• kesinlikle yukarıda kalması gereken başlıktır.
    bu konuyu çok halk dilinde yazacak olursam, iş değiştiren herkesin beyanname vermesini istiyor devlet. bu yazı bana da geldi, bir mali müşavir olmasam anlamanın çok zor olduğu bir konu ki vergi dairesine gittiğimde garibim memurlar teyzelere amcalara bunu anlatana kadar ölüyorlar. memurun suçu yok onlar görevini yapıyor. konuyu yukarda arkadaşlar yazmış. tekrar etmeye gerek yok. özetle devlet, yıl içinde iş değiştiren ve o yılın sonuna kadar geliri 2019 için brüt 40bin tl'yi geçenler beyanname verecek diyor. çünkü ikinci işverene, sizi en düşük vergi diliminden başlatma hakkı verdi devlet. burada asgari ücretin bile 2000 liralara geldiği ortamda brüt 40bin komik bir rakamdır.

    2016-2017-2018'de bu beyannameleri vermeyenleri devlet çağırıp beyanname ver diyor.

    bugüne kadar kimseye uygulanmayan (hayatınızda iş değiştirdim gidip beyanname vereyim diyen duydunuz mu?) konu için sgk maliyeye verileri açtı diye denetim başlatılıyor, ilk kez uygulandığı için bir esneklik yapayım (taksit vs) demek yok, bunun en azından faizini sileyim bu bir milat olsun diyen yok. gerçekten böyle vergi adaletsizliğinin olduğu ülkede yaşamaktan bıktım.

    brüt maaş ile çalışanlar en azından vergi sonrası parasını aldıığı için bu vergi düşüklüğünü maaşında gördüler. en azından aldığım parayı geri vereceğim diyebilir. ama net maaş ile çalışanlarda ceplerine giren para değişmedi, verginin düşük başlamasından çalışan değil iş yeri yararlandı. neden çalışandan istenir. madem herkesten beyanname isteyecektin, neden işyerlerinin yeni kişileri mevcut vergisi ile devam ettirmesini rafa kaldırdın. binlerce insan beyanname vereceğine sadece şirketlerden almak sana da kolay değil mi ey gelir idaresi.

    özetle devletin tüm kurum ve kuruluşlardan vergisini topladığı için (!) sıraya ücretlileri koyduğu uygulamadır.

    yok mu twitter'da falan #eliniücretlidencek diye bir etiket. maaş daha elimize geçmeden kesilen ve toplam vergi gelirinde inanılmaz bir geliri olan ücret geliri gözünüzü doyurmadı mı?
  • şimdi bir konuda anlaşalım. diyorsunuz ki:

    "herkes eleştirmiş ama yanlış bir durum yok ki. devlet vergi toplasa kızarsınız toplamasa kızarsınız bi tutarlı olun."

    orada duracaksınız.

    ülkede ücret gelirlerinin vergilendirmesi, ücreti alan kişi üzerinden yürüse, dediğinizde haklısınız. ülke çapında çalışan hemen herkes, brüt ücretini değil net ücretini alıyor. ücrete dair gelir vergisi ise stopaj yöntemi ile "işveren" tarafından kesiliyor ve mükellef adına devlete ödeniyor.

    şimdi buraya kadar ne görmüşüz özetleyelim:

    siz kazanıyorsunuz, brüt olarak sizin için belirlenen ücretten, işveren "sizin adınıza" hesap yaparak "stopaj" usulü vergi kesintisi yapıyor ve bunu doğru yaptığını ifade ediyor. sonra onu götürüp devlete veriyor. siz de bu işin -ki belirtmek lazım, bu iş bir muhasebe işidir, ayrı bir uzmanlık alanıdır- doğru yapıldığına inanmak zorunda kalıyorsunuz.

    sonra devlet kalkıp diyor ki "pampa senin vergi eksik yatmış. ama bunda işverenin kabahati yok, biz işverenin kümülatif üzerinden hesaplama yapma zorunluluğunu kaldırdık. senin her ay bordro alıp, bunu kontrol edip, hesap yapıp doğru olmasını garantilemen lazımdı".

    sonra siz de kalkıp diyorsunuz ki "devlet vergisini alsa dert, almasa dert".

    açıktan bi siktirin gidin de diyemiyorum, bir gülme geliyor.

    memur ve işçi de dahil olmak üzere versinler herkese brüt ücretini, yıl sonunda gidip ödeyelim gelir vergimizi. sonra eğer bir hata varsa o zaman hesaplaşalım (ama böyle olmayacağını hepimiz biliyoruz. bir takvim yılı için devlete ödediğimiz verginin miktarını bilmemiz bile devlet için çekince sebebidir. ne kadar vergi ödediğini bilen insan, o verginin hesabını sorar. mevzuya uyanır falan allah göstermesin)
    yok eğer mevcut sistem devam edecekse, hata durumunda bana değil "hesabı yapan götv... pardonn işverene" gitsin maliye. gitsin ve desin ki "kardeş sen ne ayaksın, neyine güvendin de bu adamın vergisini yanlış hesaplayıp eksik ödedin?"

    aksi halde gelip "devlet vergisini istemiş işte, bunda garip olan ne ki?" diye vikvik etmeyin, ağzınızı yüzünüzü dağıtası geliyor insanın.
  • her kuşu siktik bir leylek kaldı vergisinin neden olduğu şoktur.
  • bana da geldiğini ve bu tutarın neye göre hesaplandıgını daha önce bu başlıkta anlatmıştım. özet geçecek olursam

    bir çalışan yıl içinde duruma göre 3 adet vergi dilimine giriyor. aldıgın brüt maaş tutarı belli bir düzeye ulaşınca kesilen vergi artıyor. zaten bu yüzden brüt maaş alanlar ocak ayında aralığa göre daha fazla maaş alıyor. buna "vergi dilimine girmek" deniyor.

    yıla yüzde 15 kesinti ile başladınız, 6.ay geldi brüt maaşlarınızın toplamı belli bir tutarı geçti ve artık %27 kesinti ödemeye başladınız. tam o anda iş değiştirdiniz. yeni iş yeri sizi tekrar %15 ile başlattı. devlet diyor ki hoop sen aynı yerde kalsan ben senden 27 vergi alacaktım şimdi 15e düştü.

    eyvallah. kural böyle buna lafım yok.

    ancak..

    devletin işverenlere "kalınan vergi diliminden başlattırma" zorunlulugu yok. yani işveren eger çalışana net maaş veriyorsa kendisi vergiden "yırtmak" için 15ten başlatıyor. yani yıl içinde milyon dolarlar kazanan firma burada vergiden kaçmak için bir açığı kullanıyor.

    yani sen istesen de bu işten kaçamıyorsun. mesela gittin yeni işyerine, bak ben 27 den ödüyordum sen de buradan başlat, devletin vergi kaybı olmasın dediğinde karşı tarafın "sikimde olmaz, ben düşük vergi öderim sen ne halin varsa gör" deme şansı var.

    devlet ise bu parayı gidip ayda 4-5 bin tl kazanan çalışandan alıyor. öyle az bir ceza da değil mesela bana gelen 4 bin tl'di. firma burada "banane" diyor. devlette ben anlamam maaşı alan sensin sen öde diyor.

    bunun önüne geçmenin en basit yolu şudur, sen zaten işe alımda personelden eski maaş bordrolarını istiyorsun, ya da hizmet belgesi gibi bir şey istiyorsun ki orada eski maaşı vs görünüyor. devlet devlet olsa şunu der "kim yıl içinde iş değiştiriyorsa yeni işe alan yer çalışanın son ödediği vergi diliminden devam ettirmek zorundadır." o zaman ne böyle bir sorun olur ne de vergi kaçar.

    devlet ne diyor? işveren kardeşim senin böyle bir zorunlulugun yok, sen milyonlar kazanıyorsun ama önemli değil düşük vergiden başlat, ben aradaki farkı garibandan alırım.

    böyle devlet olmaz. gelir vergisi mükellefi evet sizsinizdir ancak operasyonu işveren yürütür, sizin adınıza yatırır. sizin haberiniz bile olmaz ödendiğinden size kesilmiş hali ödenir. herkes muhasebeci değil bunu hesaplayacak. eğer bunu çalışandan alacaksanız adama brüt maaşın tamamını verin adam kendisi ödesin her ay. mtv değil ki bu herkes kendi cebinden ödesin. zaten işveren ödüyor bunu.
  • yanlış:

    "şimdi devlet diyorki. sen 7 lira ödemen gerekirken 5 lira ödedin. o 2 lira senin cebine kaldı o 2 lirayı geri ver bana."

    doğrusu şöyle:
    benim adıma vergi ödemesini yapan işverenim, 7 lira vergi ödemesi gerekli iken, kendi toplam masraflarını değiştirmek ve masraftan kaçmak için vergimi düşük kademeden ödedi. neden? çünkü devlet bu adama dedi ki: "senin artık kümülatif üzerinden hesaplama yapmana gerek yok".
    peki, aslen vergi mükellefi olan benim bundan haberim oldu mu? olmadı.
    diğer yandan, bu verginin az ödenmesinden dolayı, iddia sahibin belirttiği gibi benim cebimde 2 lira fazla kaldı mı? tabi ki hayır. ben zaten net maaşımı aynen alıyorum. işveren (veya götveren, hangisi uygunsa kullanın) bana aynı maaşı veriyor ama daha düşük vergi ödeyerek o bahsettiğiniz 2 liraya el koyuyor. ki zaten o bahsettiğiniz 2 lira, benim adıma ödemesi gereken vergiden çaldığı 2 liradır.
    2 lira kimin cebinde? işverenin...

    özetle:
    benimle net belirli bir miktar maaş üzerinden anlaşan işveren, vergiyi daha düşük ödediğinde benim net maaşım değişmiyor. işverenin cebinden 7 lira yerine 5 lira çıkıyor. 2 lira kar ediyor.
    devlet sonra gelip bana "o 2 lirayı ver bakalım" diyor.

    2 lira nerede?
    yok. sana vergi olarak gelmiş olmalıydı.
    vergi nerede?
    yok.

    burada sorun benden mi kaynaklanıyor?
    tabi ki hayır. sorun tamamen götv...pardon işverenden kaynaklanıyor.

    2 lira benim cebimde kalsa zaten ben sana çoktan ödemiş olurdum ben onu. herkes senin gibi hırsız değil...
    2 lirayı kim aldıysa gidip ondan hesap sor.

    her şeyden anladıkları için boktan ithamlarla konuşanlara da ağır laflarım var ama susayım şimdilik.
  • iki gün önce uygulama denetim müdürlüğünden belge geldi. yazan şu: "2016 takvim yılı / takvim yılları içerisinde birden fazla işverenden ücret geliri elde ettiğiniz anlaşılmış ancak söz konusu ücret gelirlerinizle ilgili 193 sayılı gelir vergisi kanununun 83, 84, 85 ve 86. maddeleri kapsamında bir beyanınıza rastlanmamıştır."

    olan olay ise şu: 2016 nisan ayı sonunda iş değiştirip başka bir şirkete geçtim. yeni şirkette net ücretle anlaştım. dolayısıyla bir vergi sıkıntısı varsa bana niye gönderiyorsunuz bunu? benimle ne alakası var? ben muhasebeci miyim? ne bileyim vergi matrahını falanını filanını.

    gittim bugün vergi dairesine maaş bordrolarını alıp, orada çalışan memur inceledi falan filan, 2730 tl borç çıkacak muhtemelen dedi. internetten https://hazirbeyan.gib.gov.tr/ sitesinden giriş yapıp, ücret kısmından 2016 yılına ait beyanname doldurmam lazımmış. ona göre asıl borç çıkacakmış ödeyecekmişiz. orada hazır dolu geliyormuş bilgisini verdi. iyi tamam dedim eve geldim.

    açtım siteyi, bilgileri doldurmam gereken yerde hiçbir şey hazır dolu gelmiyor. elimizdeki bordrolarla salak salak doldurmamız bekleniyor.

    diyelim ki bir şekilde neleri nereye yazacağımızı doğru bulduk, sayfa düzgün çalışmıyor ki... 3. aydan sonra %15lik dilimi aşıp %20'ye geçiyorum, ödenen vergi de ona göre %15'in üstünde doğal olarak, doldurduğumda sayfa hata veriyor %15'i aşamazsınız diye. ulan sanki ben onu kıçımdan uyduruyorum, bu bir, bu zaten benim işim olmamalıydı, bu iki. ne benim bir borcum olmalı bu ne de bununla ben uğraşmalıyım.

    kapattım siteyi. ağzına sıçayım böyle devletin.

    edit: nasıl girileceğini bulup gönderdim beyannameyi ve bana 3233tl geçirilmiş bir vergi oldu.

    bunlar eski siteden verilen beyanname için yapılması gerekenler:
    bu linkteki pdfde eski sitenin açıklaması var: https://intvd.gib.gov.tr/…f/uygulamarehberi2018.pdf
    3.b - beyan edilecek ücret gelirleriniz kısmında "ücret gelirlerinize ilişkin bilgileriniz" başlıklı tabloda maaş bordrolarınızdan topladığınız sayıları girmeniz gerekiyor.
    her şirket için bir satır girilmesi gerekiyormuş. dolayısıyla ilk satıra ilk 4 ay çalıştığım şirketi ve oradaki brüt maaş toplamını, kesintiler toplamını,gelir vergisi toplamını excelde toplayıp girdim. ikinci satıra da aynı şekilde sonraki 8 ay çalıştığım şirketteki verileri excelde toplayıp girdim. "elde edildiği süre(ay)" kısmına 4 ve 8 giriliyor doğal olarak.
    ek olarak kesintileri alttaki diğer tabloya da girmeniz gerekiyor: 4 - gelir vergisi kesinti bilgileriniz. bunu girmezseniz alakasız bir hata alıyorsunuz beyannameyi gönderirken. o yüzden yine 2 satır olacak şekilde ücret seçerek ve ayları tarih aralığı olarak seçerek yukarıda girdiğiniz brüt ve vergi kesinti tutarları toplamlarını bu tabloya da girmeniz lazım.
    bunlara ek olarak indirim sayılabilecek şeyleriniz varsa sayfanın sonunda bunları da "6 - gelirden yapılacak indirimler" kısmında toplayıp girerek vergiden düşebilirsiniz. ben şahıs sigorta primleri kısmında bes, ferdi kaza ve şahıs sigortası prim toplamlarını girdim.
  • gelir vergisini hesaplayan şirketlerin muhasebecileri, onaylayan maliye iken, bu iki tarafın tamamen masum görünüp hiçbir şeyden haberi olmayan çalışana 3 yıl sonra okkalı bir vergi cezası kesilmesi durumudur.

    sen git koca koca şirketlerin vergi cezasını affet, sonra gel maaşla çalışan ortadirekten nasıl nemalanırımın hesabını yap.

    tam bir rezalettir.
  • 40 milyon vergi ödemesi gereken koca koca şirketler, maliyeden uzlaşma isteyerek, sonra da maliye ile uzlaşmaya giderek epi topu 1 milyon vergi ödeyerek verginin geri kalanından(39 milyon hey maşallah) kurtulurken, kendini hiçbir zaman vergi kanunlarını öğrenmek zorunda hissetmemiş olan vergisi kaynağında ve tam mahsup edilen insanlara musallat olunduğunu, bundan bir fayda umulduğunu gösteren çüktürüboktan hareket.
    eeeyyy maliye, uzlaşırken kendinizi değil de devleti düşünseniz böyle market market gezip fiyat araştıran yalnız yaşayan emekli gibi davranmazdınız. kasanızda para olurdu. accuk devleti de düşünün be, o zaman böyle embesil hareketlere gerek kalmazdı.

    edit: habere bak ya, 40 milyon falan çerez parası gibi bişey devlete vergisini ödemeyen şirketler için. uzlaşma isteyecek ve uzlaşacak bunlar, borçlarının %3'ü, %5'i, en çok %10'u kadarına püripak, borçsuz harçsız olarak yollarına devam edecekler. uzlaşma komisyonundakiler de müthiş bir görevi yerine getirmenin verdiği memnuniyetle "iyi ki buradayım" diyeceklerdir.
  • burada devleti savunan dalyaraklarin atladığı nokta şu. adam diyor ki sen zaten vergi dilimine girmişsin daha düşük maaş alıyordun iş değiştirdin düşük vergi dilimine geri döndün maaşın arttı. aradaki farkı devlet istiyor.

    eyvallah burada haklılar.

    ancak bu dediğiniz brüt maaş alanlar için geçerli.

    net maaş alıyorsanız mesela 5.000tl diyelim. siz hem 5.000tl alırsınız brüt tutar her ay değişir vergi dilimine göre. yani şirket ocakta 7000tl brüt öder sonra sizin vergi diliminiz arttıkça atıyorum bu tutar 7.500 olur. bu kısım sizi değil şirketi ilgilendirir çünkü siz net maaşa anlastiniz.

    burada ne oluyor? siz mesela iş değiştirdiniz, yeni iş yerinize de 5.000tl ile başladınız diyelim. şirket sizi yüzde 15ten başlattı. bu sefer devlet diyor ki hop sen eski yerde 27 vergi veriyordun iş değiştirince 15e düştü ver aradaki farkı. ulan banane bundan? ben net maaşa anlamışım. ben hep 5.000tl alıyorum gerisi beni ilgilendirmez. yeni ise başladığım şirket yasadaki açıktan faydalanıp düşük vergi diliminden baslattiysa bu benim suçum mu? ona şart kossaydin o zaman, deseydin ki bir adamı hangi vergi diliminden ise aldıysan öyle devam ettir diye. bu sefer arada vergi kaybı da olmazdı üstelik.

    sen ne yapıyorsun? yılda milyon dolarlar kazanan şirket kafasına göre en düşük vergi diliminden başlatıp vergiden kazanç sağlasın sen git her ay zaten sabit maaş alan adamdan şirketin ödemediği aradaki farkı tahsil et. resmen şirketin ödemediği parayı adama yansitiyorsun. 3-4 bin tl verginin milyonluk cirolu şirkete külfeti ile ayda 5 bin tl kazanan adama külfeti bir midir? sen git her sene mercedesini değiştiren patrondan al paranı aradaki garibanin suçu ne? millet 200 lira elektrik faturasını nasıl öderim diye düşünüyor sen adama 4 bin tl vergi sokuyorsun.
  • devletin halkına kurduğu yeni tuzaklardan biri.

    kaç defa iş değiştirdim daha önce. hiçbirinde iş değiştirdiğime dair beyanda bulunmadım ve böyle bir beyanda bulunmak zorunda olduğumu dahi bilmiyordum, ta ki bugün vergi dairesine gidene kadar.

    2017 yılında iş değişikliği yaptım eylül ayında. mevcut kanuna göre yeni işe başladığımda gelir vergisi oranının o yıl diğer aylara göre hesaplanması gerekiyormuş ama mevcut iş yerim sanki yeni başlamış gibi göstermiş. bordroları mail olarak gönderebileceğimi söyledi memur arkadaş. sonra da inceleyeceklermiş, vergi oranında bi sıkıntı varsa, hesaplayacaklar ve borç çıkaracaklar muhtemelen.

    benim böyle bir kanundan nasıl haberim olabilir! vergimi direk ben ödesem devlete tamam ben suçluyum derim ama şu güne kadar doğru düzgün bakmadım bile. şirket ne hesaplıyorsa onu kabul ediyoduk. şimdi bundan dolayı sorumlu olarak vatandaşın gösterilmesi ne kadar doğru?

    anladığım kadarıyla artık ülke nası bi borç çukuruna battıysa oradan çıkmak için vatandaşa ne bindirebilirsem bindireyim diyor.

    türkiye'den siktir olup gitmek başlığına geçiyorum buradan.
hesabın var mı? giriş yap