144 entry daha
  • benim filmle ilgili 2 farklı görüşüm var.
    filmin başında adelaide şaman çadırına girer ve hemen ardından beyaz bir tavşan gözümüzün içine sokulurcasına uzunca bir müddet ekranda gösterilir.yönetmen bizi başka bir boyuta çektiginin kopyasını burdan veriyor.beyaz tavşan sinema dilinde zaman ve boyut geçişini simgeler (matrix,alice harika diyarında en basit örnekleri) adelaide başka bir boyuta geçmiştir.
    şaman çadırına girmeside ilginçtir ki filmin sonunda çadırın ismi değişmiştir.şamanlar ruhlarla iletişime geçtiklerine inanırlardı.buda farklı bir alemin kapısından girdigimize dair ufak bir ipucudur.gölge olarak gördüümüz adelaide oyuncak tavşanın kafasını keser bi sahnede,yine adelaide olayın geçtigi sahile inerken kızının üstünde beyaz tavşan temalı bir tshirt vardır.
    11:11..filmin hemen başında adelaide' 11 haberlerini izlerken görürüz ardından tvde 11 11 numaraları alt alta gözükür.adelaide babasının lunaparkta kazandığı oyuncağı beğenmez ve 11 numaralı hediyeyi ister,ev istilasın başlangıcında saat 11.11 dir.babası maç özeti izlerken skor 11:11 ve evsiz bir adam elinde tuttuu kağıttı 11:11 jeremiah yazılı bir karton tutar.peki nedir 11:11 jeremiah.
    ''bu yüzden rab, ‘kaçıp kurtulamayacakları bir yıkım getireceğim başlarına’ diyor, ‘bana yakarsalar da onları dinlemeyeceğim.'' incil de kıyamet alameti diyebileceğimiz bir ayeti yönetmen sık sık gözümüze sokar.filmin sonlarına doğru elinde 11.11 yazılı kartonu tutan adamın öldüğünü ve ambulansa koyulduğunu görüyorur.film bittiğinde aynı adam gölge diye tabir edilen insan zincirinin içindedir.üstelik tulumunu giymemiş sanki ruhu bedenin terk eder etmez gölgelerin arasına karışmıştır.jordan pelee bir kıyamet filmi çekmiştir.

    2.

    adelaide filmin başında bir çadırda kopyası ile istemeden yer degiştirir.yerin altında tünellerde yaşayan bu gölgeler bilimsel bir çalışmanın ürünü olup bir süre sonra atıl vaziyette bırakılmıştır.her türlü imkan ve olanaktan yoksun az gelişmiş adeta ilkel bir kabile gibi yaşayan bu canlıların kaderi birgün yukarıdan gelen gerçek bir insanın varlığıyla tamamen değişir.adelaide burdaki canlıların kaderini değiştirmek için uzunca bir süre plan yapıp ''el ele amerika''' projesini örnek alıp yukarıya çıkartır.filmin en başında tvde elinde oyuncak tavşanıyla el ele amerika projesini izleyen adelaide'in bu planı hayat geçirmeside manidardır.adelaide'nin ''bizi bilim adamları yarattı ama içimize ruh koymadılar'' ve ''çektiğim bütün acıların tanrı'nın beni sınaması olarak kabul ettim '' gibi birbiriyle çelişkili iki farklı cümleyle aslında iki hatta daha fazla senaryonun var olabileceiginin çıkarımını yapabiliriz.

    adelaide kocasına lunaparkta yaşadığı olayı anlatırken pencere camından silüetini görüyoruz ve hikayesi bitene kadar adelaide'nin yüzü görünmez.jordan pelee usta bir yönetmen gibi her bi kareyi inci gibi işlemiş.ben filmi büyük keyif alarak 2 defa izledim ve beğenmeyenlerin filme bir şans daha vermesini tavsiye ederim.
155 entry daha
hesabın var mı? giriş yap