5 entry daha
  • 2018 ödül sezonuna girildiğinde, en iyi kadın oyuncu heykelciğini the favourite ile olivia colman mı yoksa a star ıs born ile lady gaga mı alacak derken, altın küre'yi gerilerden gelerek glenn close kapıvermişti. birkaç gün önce dağıtılan oyuncular birliği (screen actors guild) ödüllerinde de taçlandırılınca, daha önce tam 6 kez aday olup hiç oscar alamayan close, artık bu senenin en güçlü oscar favorisi haline geliverdi. the wife'ı izleyene kadar "acaba 71 yaşına gelen aktrise bir vefa borcu mu söz konusu" diyordum, ama hayır, glenn close bu ödülleri sonuna kadar hak ediyor.

    isveçli yönetmen björn runge'nin çektiği film, iki güçlü performansın desteklediği ilgi çekici bir hikaye anlatıyor. sanki gerçek gibi görünen ama kurgu bir öyküde, 1992 yılı nobel edebiyat ödülünü kazanan yazar joe castleman, eşi joan ile birlikte ödülü almak üzere stockholm'e gidiyor. seyahat esnasında "fedakar sadık eş" joan kocası ile ilgili bazı yaşam tercihlerini sorgulamak zorunda kalıyor. film boyunca yapılan geri dönüşlerle bir yandan joe ve joan'ın ilişkilerinin yapıtaşları ortaya çıkarılırken, geçmişlerindeki önemli bir sırrın ipuçları da kenara köşeye bırakılıyor.

    glenn close sadece bakışlarıyla çok şey anlatabilen oyunculardan. the wife'da belki de kariyerinin en iyi performanslarından birini vermiş. ama ben kocayı oynayan jonathan pryce'ı da çok başarılı buldum. şu ödül sezonunda ona da en azından bir adaylık yakışırdı. the wife, karakter analizi üzerine yoğunlaşan ve güçlü oyuncularının sırtında yükselen çok iyi bir film.
19 entry daha
hesabın var mı? giriş yap