facing the giants

• remember the titans filminin etkisinden kurtulamamış, liseler arası amerikan futbol ligi üzerinden din propagandasının dibine vurmuş film.
  
  http://us.imdb.com/title/tt0805526/
  
  --- spoiler ---
  
  hikayede 6 sene yenilgi üstüne yenilgi almış,parasızlığın son noktasında ve çocuğu olmayan bir koçun, son sığınak noktası olan din ile bütün sorunlarının üstesinden gelebilmesi üzerine kurulmuş bir yapı var seyircilerin karşısında. oldukça fazla hollywood filmi seyretmeme rağmen bu kadar din örgüsü yoğun bir film seyrettiğimi hatırlamıyorum. tamam, inanç noktası olarka bir düşüncenin ,bir inanışın, bir amacın esas alınması ve başarılması güzel bir şey, olması gereken de bir şey ama bazı şeylerin abartılmaması lazım.
  
  bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, bir amerikan filmi içerisindeki en az beyaz olmayan oyuncu sayısına sahip filmdi sanırım, takımda bir tane bile beyaz olmayan oyuncu yok, filmde sadece bir zenci var, o da asistan koç rolünde, filmin bir hristiyan lisesi (sanırım bizdeki imam hatiplere denk geliyor) nde geçmesinin etkisi olsa gerek.
  
  --- spoiler ---
• fena halde galeyana gelip bir rudyveya bir remember the titans zannederek aldığım, eve gidip izlediğimde muhtemelen katolik misyonerler tarafından dini yaymak amacıyla yapılmış olduğunu düşündüğüm film. filmin 15. dakikasından itibaren "yok artık bunu da koymazlar senaryoya" dediğim her şey gerçekleşti. örneğin:
  
  --- spoiler ---
  takımın coach u (esas oğlan) çocuk sahibi olamıyor. yani aslında kendisi de bilmiyor karısında mı problem kendisinde mi. doktor diyor ki problem sende; senin kuş ötüyor ama boşa ötüyor. okul takımı desen berbat. 6-7 senedir doğru düzgün bir sezon geçirmemiş. veliler adamı kovdurmaya çalışır. her şey ters gider. bir anda amcam imana geliyor. alıyor eline kutsal kitabı çıkıyor bahçeye. "tanrım, bu zorlukları bana gönderiyorsun. elimiz mahkum katlanıyoruz da niye böyle yapıyorsun ki? ayıp oluyor... ama yok yani ben seni yine de seviyorum, olsun" diyip zırlıyor. takım taktiklerini incilden falan çıkarımlar yaparak vermeye başlıyor. derken bütün takım imana geliyor. öyle böyle değil ama, utanmasalar kalkıp hacca gidecekler kudüse. e pek tabi beklenen sonuç: adamlar bir tane bile maç kaybetmeden eyalet şampiyonu oluyorlar.
  
  koçun karısına da bir haller oluyor. kadın 2-3 hafta kus allah kus, mide bulantısı baş ağrısı derken, herhalde hamileyim diye düşünüp doktora gidiyor. laboratuardaki kadınlarla kanka zaten ablamız.. mütemadiyen geldiği için çocuk var mı diye sorgulamaya. neyse efendim... test yapıyorlar; negatif çıkıyor. kadın da ağlaya zırlaya evin yolunu tutuyor. tam arabaya binecekken durup (nedense) "tanrım, ben seni yine de seviyorum sen bana çocuk vermesende" diyor. ve sizce ne oluyor? hoooop... içerden hemşire koştura koştura gelip "ya pardon bi yanlışlık olmuş, biz sizinki yerine başkasınınkine şey etmişiz eheh.. hamilesiniz" diyor.
  --- spoiler ---
  
  o derece.
• nasıl ve neden izlediğimi hala anlayamadığım film. başka bir zaman olsa başladıktan bir dakika sonra kapatırdım zira ne bok olduğunu anlamak için yeterli bir süre.
  
  facebook'ta videosunu görüp izleyen arkadaş gibi ben de aynı şekilde meraktan başladım izlemeye. filmin malesef tek güzel sahnesi de o.
  
  deisttim ateist oldum. midem bulandı inanç muhabbetinden. inanmak böyle bir şey değil ki, hadi hep şükredelim tanrı kazanmamıza yardımcı olur. ulan bi çalışma, antrentman göstermediniz. dua ederek maç mı kazanılır lan? tarihte şöyle bir tane bile örnek bile yoktur.