5 entry daha
  • adı türkçe'ye tutunamayanlar diye, ingilizce'ye dark horse diye tercüme edilmiş film. (bkz: ne alaka) filmde en tav olduğum şey, charlie chaplin zamanına, siyah-beyaz sessiz filmlere yapılan göndermelerdi. futbol hakemi olmak için kendini parçalayan komik karakterin klişelikten uzaklaşmasını ve insanı bayıltmamasını sağlamak ancak böyle dahiyane ve şirin bir çözümle mümkün olabilirdi zaten.

    --- spoiler ---
    adamın kıza aşık olduğunu artık kabul edişinin anlatılışı da şahaneydi: adam arabayı kullanmaktadır. kadın şoför koltuğunun yanındaki koltukta uyumaktadır. adam kadına bakar, biz de bakarız. koskoca (bkz: uzun metraj) filmde sadece birkaç dakikalığına görüntü renklenir.. kızı renkli olarak izleriz. ne şirin bir anlatım diye düşünülür. kızın kızıl saçlı olması enteresandır.

    ayrıca, yargıçla esas oğlan arasındaki, film ilerledikçe ışık oyunlarıyla artırılan benzerlik de tesadüfi değildirkanımca.
    --- spoiler ---
67 entry daha
hesabın var mı? giriş yap