dominique

• uykusuzlugun 33. saati... son 77 saatte 7 saat uyku... su lanet sunumu bitirmem lazim ve ben cevirmeye daha baslayamadim bile! bir sussa su telefonlar! herkes bir is bekliyor ve hicbir kimsenin bir baskasinin ne beklediginden haberi yok. tam da babamin dedigi gibi: "herkes anan nasil diye soruyor, baban nasil diye soran yok! elim kolum zincirlenmis, denize atilmisim. ruhum ayriliyor bedenimden ve biraz uzaktan bogulusumu seyrediyor... nafile cirpinisimi seyrediyor ve aciyor bana; "benim senin icin baska planlarim vardi oysa..."
  
  pes! pes ediyorum! yolu yok yetistiremeyecegim, yetisemeyecegim bu kez hepsine; yardima ihtiyacim var! ama nasil? kim, kim, kim?! (msn'de online hala...) kimseden isteyemem, kimseye soramam... (daha yarim saat once o zaten bir seyler sormadi mi bana?) herkes isinde gucunde; hazir kit'a beni mi bekliyorlar sanki? (muhakkak mesguldur hala...) hem isten cikmama yarim saat kala nasil derim "sunu cevirmeme yardim eder misin?" diye? "emir buyrun pasam" mi derler, "siz keyif buyrun agam" mi derler adama? (halimi anlatsam, "son ana kadar yetistirebilecegimi dusundum" desem?...) "ne halin varsa gor! bana mi guvendin son ana kadar?" demez mi bana? (anlatamam! bu nasil bir caresizlik lanet olsun; nasil aklima gelebilir boyle bir kendine acindirma?) "kac kez soyledim sana, "birak baskalari yapsin; bunca yuku alma" diye, "omuzlarina". simdi soluk aldirsam sana, uc gun sonra bir baska yol bulup kendini oldureceksin nasilsa!" demez mi? (yo, hicbir sey soylememeliyim; sadece sormaliyim.)
  
  e - mesgul musun?
  d - yok cok diil
  d - eeeee?
  d - ssssssssss
  d - ne diicen yaw?
  e - mesgul olmasan senden bir yardim rica edecektim
  e - ama olmaz
  d - sole bakiim
  d - oluruna ben karar veririm
  e - aksama okulda bir sunumum var da
  e - ingilizce, simdi hizla turkce'ye ceviriyorum
  d - eee?
  e - senden yardim rica edecektim sadece eee'si o
  d - ceviri icin mi?
  d - kac saife?
  e - 19 slide
  e - ben de yetistirebilicem galiba
  d - yolla 5-6 tane
  e - cogunlugu madde seklinde bereket
  (telefon calar)
  e - ben bir dakka kayboluyorum
  d - ee yollasaydin
  (15 dakika sonra)
  e - yolliyim mi?
  d - yolla
  
  yolla! bu sozun benim icin ne kadar onemli oldugunu biliyor musun acaba? telefon calip "ben bir dakka kayboluyorum" dedigimde, artik yenilgiyi kabullenmistim. bir seyleri yetistirmek, pacayi siyirabilmek degildi artik derdim. ben o 20 dakikalik yazismaya ne anlamlar yukledim bilemezsin. 20 dakika boyunca hangi esikte durdugumu ve esigin yanlis tarafina dusmekten nasil korktugumu da. sonundaki, senin icin - belki - cok kucuk bir sey olan, o sozun, benim icin ne buyuk bir sey oldugunu tahmin edemezsin. abarttigimi, hatta sacmaladigimi dusuneceksin ve belki dile de getireceksin, ama 77 saat boyunca insanlarin sacma sapan talepleriyle, zekasi, ruhu olmadigi halde, her nasilsa, inat etmeyi karakter edinebilmis makinelerle bogustuktan sonra insan kendisini nelerle degerlendiriyor, hayatini nelerle siniyor bilemezsin. yalnizca "orda kimse var mi?" diye seslendigimde, "ben varim!" diyecek birisine ihtiyacim oldugu anda, sesini esirgemedigin, bu sinamadan beni kayipsiz gecirdigin ve aklima mukayyet oldugun icin tesekkur ederim. iyi ki varsin ve iyi ki dogdun...
  
  nice yillara...