu. arafta da hani hangisini özlediğini bilmiyor. :(
  
  sınırsız bir boşluksun açlıksın, yokluksun
  kadınımız artık neyi özlediğini biliyor. kimi istediğini biliyor. kendini o iğrenç depresyondan çıkardı ve içindekinin farkında içini dolduran aşkı fark etti. nefes gibi lazım olan birini zaten nasıl fark etmesin peh.
  
  sonra bir nağme mırıldanırım hala her şeyden çoksun
  daha ne desin kadınımız, buhranlı günleri bitirdikten sonra aşkını içinde muhafaza ediyor. sevdiği adam olmasa bile ona hissettikleriyle, yaşadığını hiseettiren tutkuyu tekrar hatırlamaktan, en önemlisi uğruna yaşadığımız şeyleri keşfetmekten mutlu ama işte 2. adama gidecek cesareti yok. olsaydı bu sözleri biraraya getirmezdi zaten.