45 entry daha
  • fransa ve belcika'dan sonra vizyona girdigi ucuncu ulke turkiye olan filmdir (bir film). bizde herhangi avrupa filminin elestirmenler tarafindan takdir gormesi icin daha once bir festivalde (mumkunse cannes, berlin, venedik) ovgu toplamis olmasi gerekmektedir. sadece birkac kucuk fantastik film festivalinde gosterilmis olan trouble'in ulkemiz elestirmenleri tarafindan begenilmemesi de bununla alakalidir. oysa karsimizda erkek kardeslerin arasindaki iliskiye, kadin ve erkek kimliklerine ve bu kimliklere yapistirdigimiz ozelliklere (sefkat vs. siddet) dair cok saglam bir film var. sadece kastrasyon fantezisinden yola cikan, freudyen alt-metinli mekanik ve sablonik bir film degil bu. hem chabrol gibi fransiz yonetmenlerinin insan iliskilerine detayli yaklasimini barindiriyor (diyaloglar olaganustu), hem de son donem amerikan gerilim/korku filmlerinin hipnotize edici estetigini. benoit magimel ise dokturuyor, oyunculuk dersi veriyor. durum boyle olunca insan "bu film niye yerin dibine batirildi" diye soruyor. arkadaslarina tavsiye ediyor filmi, onlar da gidiyor ve herkes cok begeniyor... bu tur durumlarda bir avrupa filminin elestirel basarisinin cannes endeksli olmasina isyan etmek geliyor insanin icinden.
108 entry daha
hesabın var mı? giriş yap