• lisans egitimi isletme olan vatandaslarimiza devlet babanin hitap sekli. ayni zamanda bu insanlarin diplomalarinda tanimlanmis olan meslek.

    bu talihsiz kisiler, herhangi bir para kazanma faaliyeti ile istigal edebildiklerinden, kendilerine sorulmasindan en cok korktuklari sorular "ne isle ugrasiyorsunuz" turevi, diger insanlarin karsiliginda avukat, ogretmen, doktor gibi hasmetli yanitlar verebildikleri sorulardir. halbuki bizim gariban isletmeci ise, boynunu bukerek, tam olarak tanimli olmayan isini anlatmak icin kivranmaya baslar, ornekler verir ve alintilar yapar, cok muskul durumda kalir.

    (bkz: meslegime inancimi kaybettim hukumsuzdur)
  • iki kere iki kactir sorusuna siz kac olmasini istersiniz diye cevap veren vatandaslardir
  • işletme bölümünde minimum 4 sene boyunca "mezun olunca genel müdür olacaksınız" diye eğitim gören, iş kanunu işveren tarafından okuyan, işe girme değil de işe alma tekniklerinden finale giren, her dönem en az bir pazarlama planı hazırlayan ama kendi pazarlamasını yapamayan, sonunda da "özel bir şirkette satış yöneticisiyim" diye maaşı kadar tutan takımlarla dolaşan plaza insanlarının mesleği.

    edit: niye gaza geldiysem, seviyorum mesleğimi. bişey olmuştur o gün, ya kendimle dalga geçesim vardır, ya kızmışımdır bişeylere. bak şimdi, çok kötü veresim geldi kendime.
  • yönetim, pazarlama, muhasebe, elektronik iş,genel yönetim, üretim ve operasyonlar, dalları altında işletmelerde boy gösterip, "çay kaşığını, çelik tencere" diye satma çabası içinde olan; akademik yaşamlarında bölüme girene kadar "yata yata geçmek" girdikten sonra ise "uykusuz her gece" tümceciklerini kendilerine slogan edinen sosyal bireylerdir.
  • ünvanların şamar oğlanı'dır adeta.
  • bir doktor kadar değerleri yok gözümde. o derece..
  • - bu işletme okuyan garibanlar sıfatsız mezun olmasın bi şey diyelim biz bunlara ne diyelim?
    + işletmeci
    - he iyi yeter bu
hesabın var mı? giriş yap