• eylemi gerçekleştirmenin beynimizi nasıl etkileyeceğini sorgulamadan önce belirtmek isterim ki; kafeinsiz olanı konudan bağımsız tutarsak, kafein uyarıcı * bir maddedir ve tüm uyarıcı maddeler iştah ve uyku kapanmasına neden olurlar. peki bunu nasıl yaparlar?

    uyanık kaldığımız süre boyunca beynimizde adenozin birikir. adenozinin fonksiyonu beyin aktivitemizi yavaşlatmak ve bizim uykuya dalmamızı sağlamaktır. kanımıza kafein karıştırdığımızda ise - kana karıştırmak eyleminin altını çiziyorum - beynimizde bulunan kafein ve adenozin, ilgili reseptörlere bağlanmak için birbirleriyle yarışırlar. bu yaptığı düpedüz beyni kandırmaktır. bu durumda beyin yorgun olduğu ve uyku haline geçmek istediği için daha çok adenozin reseptörü üretir. işte, kafeinin neden olduğu bağlılık - bağımlılık değil bağlılık, dependency kelimesinin türkçe'si öyle sanıyorum ki bağlılık - da, bu fazla reseptörlerden kaynaklanır. daha fazla reseptör yüzünden daha çok adenozin etkisine maruz kalan beyin ve dolayısıyla vücut, kahve tüketmediği durumlarda normalde olduğundan daha yorgun ve düşük modda hisseder. düşük modda diye eklememin sebebi, kafeinin uyku açıcı olmasının yanında keyif verici bir madde olmasıdır. bu sürecin nasıl işlediği ile ilgili youtube'da şöyle bir video izleyebilirsiniz:

    https://www.youtube.com/watch?v=4yoweqgykdm

    yukarıda kana karışmak diye altını çizerek belirtmiştim. bir maddenin vücudumuza etki etmesi için onu kanımıza karıştırmalıyız. bunu oral yolla, intra-muscular yani kasa enjekte etmek yoluyla, damardan almak vs çeşitli yöntemlerle yapabiliriz ve burundan çekmek de bunlardan bir tanesidir. örnek vermek gerekirse kafeine göre çok çok güçlü bir uyarıcı olan metamfetamini yakıp dumanını soluyarak tüketenler olduğu gibi çizgi şekline getirip burnundan çeken bağımlılar ya da kullanıcılar da vardır. aynı doz için her tüketim yolunun elbette farklı hızda ve şiddette hatta vücuttan çekilim ve yoksunluk etkisi olacaktır. damardan alma dışında, kana en hızlı karışım yönteminin burundan çekmek olduğunu biliyorum fakat yanılıyor ve yamuluyor olmam da olası.

    bu bilgiler ışığında kahveyi de burnumuzdan soluyarak vücudumuza almamız durumunda etkisi ne olacaktır? kafein, pişirme ya da demleme sırasında çoğalan bir madde midir yoksa kahve çekirdeğinde hali hazırda bulunakta mıdır, çekirdeğin kavrulması esnasında nasıl bir tepki vermektedir benim herhangi bir bilgim yok. konuyla ilgili bilgisi ya da yorumu olan ve entarilerini sözlükten esirgemeyecek suser'lar elbette vardır.

    benzer bir şekilde seratonin arttırıcı etkisinden dolayı kakaonun da burundan çekildiğini bir yerlerde okuduğumu hatırlıyorum.

    konuyla alakalı google'da hızlı bir araştırma yaptığımda, netflix dizilerinden orange is the new black'te bunu yapan bir karakter olduğundan bahsediliyor fakat aşağıdaki kaynak, bunun bilimsel olarak çok da doğru olmadığı görüşünde

    https://www.inverse.com/…ne-orange-is-the-new-black

    quora.com'daki soruyu yanıtlayan bir kullanıcı ise şöyle demiş:

    ıt actually does give you a very quick energy high, because caffeine is capable of entering the blood vessels in the nasal passage, allowing you to get caffeine to your brain quicker the same way drug addicts will snort drugs to get a faster high.

    yazının aşağıdaki kısımlarında ise bunu tavsiye etmediğini ve tehlikeli olduğunu da ekliyor.

    https://www.quora.com/…sequences-of-snorting-coffee

    iki karşıt görüşten de fikirler de mevcut. bilim dünyasının böyle bir araştırma yapmış olup olmadığını bilmiyorum. eğer biyokimyacı olsaydım doktora tezimi böyle bir konu üzerine yapmayı çok isterdim..
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap