• korkmak, anlamak her ne ise işte, özetle kendimle yüzleşmek diyorum ben buna, bunun altında yatan nedenleri anlayıp durumu kabullenmek.

    bir an geliyor anlıyorsunuz çok farklı olduğunuzu. her yeriniz çıkıntı, hiç kimseyle uymuyor. ailede çıkıntısınız, arkadaş ortamında farklısınız, hikayeniz her yerde orjinal, haliyle kendi türünüzden birini bulmanız imkansız.
    farklı insanları denemiş, her şeye rağmen bir şeyler inşa etmeye çalışmış ama aşılmaz uyumsuzluklar olduğunu anlamışsınızdır. artık kimseyi beklemiyorsunuzdur. zaman zaman korkunç bir durum olduğunu kabul ediyorum, ama hafifletici bir yanı da var. kendini bilmek kadar güzel bir şey yok çünkü.
  • 20 yaşımdan 30 yaşına kadar sanki 400 metre engelli koştum. elimde, önümde, etrafımda bir sürü bana benzer insanlar, onların yaptıkları, sosyal medyada gördüklerim falan derken sanki hipnotize oldum. sevgili bul, okulu bitir, iş bul, sevgilin seni bıraktı mı o zaman kolay kolay bırakmayacak birini bul, yaşam standartlarını biraz yükselt, daha iyi bir iş bul, evlen, ev al, araba al, herşey dahil yaz tatili, yurtdışı tatili, hadi bir tane daha herşey dahil yaz tatili, hadi bir yurtdışı tatili daha derken bir baktım ki 30a gelmişim. ben 10 senedir napıyorum, şu an geçmişe dönüp bakıyorum da yemin ederim bir fikrim yok. birşeylerden eksik kalmak, bir şeyden geri kalmak öyle bir korku öyle bir endişe yaratmış ki ruhumda enine boyuna düşünmeden yaşadım, tazmanya canavarı gibi tozu dumana kata kata geçti sanki son 10 yıl. buraya şunu demek için geldim, evlenebilecek birisini bulamamaktan korkmayın. bu korkular insana çok acayip şeyler yaptırıyor. bir durun, sakin olun, ruhunuzu dinleyin, korkuların ve endişelerin sizi biryerlere ve birilerine sürüklemesine izin vermeyin.
  • evlenilebilecek birisini bulamamaktan korktuğunuz kadar aşkı, sevgiyi bulamamaktan korksaydınız belki bir şeyler dank ederdi...
  • bundan korkan insan toplumda kendi başarısıyla var olamamış bir kişidir. en çirkin kadının, en fakir erkeğin bile evlendiği dünyada imzaya bu kadar anlam yüklemek hayatınızın anlamsız olduğunu gösterir.

    evlilik bir zorunluluk değil. kafanıza göre, gerçekten anlaştığınıza emin olduğunuz biri olmadan girilecek yük değil. saçma sapan kuruntularla kendinize bela çıkarmayın.
  • evlenebileceğiniz birini bulmaktan korkun bence o daha mantıklı.
  • mesele evlenecek birini bulamamak değil.ortalama mesleği ve güzelliği olan herkes evlenecek birini bulur.
    asıl mesele hayat arkadaşını bulamamaktan korkmaktır.ikisi farklı kavramlar. birisi senin hayat boyu yanında olacak arkadaşındır diğeri bir kılıftır.
    birisi akşam eve gelince herkesin kendi koltuğuna gömüldüğü birbiriyle konuşmadığı ortaklık, diğeri durmadan konuştuğun kimi zaman dert yandığın kimi zaman derdini dinlediğin kişidir.
    birisi ev işlerini sana yıkmaya çalışan kişiyken diğeri birlikte bir şeyler hazırlarken zevk aldığın kişidir.
    birisi tatil evde oturalım kişisi diğeri haftasonunda birlikte ortak aktivite yapmaktan zevk aldığın kişidir.
    kısaca evlenecek kişi bulunur, beraber yürüyeceğin yola eşlik edecek diğer kişiyi bulmak zordur.
  • uzun yıllardır içinde bulunduğum trajikomik durum.

    (bkz: evlenince her şey düzelecek hissi)
  • evlenme fikri kafamda yer edene kadar hep evlenecek birini bulmanın kolay olduğunu düşünürdüm( çok safmışım). son bir yıldır evlenme fikri sıcak gelmeye başladı. gel görki herhangi bir ilişkim yokken hemde. işte sorun burda başlıyor. kimse yok. tabi yaş 38 e dayanınca akranlarım çoktan çoluğa çocuğa karışmış, kalanlarda zaten kimseleri beğenmediğinden doğal olarak beni de beğenmiyorlar. girdik bir kısırdöngünün içine hayırlısı olsun bakalım.
  • direkt evlilik olarak değil ama duygusal tatmin anlamında düşünüldüğünde biraz da olsa kafaya takılan durumdur. yalnız kalacak olmaktan korkmak olarak da tanımlanabilir. fakat git gide artan sorumsuzluk ve tanışılan kendinden bile haberi olmayan insanları görünce çoğu zaman olmadığına duacı oluyor insan.
  • o kişiyi bulup onunla evlenememekten korkmak kadar kötüdür.
hesabın var mı? giriş yap