• virgülün kıymetini hatırlatan cümle.

    "huzur veren, anlar."
  • uyumak.
  • yürürken gökyüzünü seyretmek. huzurdur, bir yudum mutluluktur.

    bir gün çok bunalırsan denizin dibinde yosunlara takılmış gibi soluksuz, sakın unutma gökyüzüne bakmayı. gökyüzü senindir, gökyüzü herkesindir. zülfü livaneli'den.
  • hayatında en çok huzur duyduğun an nedir? diye sorsalar açık ara farkla 1. olan tek bir anı canlanır hep zihnimde. lise zamanı, bir kış günü, okuldan eve dönüyorum. yağmur yağıyor ve üstüm başım sırılsıklam olmuş. bir gece önce çok geç uyumuşum, sabah 6 buçukta kalkmışım, üzerine 8 saat ders, kısacası dayanılmaz bir uykusuzluk. ayrıca bütün gün okulda tuvalete gitmemişim altıma yapmak üzereyim. bir de, en son 5 saat önce yemek yemişim ve midem kazınıyor. kendimi eve nasıl attığımı hatırlamıyorum; ama önce tuvalete koştum, sonra ıslak kıyafetleri çıkarıp bütün gün kalorifer üzerinde beklemiş eşofmanlarımı giydim, karnımı tıkabasa doyurdum, en sonunda ise yatağa yatıp yorganı ve battaniyeyi üzerime çektim; kafamı yastığa koyduğum an hissettiğim huzur duygusu ise tarif edilemez, üzerine tanımam...
  • bir pazar sabahı saatlerce uyumaktan kendinden geçmiş halde, sıcacık yatakta döne döne uykunun son kırıntılarını toplamak.
  • güneşin sırtınızı ısıttığı bir pazar günü gerçek bir dostla öğlen vakti rakı-kalamar-çoban salata üçlüsüyle sohbet etmek. kahve niyetine birer bira ile kapanış yapmak.
  • saatlerce tuttuktan sonra cisini yapmak.
  • eve gelip çorabını çıkardığın under.
  • işsiz olduğun için hala ailenle yaşamak zorundasındır ve işsizlikten dolayı canın çok sıkılsa da içine atıp belli etmiyorsundur. ailen (özellikle de baban) bu yüzden vurdumduymaz olduğunu zannediyordur. yine de (her söylediğine alındıkları için) sesini çıkarmıyorsundur, katlanıyorsundur.

    işte benim için huzur veren anlar, şimdilik, dışarıya çıktığımda kulaklığımı takıp en sevdiğim müzikleri dinleyerek * (birkaç dakikalığına, saatliğine olsa da) kimseyi takmadan yürüdüğüm anlardır.
  • cuma günü son dersin bittiği andır.
hesabın var mı? giriş yap