90 entry daha
  • hakkında hiçbir şey bilmeden, fragmanını bile izlemeden gittim filme. shyamalan filmlerinin izlenilebilirliği, papatya falı açmak gibi olduğu için ciddi de şüphelerim vardı ama bu defaki deneyim için fal "seviyor" çıktı.

    neleri sevdim?

    --- spoiler ---

    hısım akraba kadrosunun bulunmamasına bayıldım. shyamalan bu defa her önünden geçen hintli'yi doldurmamış filme. (bir arkadaş gördüm de görmezden geldim, olur o kadar.) neredeyse kariyerine mal olacak last airbender faciasından ders almış gibi.
    -mridul der ki; o hintli de kendisiymiş-

    çok iyi oyunculukları... james mcavoy, tüm karakterleriyle ve karakter geçişleriyle; anya taylor-joy, gizemli geçmişe sahip, soğukkanlı kız rolünde ve betty buckley; dr. karen fletcher rolünde devleşmişler.

    gerçekçi fantezi kurma çabası da tam benlik. unbreakable gibi harika bir filmle aynı evrene dahil edilmesi, müthiş bir fikir. ne yalan söyleyelim, göndermenin yapıldığı sahnede içim kıpır kıpır oldu. filmin dahil edildiği evren itibari ile duvarda yürüyüp, çelik parmaklıkları büken karakter bir anda gerçeğe dönüverdi. senaryonun içi tek bir hamleyle doluverdi.

    kurgu hamlelerini de sevdim. tüm flashbacklerin konuyu açık bırakmayacak şekilde toparlaması ve doğru yerleştirilmesi, filmi akıcı kılmış.

    senaryo da iyiydi bu defa. yönetmenin süper başlayıp, boku seyrek düşen filmlerinden değil bu. su ile öldürülebilmelerine karşın dörtte üçü su olan gezegeni istila etmeye gelen dangalak uzaylılardan da bitki osuruğu ile kitle kitle intihar eden insanlardan da yok.

    --- spoiler ---

    sonuç olarak, shyamalan sinemasının iyi örneklerinden biri olduğunu söyleyebilirim. aşina olmayanlar için bile sevilecek yanları ağır basacaktır tahmin ediyorum. izleyin derim.
463 entry daha
hesabın var mı? giriş yap