georges-eugene haussmann
-
öncelikle adı jorj öjen osman diye okunur.
fransızcada nezamandan beri üzerinde accent grave
olan -e- yerine -a- diyoruz bilmiyorum.
açıkçası ben parisi bir şehir bölge planlaması projesi
olarak çok sıkıntılı buluyorum. teknik sorunların ötesinde
ortaya çıkan şehir insana sıkıntı veriyor.
bulvarlar insan ölçeğinin çok üstünde, bina blokları
çok tekdüze, mekan algısı cidden problemli. sıkıntı veren
bir tekdüzelik, iç karatıcı bir kapalılık hissi. biliyorum
bir çok insan turistik bir sürü lafa, imaja filan kanıp
olala ne güzel filan diyordur ama gerçekten bu fransızca
çok romantik, kızlar harika (ki değiller), ohh eiffel çok
muhteşem (halbuki bildiğin demirden, endüstriyel devrim
dönemine ait bir anten) filan saçmalıklarını bir kenara
koyabilirseniz, binaların üzerindeki şablon süslemelerin
farkına varırsanız, ortada ölçeksiz büyümüş,
karşı kaldırımdaki adamla gözgöze gelemediğin
saçma bir şehir çıkıyor. fransız klişelerinden
kurtulduğunuzda osmanın kocaman bir felaketten
başka bir şey bırakmadığını görebilirsiniz.
bu arada fransız kadını denince gözümün önüne hep
ingiliz asıllı audrey hepburn gelir. bütün bu şişirilmiş
fransız kadın efsanesini karşılayabilecek tek kadın olduğundandır
sanırım .
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap