• edit: yazar arkadaş ilgili entry'i kaldırınca haliyle bu entry'im de anlamsızlaşmış. bu entry şunun üzerine yazılmıştı.

    "hayattaki kişi olsan kitap nasıl var olacak," diyecek olan parlak zekalı arkadaşları baştan engellemek adına belirtmek istedim."
    sosyal filozof

    "tek kişi biz isek, kitabı kim yazmış amk."
    penguent

    evet. okumadan entry girmek. yeni ekşi sözlüğe hoş geldiniz.
  • başkaları için kitap okuyacak insan sorusu.

    asıl yalnızken okuyacaksın başka ne yapacaksın? survivor mı izlicen aq?
  • muhtemelen söylenmiştir ama ben de söyleyip tekrar etmiş olayım:

    kitap okumadığı belli olan kişi tarafından açılmış başlık. cümledeki düşüklüğü başka türlü açıklayamıyorum ve bol bol (düzgün yazılmış, piyasa saçmalık kaynıyor) kitap okumasını tavsiye ediyorum. okudum diyorsa daha da okusun, demek ki yaramamış.
  • esas hayatta tek kişi kalsak yapmamız gereken eylem.

    neden? çünkü paylaşacağın, konuşacağın kimse yok. fena mı işte; geçmişte yaşamış harika insanlarla yazdıkları vesilesiyle konuşmuş, muhteşem dünyalarını tanımış oluyorsun. artık yaşamasalar bile.
  • türünün tek ve son örneği olduğunu öğrenen ve bilen bir insanın akıl sağlığının diri kalabilmesi ihtimaline dayanarak yazıyorum.

    bir virüs çıksa ve dünyada benim haricindeki bütün insanları öldürse, tek insan ben kalsam, sürüsüyle kitap okurum. kitaptan alınması istenen amaçlar değişebilir ama ben genelde haz almak için farklı hayatlara girebilmek için okuyorum kitapları.

    kitaplar, tek insan kaldığım için çok kısa bir süre sonra monotonlaşacak boktan hayatıma, damlatacağı yeni serüvenler ile bir nevi yeni hayat/lar katacaktır. insan görememekten zorlanan beynim, zihnimde yaratacağım yeni figürlerle hem nöronlar arası bağlarını diri tutacak, hem de bulunduğu günü biraz da olsa unutarak akıl sağlığımı koruyacaktır.

    film ve dizi de serüven katar insan hayatına ama yaratıcı zihin özelliği kitapta daha baskın oluyor. haliyle alınan zevk de yaratıcılıkla doğru oranda artıyor. sonuç olarak bu durumlarda kitap en doğru adresiniz olur.
  • hayatta kalan son kişi olsam, yaşamsal zorunlu faaliyetler dışında kalan zamanının belki de hepsini kitap okuyarak geçirirdim herhalde. oh, mis. yapılması gereken işler, görevler yok, zoraki sosyal ilişkiler yok, sadece kitap, çay, çekirdek *
    hayalimdeki hayat.
  • atamız cephede neden kitap okuyormuş biliyor musunuz?
  • hayatta tek kisi olsam sadece kitap okurdum muhtemelen.
  • üstteki bir yazarın da belirttiği gibi başlık "hayatta tek kalan biz olsak kitap okur muyduk?" şeklinde daha anlamlı oluyor ve sanırım kastedilen de bu. o yüzden bu minvalde cevaplayacağım soruyu.

    evet. okurdum. teşekkürler.

    çünkü çok kısa bir sürede elektrik kesileceği için doğal olarak internete giremeyeceğim ve hayatta kalmam için gerekli olan bilgileri en eski usullerden biri olan kitap okuma yöntemiyle öğreneceğim. sonra, bir şekilde hayatımı idame ettirebilirsem kafayı yememek için insanın arkadaşa ihtiyacı olacak. işte burada da yine kitaplar devreye giriyor. kitaplar olmasa tek başıma muhtemelen çıldırırım.
  • soruyu gördüğüm anda "asıl hayattaki tek kişi olarak kalsam kafayı yememek için kitap okurdum" dedim. hemen ardından hâlihazırda da kimine göre haddinden fazla okuduğumu düşündüm. o anda bir aydınlanma geldi, bu iki öncülden şu sonuç(lar) çıktı:

    1. çok okuyorsun çünkü etrafında yeteri kadar dostun yok. (yanlış)
    2. çok okuyorsun çünkü dostlarınla iletişimin seni tatmin etmiyor. (yanlış)
    3. dostlarınla kurduğun iletişimin tatminiyle kitap okumak eyleminden edindiğin tatmin farklı. (doğru-olabilir-)

    peki bu nasıl bir fark?

    başlıktaki soruyu gördüğüm anda aklıma gelen ilk cevap hiç var olmamış olsaydı "peki bu nasıl bir fark" sorusuna "tatmin yaratan etkileşimin kaynağından kaynaklanan bir fark bu" şeklinde kolayca cevap verilebilirdi.

    o ilk cevabı alalım buraya o zaman: "asıl hayattaki tek kişi olarak kalsam kafayı yememek için kitap okurdum."

    varsayıma göre etrafta benden başka kimse yok. gene varsayıma göre kitaplar mevcut.
    1. hayat idamesi için (barınma, yeme-içme) vakit harcamak dışında bir uğraş yok.
    2. hayattaki tek kişi olmak insanla etkileşimi otomatik şekilde bitirdiği için oradan vakit kazanıyorum.
    3. hayattaki tek kişi olduğum için her işi (tarım ve tabiat şartlarına karşı korunma dâhil) kendim yapmak durumundayım. burada hayli fazla vakit kaybediyorum.
    4. okumalarım en azından bir süre, tek başına hayatta kalmak için bilgi edinme amacıyla olacak. yani şahsi tatmin için değil yarar sağlamak için okuyacağım.

    bu noktada kritik bir sorun çıkıyor karşıma:
    yarar sağlamak için yapılan okuma aynı zamanda kişisel tatmin de sağlayabilir. tersi duruma bakalım: şahsi tatmin için yapılan okumalardan pratikte yararlanılabilir. ne oldu? "okuma eyleminin gayesi" adlı problem elimize doğdu.

    bu problemi irdelerken yunus emre'den yardım alabilir miyiz acaba? tam da bu soruyu soruyor kendisi: "okumaktan mânâ ne?" diğer mısrada net bir cevap geliyor tabii: "kişi kendin' bilmektir."

    yunus'un cevabı, kendisinin her cevabı gibi güzel fakat varsaydığımız şartlarda işimize yarar mı?

    kimsenin olmadığı bir hayatta kendimi bilmeme gerek var mı. aynı cümleyi ufak bir değişiklikle yazayım: sadece ben ve tabiatın olduğu şartlarda kendimi bilmeme gerek var mı?

    sadece ikinci cümlenin sonunda soru işareti var çünkü ilki bir soru değil, iddiaydı. "insan yoksa kendimi bilmeme de gerek yok" dedim net olarak. ama ikincisi soru. hem de zor bir soru. dilsel düzeyde karşılığı basit ama eylem planında duvara toslatacak bir soru.

    galiba bu soru sayesinde bir sonuca yaklaşabiliriz nihayet. soruyu tekrar alalım önce: "sadece ben ve tabiatın olduğu şartlarda kendimi bilmeme gerek var mı?"
    şimdi yunus emre'nin cevabını aynı soruya yerleştiriyoruz: "sadece ben ve tabiatın olduğu şartlarda okumama gerek var mı?"
    başlıkta "hayat" deniliyor. tabiat ve diğer dışsal şartların tamamına hayat diyebilir miyiz? evet.
    o halde soru şuna evriliyor: "hayattaki tek kişi olsak kitap okur muyduk?"

    kontrol etmenize gerek yok. başlıktaki sorudan yola çıkıp gene başlıktaki soruya döndük. güzel bir akıl yürütme eylemi oldu. herkese iyi geceler.
hesabın var mı? giriş yap