• tarihte kendisinden önce yaşamış birçok portreye, kendisinden sonrası için kaynaklık etmiş, eden kişi. 1211(hicri 608)-1282 yılları arasında yaşamış yazdığı wefayat- el ayan isimli eserde 865 kişinin biyografisini kaleme almış, yazdığı portrlerin yaptıkları geçmişleri hakkında bilgilerin bugünlere kalmasına vesile olmuştur. yazdığı kitabın 1842’de ingilizceye çevrilmiş hali yaklaşık 2700 sayfa dolayındaydı.

    1211 yılında erbil de dünyaya gelmiş, hukuk eğitimi için musul a gitmiş sonrasında yine eğitim için şam a gitmiş ve burada kısa bir süre kaldıktan sonra kahire ye geçerek burada hem eğitimini tamamlamış, hem de müftülük makamında görevler almıştır. daha sonra 1261 de şam kadılığına tayin edilmiştir. şam’da kadılık yaparken her mezhep için ayrı birer kadı atanmasını teklif etmiş(ki öncesinde kendisinin yürüttüğü şafi mezhebinden tek kişi kadılık makamında bulunuyordu), bunun üzerine diğer üç mezheb(hanefi, maliki, hanbeli) için de birer kadı atanmıştır. 1271 de şam da kadılığından alınması üzerine kahireye gitmiş ve burdaki kadının yardımcılığını yapmış, burdan da 1278 yılında tekrar şam kadılığına atanması üzerine şam a dönmüştür. fakat 1280 de tekrar kadılıktan alınmış ve ömrünün son 1 yılını kapalı kapılar ardında geçirmiştir.

    yazdığı kitapta, bir çok kişinin birkaç nesile soy kütüğüne kadarki bilgileri derlemiş(kesin doğruluğu elbette tartışılır), nitekim kendi soyunu da barmakilere dayandırmakta, mevcutsa doğum-ölüm tarihlerini bir araya toparlamıştır. ki yazdığı kimselerin dar bir coğrafya ve zaman diliminde değil o zamanın geniş islam coğrafyasındaki endulus, anadolu, ortadoğu ve afrika topraklarını da kapsadığı düşünüldüğüne, zamanın şartları ile büyük bir çalışmadır. kitap 1256-1274 arasını kapsayan bir çalışmanın eseri.

    yazdığı kitap çok önemli bir kaynak olsa da sanırım türkçe ye henüz çevrilmişliği yok.
    (bkz: wefayat el ayan)
  • eserinden çok alıntı yapılmasına rağmen cismen bir türlü karşılaşamadığım bir konumdadır. ayrıca mısırlı fakih izzüddin bin abdüsselam ile çoğu zaman birlikte anılır. ancak resmi devlet kurumlarında çalışan bir çok kişinin soy meselesinde, özellikle de şii iktidarlar konusunda, mevcut hanedanın kıyısından köşesinden savunuculuğunu yapmaları sebebiyle (gazali, bakıllani) olsa da yesek derken içimiz biraz buruk kalacak gibidir..
hesabın var mı? giriş yap