• son günlerde sosyal medyada ve sözlükte galatasaray'a karşı çok büyük algı yapılıyor. kazandığı şampiyonluklara leke atılmaya çalışılıyor. peki soruyorum; galatasaray türkiye'de hakem ve tff tarafından desteklendi ise avrupa da bu iki kupayı nasıl kazandı? şimdi ki ergenler bilmez o zamanda uefa kupasını kazanmak gerçekten çok zordu. zaten süper kupayı dünya devi olan ve müzesinde sadece süper kupa olmayan real madrid'i yenerek kazandı.ve o maçta çok haksız bir penaltı golü yemesine rağmen. o real madrid yaklaşık 18 sene çıktığı hiç bir avrupa kupası finalini kayıp etmedi. uefa kupasını kazandığı sezon uefa kupasında hiç bir maçı yenilmeyerek kupayı kazandı. peki hangi takımları geçerek bu kupayı aldı onuda yazalım.
    (bkz: ac milan): şampiyonlar liği son maçında 3-2 kazanarak uefa kupasına katıldı galatasaray. o zamanda milanı yenmek heleki son 5 dk. kala 2-1 mağlup iken çok zor bir işti.
    (bkz: bologna): o zamanlarda italya'nın kalbur üstü takımlarından biri idi.
    (bkz: borussia dortmund): 2 sene oncesinin şl şampiyonu.
    (bkz: mallorca): 2 sene öncesinin kupa galipleri kupası finalisti.
    (bkz: leeds united): 1 sene sonra şl yarı finalisti ve grup maçlarında bjk'ye 6 tane atmıştı.
    (bkz: arsenal): anlatmama gerek yok. kadrosunda henry, bergamp, overmars gibi oyuncaları vardı.
    sonuç olarak galatasaray bu takımları hakem ve uefa desteği ile yenerek mi bu kupaları kazandı. daha sonraki yıllarda şampiyonlar liginde çeyrek final oynadığı ve üst turlara çıktığını da hatırlatalım. 1989 yılında yarı final ve ilk şl statüsüne geçildiğinde turnuvaya katılan 8 takımdan biri olması da var.
    edit: arkadaşlar bazılarının savundukları 4 yıl desteklenip kazanılan gelirlerle kadro kurulup bu kupalar alındı tezini çürütmek için kupayı alan kadronun hangi yıllarda galatasaray'a transfer olduklarını yazayım da sussunlar.
    kale : taffarel(1998)
    defans : capone(1999) - bulent(alt yapı) - popescu(1997) - ergün p.(1994)
    orta saha : suat(alt yapı) - umit davala(1996) - okan(alt yapı) - hagi(1996)
    forvet : hakan sukur(1992) - arif(1991)
    yani 2000 yılı kupanın alındığı tarih. sadece capone 1 yıl önce gelmiş. şimdi başka şeyler üretmeye başlayın.
  • ben de galatasaraylıyım ama bu algıyı oluşturmaya çalışanların bariz bir karalama kampanyası yaptığını düşündüğümden bu tarz açıklamaların yapılması onlara prim sağlıyor sadece.

    tanım ve cevap: takır takır top oynayarak ve elbette biraz da sansın yardımı ile kazandı.
  • iyi oynayarak, takım olarak, hırs yaparak.

    bir daha böyle bir başarı gelir mi bilinmez.
  • leeds li taraftar istanbul da öldürülünce ingilizlerin morali bozuldu. birazda şans yardım etti. suat ve okan orta sahası da gerçekten iyiydi. hagi ve popescu ile avrupa için bile iyi takımdı. o zamanlar takımlar daha zengindi. avrupayla aramız maddi anlamda bu kadar açılmamıştı.
  • bilirse arif erdem bilir. ona sormak lazım.
  • o dönemi yaşamışlar biliyor zaten.
    yaşamamışların bazıları umduklarına inanmak istiyor.

    yani açıklamanın anlamı yok. kupalar müzede.
  • o dönemi yaşayanlar galatasaray'ın nasıl top oynadığını biliyorlar. şuan o topu oynayan takım yok dünyada.

    o dönem de yoktu, o yüzden hepsini yendik ve iki kupayı da aldık zaten.
  • (bkz: ssk)
  • gerçek yeteneklerin, para için oynamadığı zaman kazanmıştır.
  • simdi uzun zamandir ortaya konan bu argüman ile ilgili birkac sey soylemek istiyorum, tabi ki gs avrupa da kazandığı kupayi sike örgüt veya lobiyle kazandi demek cok gercekci degil, ancak bu konuda gozden kacan bir durum var bence turk takımlarının avrupa da başarılı olduklari dönemlerin büyük çoğunluğu lig de istikrarli birkaç sezonun arkasindan geliyor, son besiktasin namağlup gruptan cikmasi, ondan once fb nin uefa yari finali hep bu tip hoca, kadro ve oyun istikrarindan sonra gerceklesen başarılardı. sonuc olarak gs nin o donemde 4 yil üstüste sampiyon olurken ki kadro istikrarinin simdi fifari olan adini soyleyemedikleri oyuncuların cabalariyla mi oldugu, o donemde arkalarinda olan haluk ulusoy mehmet agar gibi isimlerin desteklerinin olmasi gibi etkenler sonunda özgüveni yuksek, kazanmaya alışmış ve birbirlerini iyi taniyan bir takimin ortaya çıkması bu sonucu getirmistir diye düşünüyorum. sonuc olarak o donem ki yurtiçi destekler olmasa, bu istikrar saglanmasa, bu kupalarin gelmesi de çok olasi degil bence. şimdi muhtemelen buradan ve özelden küfür edip sallayan arkadaslar olacaktır ama bunun yerine karşı bir argüman ortaya konarsa daha medeni bir fikir tartışmasi olabilir diye düşünüyorum.
hesabın var mı? giriş yap