• üstteki yazar arkadaşın durumu aynen bende de var. hergün 2 kez dişlerimi fırçalıyorum, diş ipi kullanıyorum ama buna rağmen dişleri çürüyen ve en çok dişçiye giden benim.
  • ne diyelim diş açısından şansız bir insandır. dişlerini fırçalar, özen gösterir. asla fındık, ceviz gibi sert kabuklu yemişleri dişi ile kırmaz, kırana kızar. çürüksüz, dolgusuz, kaplamasız insanlara gıpta ile bakar. çözümünü sorar kimse bir şey diyemez. diş hekimleri de bilemez.
  • sakınılan göze çöp batar atasözünün hayat bulduğu kişidir.
  • her gün 2 öğün fırçalarım. yetmez gazlı içecek içtiğimde şekerli yiyecek yediğimde mutlaka gargara yaparım. sıcak yemekten soğuk içeceğe değirmem. gel gor ki hepsi çürüdü. dolgu yaptırdım yeniden çürüdü. kimi tükrük kaliten düşüktür dedi. kimi inanmadı dikkatli baktığıma.velhasıl kelam ağız çürük dolu inatla fırçalıyoruz ama değişen bir şey yok.
  • gündüz - iç mekan
    (kahramanımız entry kalabalığını yararak "çekilin ben diş hekimiyim" diyerek giriş yapar)
    tanım: gece ağız soluması vardır...

    görsel

    profesyonel görüşüm, ağız sağlığı olarak insanlar ikiye ayrılır bizler ve yukarıda bahsi geçen others hastalarımı muayene ettikten sonra ağız hijyenini korumaya çalışmış lakin ağzında çok fazla çürük olan hastalarıma hep bunu anlatmışımdır:
    bu dünyada insanlar üçe ayrılır sayı saymasını bilenler ve bilmeyenler...
    yok yok bu dünyada insanlar üçe ayrılır, baş gövde ve ekstremiteler...
    erkekler ikiye ayrılır ve iki takım olup bir topun etrafında koşarlar.
    en kötüsünü yapıcam kaçın: kadınlar ikiye ayrılır, bacaklarında.
    (ikinci uzmanlığım mizahı bırakamayan muzip bir diş hekimiyim... ama konu ciddi):

    ağız sağlığı olarak insanlar ikiye ayılır, gece burnundan soluyanlar -
    1 - gece ağzından soluyanlar.
    2 - gece burnundan soluyanlar; dişlerinin bakımını tek tük yapsalar bile ağız hijyenleri diğerlerine nazaran kat be kat iyidir. çürük sayısı azdır. ara yüz çürüğü yoktur. eksik diş sayısı çok azdır. nasıl anlaşılır, ağız açıldığında damakları düz ise çocukluğundan beri geceleri burnundan soluyordur.

    gece ağzından soluyanlar; işte hayat onlar için zulümdür. hayatları boyunca diş hekimine bağımlıdırlar. ara yüz çürükleri diş kayıplarına kadar sürüklenir. nasıl anlaşılır: en önemlisi derin damak vardır. sabah kalktıklarında boğazları kurudur ve hemen su içme ihtiyacı hissedeler. ağızlarında kesif bir koku vardır (şeker hastası iseler bir de amonyak kokusu eklenir) çocukluk dönemlerinde kbb onlarda bir geniz eti, septum deviasyonu gibi bir teşhiste bulunmuş ama tekrarlayacak diye ameliyatını yapmamıştır. (adamlar direk diş hekimlerine çalışıyorlar) 100% ortodonti gereklidir...
    nasıl anlayacaklar dişleri çapraşıklık - crossbite (çapraz kapanış) falan vardır. çocuklarla yaptığım çalışmalarda:
    https://youtu.be/831a0xkoigm
    bu konuda elimden geleni yapmaya çalıştım. derin damaklı çocukların hepsini kulak burun boğaz doktoruna yönlendirdim ileride çalışmalarımı daha spesifik hale getirip bu çocukların burnundan kaliteli nefes almaları konusunda mücadele ediceğim. klinik olarak bu tip hastalara istanbul'da polikliniğimde elimden geldiğince kolaylık sağlıyor ve diş hekimi korkularını yenmelerini sağlıyordum. (şu aralar hibe projeler üzerine çalışan halk sağlığı diş hekimi benzeri bir görev yapmaktayım)

    çözüm:
    tek kurtuluşları bu çağda riskli tedavilerden kaçınlamaları, post yaptırmamaları, iki yüzlü dolgu yaptırmamaları... altı ayda bir diş hekimine ağız muayenesi yaptırmaları ve diş bakımlarını gerçekleştirmeleri (sabit bir diş hekiminiz olsun) ...
    macunun bir önemi yok önemli olan mekanik temizlik. evet içinde pomza benzeri diş eti epitelini zedeleyecek materyaller olan diş macunu kullananlar eğer dişlerini sert fırçalarsa bu sefer diş etlerinde önemli doku kaybına yol açıyorlar... o yüzden doğru fırçalamak, fırçalamaya kaliteli vakit ayırmak da önemli.

    her gün diş fırçaladığı halde dişi çürüyen insan, sana söyleyecek tek bir şeyim var: "kaderden kaçamazsın"

    çok uzun süredir ağız solunumu yapanların zaten yüz profili de belirgin değişiyor. uzun bir yüze sahip oluyorlar. parmağınla küçük azılar bölgesinin ortasının derinliğine bakabilirsin. daha doğrusu ön dişlerden arkaya doğru bir uçurum gibi gidiyorsa derin damakvardır. hafif bir eğimle uzanıyor ise derin damak değildir. geçmiş olsun. lakin asıl sorunun odağını keşfetmek daha doğru, ağzın açık uyuyup uymadığını biri kontrol etsin derin uykudayken. bu en net keşif olur...

    çok uzun süredir ağız solunumu yapanların zaten yüz profili de belirgin değişiyor. uzun bir yüze sahip oluyorlar. parmağınla küçük azılar bölgesinin ortasının derinliğine bakabilirsin. daha doğrusu ön dişlerden arkaya doğru bir uçurum gibi gidiyorsa derin damak vardır. hafif bir eğimle uzanıyor ise derin damak değildir. geçmiş olsun. lakin asıl sorunun odağını keşfetmek daha doğru, ağzın açık uyuyup uymadığını biri kontrol etsin derin uykudayken. bu en net keşif olur...

    bununla ilgili dünyadaki akademik çalışmaları böyle araştırabilirsiniz: http://www.ncbi.nlm.nih.gov/…?term=deep hard palate pubmed

    dip not:
    neden iki yüzlü dolgu post gibi tedavileri önermiyorum:
    yukarıda kurtulma şansı zayıf dişlerde tedavi şansı düşük işlemler yaptırmak hem kesenize hem zamanınıza hem de ağrılara neden olacaktır demek istemiştim. bununla ilgili burada bir makale okumuştum, olay belçikada geçiyor: yaşlı hekimler ile genç diş hekimlerini mukayese etmişler. genç diş hekimleri daha titiz, daha temiz ve daha kurallara uyarak tedavi ettikleri, yaşlı hekimler ise tam tersi bir çalışma disiplini olduğunu buna rağmen yaşlı hekimlerin daha başarılı olduklarını görmüşler. makalenin sonuç bölümünde de bunu, gençlerin daha riskli tedaviler uygulamalarına bağlamışlar. okulda sana her türlü tedavi çeşidini öğretirler ve sen onu mezun olunca uygulamak istersin mantığı.
  • diş fırçalamak eşittir diş sağlığı demek değildir, başka bir sürü etken daha var, mesela en önemlilerinden biri beslenme. sonra stres, vs.... diye liste uzar gider.
  • çürükten korunmada fırçalamaktan daha önemlisi etkin fırçalamaktır. yani evden çıkarken bi fırçalayalım da ağzımız kokmasın düşüncesiyle yapılan fırçalama genelde etkin fırçalama olmaz. etkin fırçalama için her bir dişin her bir yüzeyi mümkün olduğunca fırça kılları tarafından mekanik olarak süpürülmeli ve diş yüzeyine tutunmuş bakteriler uzaklaştırılmalıdır.
    öte yandan fırçalamak kadar önemli bir başka konu da beslenme alışkanlıklarınızdır. eğer gün içinde sık sık tatlı ve asitli yiyecek/içecekler tüketiyorsanız az önce bahsettiğim bakterilerin ekmeğine yağ sürüyorsunuz demektir ki bu durumda dişlerinizin çürüme ihtimali de katbekat artar.
  • dis ipi önemli ölçüde azaltıyor
  • benim bu. diş hek arkadaşım da her gün diş ipi kullanmalısın genetik demekki dedi. fikir olsun (veya arayüz fırçası)
  • diş, biraz şans işi bence. kimisi ağzına yıllarca fırça sokmaz ne bir çürüğü vardır ne de en ufak sızlama. sen her türlü bakımı yaparsın yine de soluğu diş doktorunda alırsın. bu durum biraz da ne bulursa yiyen ama kilo almayan insanların varlığı gibi ufak bir kıskançlık yaratmıyor değil.

    genetikte varsa ne yapsan olmuyor. bende de durum pek farklı değil, kendimi bildim bileli hep diş doktorlarındayım. ben anne sütü içmemişim pek, ona bağlıyorum.
hesabın var mı? giriş yap