27 entry daha
  • öncelikle adı jorj öjen osman diye okunur.
    fransızcada nezamandan beri üzerinde accent grave
    olan -e- yerine -a- diyoruz bilmiyorum.

    açıkçası ben parisi bir şehir bölge planlaması projesi
    olarak çok sıkıntılı buluyorum. teknik sorunların ötesinde
    ortaya çıkan şehir insana sıkıntı veriyor.
    bulvarlar insan ölçeğinin çok üstünde, bina blokları
    çok tekdüze, mekan algısı cidden problemli. sıkıntı veren
    bir tekdüzelik, iç karatıcı bir kapalılık hissi. biliyorum
    bir çok insan turistik bir sürü lafa, imaja filan kanıp
    olala ne güzel filan diyordur ama gerçekten bu fransızca
    çok romantik, kızlar harika (ki değiller), ohh eiffel çok
    muhteşem (halbuki bildiğin demirden, endüstriyel devrim
    dönemine ait bir anten) filan saçmalıklarını bir kenara
    koyabilirseniz, binaların üzerindeki şablon süslemelerin
    farkına varırsanız, ortada ölçeksiz büyümüş,
    karşı kaldırımdaki adamla gözgöze gelemediğin
    saçma bir şehir çıkıyor. fransız klişelerinden
    kurtulduğunuzda osmanın kocaman bir felaketten
    başka bir şey bırakmadığını görebilirsiniz.

    bu arada fransız kadını denince gözümün önüne hep
    ingiliz asıllı audrey hepburn gelir. bütün bu şişirilmiş
    fransız kadın efsanesini karşılayabilecek tek kadın olduğundandır
    sanırım .
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap