• mucidinin fatih sultan mehmet oldugu iddia edilir. topun icine barut doldurulur, sonra atilacak mermi namlunun agzindan birakilir, mermi hizlanarak barutun ustune duser ve barutu patlatir.
  • (bkz: havana) (bkz: top)
  • (bkz: havan)
  • (bkz: hava topu)
  • atmadan evvel ağzınızı açar, ellerinizle kulaklarınızı kaparsınız ki sağır olmayasınız.
  • efendime söyliyeyim, askerden yanlış ve eksik hatırlamıyorsam (ki muhtemelen yanlış ve eksik hatırlıyorum), havan elle doldurulan (yani mermi namluya elle sokulur), iğneyle ateşlenen (yani merminin fünye namlunun dibindeki iğneye çarptımıydı patlar), barut gazıyla boşalan (yani barut patlıyor, mermi fırlıyor, aa havan boş), eğik mermi yollu (yani mermi beyle havadan dönüp hooop tepeye biniyor) , gözle nişan alınmayan (yani hesapla kitapla aletle edevatla nişan alınan), üç-beş kişi kullanılan (biri nişan için kazık çakıyor, biri bakaçtan bakıyor, biri bi manivelayı dönderiyor, öteki başka manivelayı dönderiyor, beriki mermiyi namluya bırakıyor vb.) bir piyade silahıdır... mı acaba? ulan hepten unutmuşum be, çok feci götümden uydurdum. bunun için mi üsteğmenden tokat yedim lan ben, unutmak ve şurda lazım olunca uydurmak için mi ha?

    neyse efendim, bu havan olayının en sikindirik tarafı mermisiz yapılan çalışmalardır. üç beş havan ve her havanın başında üç kişilik ekip yazın öğlen güneşinin altında eğitim alanının çeşitli yerlerinde konuşlanırlar. komutan ve hesapkitap yapacak olan çavuş mavuştan oluşan hesap kitap ekibi de gölgede müsayit bir yere konuşlanır. hesapkitap yapılan yerden koordinat bilgileri gelir, buna göre evvela biraz ilerde bir kazık çakmak icab eder. uzakta kazık çakan kişiye bakaçtan bakılarak sağa yahut sola gitmesi için el kol işaretleri yapılır. ona göre aletin göstergelerinin aldığı hal hesap kitapçılara hep birlikte bağırılmak suretiyle iletilir (çünkü telsiz yoktur). onlar yeni hesap kitap yapıp yeni koordinatı verirler. o koordinatlar uygulanılınca asıl nişan alınmış olur. akabinde mermi namluya veriliyormuş gibi yapılır, hatta komutanın tercihine göre ağızla mermi patlıyormuş gibi ses çıkarılır. en nihayetinde komutan havanları bir bir dolaşıp bakaçlarından bakarak doğru nişanlanıp nişanlanmadıklarını denetler. doğru nişan alamayan erleri komutanın tercihine göre komando dansı, şınav yahut tokat beklemektedir.

    efendim alet bu ya, diyelim ki tutukluk yaptı, fünye ateşlenmedi,mermi patlamadı. napıcaz?.. mermi namlunun dibinde bekliyor, namlu tabanca gibi sökülüp takılabilen bir şey değil, yekpare. yani tek çıkış yolu namlunun ucu. e çevir aleti, salla çıksın, olur mu? olur olmasına amma havan mermisi nasıl patlıyor efendim? ucundaki tapa yere değince patlıyor. yani namluyu aşağı çevirdiğinde mermi yere düşer düşmez patlıyacak demektir. şu halde mermi yere değmemeli. efendim bu durumda iki kişi havanı kucaklar, bir kişi de (tercihan komutan) iki elinin baş ve işaret parmaklarını birleştirerek büyük bir "o" harfi yapar (ki bu "o" harfi argo vücut dilinde folloşlamış bazı organları tarif etmektedir) ve namlu çapından hafifçe daha dar olan "o" harfini namlunun ucuna dikkatle yerleştirir. daha sonra hep birlikte havanı yavaş yavaş aşağı eğerler eğerler eğerler, sonunda mermi yavaşça aşağı doğru kaymaya başlar. "o" harfini yapan komutan merminin tapasına elini deydirmeden mermiyi yakalayıverir. yakalayamadı mı? o vakit 400 metre çaplı alandaki mehmetçik şehit olur. bu yüzden mermi patlamadı mıydı bilimum subay assubay er ve erat üçbuçuk atarlar.

    peki ben bunları niye anlattım kardeşim? işim gücüm yok mu benim? alaallaaa... bari yeri gelmişken şu bakınızı vereyim de tam olsun:
    (bkz: havanda su dövmek)
  • ihtiyaçdan doğan bir top çeşididir. 1453'teki malum kuşatma sırasında galata civarına yerleşmiş cenevizliler ile fatih bir anlaşma yapmıştı. siz karışmayın biz size zarar vermeyeceğiz türünde bir anlaşma. her ne kadar cenevizliler sadık kalmasa da fatih onlara karışmıyordu. fatih'in akıl ettiği devasa toplar surlara epey zarar veriyordu. bir süre sonra cenevizliler, "bizans donanmasına atılan gülleler bizim evlerimize zarar veriyor" diyerek fatih'ten bir çözüm istemişlerdir. fatih, "peki, bir çaresini buluruz" gibi olumlu bir cevap vermiş ve üzerinde düşünmüştür. fatih, o zamana kadar yapılan topların düz gülleler fırlattığını, bu yüzden de bu tür olaylarla karşılaşıldığını bilmektedir. öyle bir top yapılmalıydı ki gülle fırlatıldığında bir müddet havada yükselmeli, sonra kavislenerek hedefi vurmalıydı. yoğun çalışma sonrası kafasındaki planı hayata geçirir ve bizzat topu kendi ateşler. deneme atışlarının başarılı olduğunu görürler. böylece humbara denilen top, yerini havan topuna bırakmıştır.
  • namlu çaplarına göre sınıflandırılır. ordumuz da halihazırda 106' lık havan 120'lik havan gibi birkaç farklı çeşidi kullanılmaktadır. havan ın amacına ulaşması için ateş idare ve ileri gözetleyici birlikleriyle irtibat kurulması ve yardım alması gerekir. eski "bang bang" oyununu oynayanların aşina olduğu gibi, yön, açı ve güç ayarlanarak hedef vurulmaya çalışılır.

    askerlikten aklımda kaldığı kadarıyla 120' lik havanın kısa kitap tanımını de vereyim de tam olsun:
    120 milimetrelik havan, yivli - setli, tekerlekler üzerinde, ağızdan elle doldurulan, tek tek veya otomatik olarak atış yapabilen piyadenin ateş destek silahıdır.
  • görmeyerek atış yapabilen,sabit iğneli ve üstaçı grubunu kullanan bir silahtır.tskda komando havanı tabir edilen 60'lık,ut1 olarak adlandırılan 80'lik,daha uzun mezile sahip olan 106 ve 120 mm.'lik havan çeşitleri bulunmaktadır.120 mm'lik ve 106 mm'lik havan hariç hepsi yivli ve setsizdir.havan topunun namlusu çelikten yapılmış düz bir boru şeklindedir ve iki çelik ayakla desteklenen çelik bir tablaya oturtulur.geri tepmesinin yüksek olması sebebiyle yapılan ilk atışta bulunduğu zemine sabitlenmektedir.havan topunun ateşlenmesi esnasında santimetrekareye 60 ton basınç düşer.roket biçimindeki mermisinin hassas,tavikli,kudretli gibi değişik şekillerde infilak gücüne ve infilak irtifasına sahip çeşitleri bulunmaktadır.havan mühimmatının patlayıcı başlıkları çok hassas olduğundan elle temasta bile patlayabilir. havan topu mermisini istenilen hedefe sevk etmek için roket kanatçıklarına barut hakkı denilen patlayıcılar takılarak havan topu ateşlenir. genellikle piyade ve komando birlikleri tarafından kullanılır ve toplu bir birliği çok rahat bir şekilde yok eder. ölüm bölgesi kullanılan mühimmat cinsine göre 25 ila 50 metre arasındadır.ayrıca kimyasal ve biyolojik saldırı,sisleme ve aydınlatma amacıyla kullanılır.ancak havan topu hedefe temas ettiği anda doğru açıyla düşmemiş ise patlamayabilir.
    ayrıca arkadaşlarınıza hakkı'nın selamı var dersiniz onlarda hakkı kim? diye sorunca barut hakkı diyerek iğrenç bir espride yapabilirsiniz.
    (bkz: askeri siteden enrty girmek)
  • üsküdar'da yanınızda taşıyabileceğiniz pratik bir silah.

    (bkz: 7 ağustos 2008 üsküdar patlaması)
hesabın var mı? giriş yap