• fransızca ve derdini anlatacak kadar almanca bilirdi, 50'sinden sonra da ingilizce öğrenmişti, üst düzey bir askerlik eğitimi vardı, devlet adamlığından anlardı, kameralar önünde sahte "van minut"ler demez, kahire konferansında koskoca emperyalist ingiltere ve amerika'yı savaşa nasıl giremeyeceğini ikna ederdi, bilime ve sanata değer verirdi, aslında muhafazakardı ama ülkesinin geleceğinin bu muhafazakarlıkla oluşamayacağını bildiğinden kendine uygun olanı değil, ülkesi için iyi olanı isterdi, halkın gözünün önünde denize girerdi, damı akıtan, pencerelerinden soğuk giren çankaya köşkünün kuzinesini kendi yakardı, elinden geldiğince kendi tamir işlerine girişirdi.

    nerden mezun olduğu belli olmayan, parti kontenjanından girdiği iett memurluğundan yükselerek bir şekilde devlet kademesinde yer edinen, prompter'sız konuşamayan, sahte demokratik yobaz islamcılardan yeğ idi.
  • pezevenk ruhluların, hakkında düpedüz yalan söylediği, çekemedikleri atatürk devrimine dil uzatacak cesareti olmayan tırsaklar oldukları için, bu yalanlarla saldırdıkları adam..

    bak bak, musul'u vermiş lozan'da. he amk, lozan'a giden heyet kendi kafasına göre iş yapıyordu orda çünkü, ankara hükümeti'ne hiç haber vermiyordu. en belirgin dinci orospu çocuğu yalanlarından birisi.

    sevr anlaşması geçerli değilmiş. bok geçerli değildi! ulan sırf o anlaşmanın şartları gereği ege ve trakya işgal edildi, işgal kuvvetleri istanbul'a çıktı, silahlı kuvvetleri cirit atıyordu, türk askerine silah bıraktırıldı, sen ne martavalı okuyorsun?

    galip türkiye'ymiş! ne galip türkiyesi? türkiye lozan'da masaya birinci dünya savaşının mağlup devleti sıfatıyla oturdu, bak bakayım lozan'ı kimler imzalamış? bunu bilemeyecek kadar cahil veya daha kötüsü bilip bu iftirayı atacak kadar haysiyetsiz bunlar..

    kurtuluş savaşı'na karşıymış da, kazım karabekir'i de kandırmaya çalışmış da.. yalan yalan üstüne.

    bak, lozan'da kendisine çekilen telgraf bu. götün yiyorsa, atatürk'e de uzatsana o yılan dilini

    --- spoiler ---

    (türkiye büyük millet meclisi başkanı başkomutan gazi mustafa kemal’in ismet paşa’ya gönderdiği lozan konferansı’nda başarı gösteren türk delegelerini kutlayan telgrafı)

    lozan’da delegeler heyeti başkanı dışişleri bakanı ismet paşa hazretleri’ne

    millet ve hükümetin zatıalilerine vermiş olduğu yeni görevi başarıyla sona erdirdiniz. memlekete birbiri ardınca yaptığınız yaralı hizmetlerle dolu ömrünüzü bu defa da tarihi bir başarıyla taçlandırdınız. uzun çarpışmalardan sonra vatanımızın barış ve istiklale kavuştuğu bu günde, parlak hizmetiniz dolayısıyla zatıalinizi, pek sayın arkadaşlarımız rıza nur ve hasan beyleri ve çalışmalarınızda size yardım eden bütün delegeler heyeti üyelerini şükran duygularımla kutlarım.

    gazi mustafa kemal

    türkiye büyük millet meclisi başkanı

    başkomutan
    --- spoiler ---

    başka bir yavşak da götünden inönü'nün hatıralarından pasaj uydurmuş. götoğlanı, hayatında açıp okudu mu acaba hatıraları. bak o konuda vakti evvelinde ne yazmıştık?

    --- spoiler ---

    bu orospu cocugu dinci tayfasinin serefsiz ve haysiyetsiz yalanlarindan birisidir. bunlar bu kadar asagilik adamlardir iste. dinci gecinip yalan soylerler..

    amcik kafalilar, biraz okusaniz, biraz beyniniz olsa veya evinizde inonu'nun hatiralari olsa bu metni bok bulacaksiniz.

    ismet inonu, ki aslinda kendisi basta harf devrimine karsi gelmistir, ilgili aciklamalari soyledir:

    "harf inkilabı okuma yazma kolaylığına bağlanamaz. okuma yazma kolaylığı enver paşa'yı tahrik eden sebeplerdir. ama, harf inkilabının bizde tesiri ve büyük faydası, kültür değişmesini kolaylaştırmasıdır. ister istemez arap kültüründen koptuk. arap kültürünün ve arap dilinin tesiri hakkında, yeni nesiller bizim kadar fikir edinemezler. bir misal olarak söylemek isterim: benim çocukluğumda kültür sahibi adamlar, türk dilinin kifayetsizliğinden, eksikliğinden meyus olarak bahsederlerdi ve bunun için cemiyet içinde hem türk diye bir millet olarak araptan ayrılığı kaldırmalıydık, hem de sağlam bir dile kavuşmak maksadıyla arapçayı kabul etmeliydik, derlerdi. yani vaktiyle devleti kurarken ve türk dilini yaparken arap dilini kabul etmek doğru olacaktı, görüşünü hararetle savunurlardı. // anadolu'da ilk türk devletini kuranların hepsi türk beyi olarak devlet başına geçmişler ve milli hususiyetlerini muhafaza etmişlerdir. sonra osmanlılar devrinde, edebiyat vesilesiyle dil ihtiyacı genişledikçe sanatı arap dili üzerinde işlemek hevesi milli kültürü zayıflatmıştır. bizim devrimizde latin harflerine geçmek türk dilini ve milli kültürü kurtarmak için esaslı bir etken olmuştur."

    budur adamin harf devrimi hakkindaki sosyolojik dusuncesi..

    ataturk'e bok atamayan orospu cocuklarinin ismet inonu uzerinden bunu yapma cabalari sinir tanimiyor.
    --- spoiler ---

    hikayeymiş.. siktir git sen önce deli saçması fesli müptezellerin sıktığı palavralarını okuyacağına, tarih öğren!

    şimdi diyecekler, işte anca küfür ederler.. ulan dünyanın bütün küfürleri size az, yavşak yalancı sürüsü..

    edit: bak bak yavsaga bak.. kufur etmek seviyesizlikmis. birisi hakkinda gotunden kitap alintisi yapmak degil, yalan soylemek, cahil cesaretiyle iftira atmak degil, kufur etmek seviyesizlik.. hassiktir ordan got oglani!

    dur dur, daha diger yalanlarina da gelecegim onur yoksunu seni..

    not: sevr anlaşmasının imzalanmadığı-->> bok imzalanmadi, yalanci pezevenk! reşat halis bey, hadi paşa ve rıza tevfik (bölükbaşı) bey sevr antlaşması'nı 10 ağustos 1920'de imzaladılar.

    meclise gelmediği ve görüşülmediği, geçerli olmadığı-->> hangi meclis at kafasi?? mart 1920'de istanbul'u isgal eden dusman kuvvetleri meclisi dagittilar, sikik, hangi meclisten bahsediyorsun?? dinci palavrasini da bilmiyor: bak bebegim, en buyuk dinci palavrasi meclis degil, padisah bilmiyordu'dur. o da safsatadir ya neyse, sanki babam gonderdi resat halis'i, recep tevfik'i..

    lozan'a nazaran daha küçük bir harita olduğu için sürekli bununla kıyaslanıp başarı olarak gösterildiği->>neyle karsilastirilacakti? orta cag donemi osmanlisiyla mi?

    misak-ı milli'nin anlamının ne olduğu, savaş sonrası orduların çekildikleri noktanın misak-ı milli olduğunu-->> al bi palavra daha. lozan imzalandiginda, daha ulkenin yarisinda dusman kuvvetler bifiil duruyordu, lozan'in ilk tur gorusmelerinde anlasma zemini bulamayan ingiltere, trakya'daki ordusuna hazirlik emri vermisti, sikik, nereye misak i milli sinirlarina cekiliyor turk ordusu??

    birinci mecliste musul/batum vb. valilerin olduğu-->> sadece batum milletvekili vardir, musul milletvekili yoktur, bu demek degildir ki, musul misaki milli sinirlari icinde degildir, milletvekili olmasi o topragin defacto turkiyeye ait olmasini gostermez. zaten her ilden milletvekili de yoktur.

    inönü'nün cenazesine gitmediği-->> sadece inonu degil, bir cok bakan ve vekil de gidememistir, o donem istanbul ankara oyle ha deyince gidilebilecek bir mesafe degildir, ustelik hatay sorunu gorusmeleri vardir, ve devlet baskanligi bosluguna karsi akbabalar cephe almis durumdadir. inonu, anitkabir'deki devlet torenine katilmistir.

    anıtkabire karşı olduğu/yaptırmadığı/yapmadığı-->> sik kafali dinci zirvalarina bir baska ornek.. ulan beyinsiz, anitkabir yapilma karari 1939'da rasattepe'nin kamulastirilmasi ile verilmistir. savas sirasinda ulkenin malum durumu sebebiyle bile aksamamasi icin az da olsa butce ayrilmistir. he ya he, adam tek basina cumhurbaskaniyken baskasi yaptirmaya basladi anitkabiri..

    dinci diye beğenmeyip astıklarının yaptırdığı onlarca kez anlatılmış olmasına rağmen hala başa sarmaya gerek yok. kemalizm, inönü karşıtıdır.-->> dinci diye begenmeyip astirmis ha.. ulan adam mustafa kemal'den daha muhafazakar, esi mevhibe inonu tesetturlu, basini acmayi da bayagi yadirgiyor basta. ama ne biliyor musun sevgili sakirt, inonu kendi hezeyanlarini on planda tutan bir adam degildi, kendi ideolojik goruslerini degil, devrimin ideolojisini dikte etmeyi tercih etti. o astirdigi adamlar dinci diye degil, devrii yok saydiklari icindi (ki inonu astirmadi, o sirada simdikinden daha iyi isleyen bir hukuk ve yargi vardi)

    ulan herseyi gec, insan bir bilal'e bakar, bir de erdal'a, sonra susar utanir su yalanlari yazarken, seref de kalmamis be..
  • 1. yirmi milyonluk türkiyeyi polonya olmaktan, ahşap istanbulu yok olmaktan sakındı. beleşten tankların üstüne at sürmedi

    2. kürtler oradaydılar marstan gelmediler, türkiyenin yugoslavya olmaması için mevcut politikayı dönemi boyunca sürdürdü

    3. paraya kendi resmini bastırması mevcut yasalarla alakalıdır, dönemin muhalefeti bunu kara propagandaya çevirmiştir. benzer gruptan laleler paraların üstünde niye hep aynı kişinin resmi var diye şikayet de etmişlerdir. çünkü devlet ve atatürk düşmanlığı bunu gerektirir.

    4. balkan antantı kurarak bölgesel ilişkileri geliştirdiğimiz ikinci dünya savaşı döneminde ilişkiler ve durum zaten normal devam ediyordu, ismet inönü dönemi olan 12 yıllık dönemin 6 yılı ikinci dünya savaşı, zaten kimsenin o bölgedeki türklere iyilik veya kötülük yapacak mecali yok. yunanistanla bile ilişkiler o kadar iyi ki (!!!) adnan menderes istanbulun fethinin 500. yılı anmasına zorla ve kısıtlı izin vermiştir. allahtan korkmayın siz iftiracı cahiller, hesabını karşıda vereceksiniz

    5. bugün yüzüncü yılı gelmiş sakarya zaferinin topçu generali ismet paşanın gerek bu savaşta gerek büyük taarruzda yaptığı ince hesaplar ilmek ilmek işlediği planlar burnunuzdan gelsin.

    6. eskişehir kütahya savaşında askerliğin gereğini yapmıştır, son orduyu atatürkün tavsiyesi ile çarçur etmemiştir.

    7. lozanda elde ettiği zafer 100 yıl sonra hala hainlere dert olmuştur,sevr haritasına bakmak akıl sahipleri için yeterlidir.

    geldikleri gibi gitmediler azizim, kimi bitini bıraktı , kimi itini bıraktı, kanını sikeyim kimi de piçini bıraktı öyle gitti…

    edit: imla
  • "paşa artık 80 yaşındaydı. hayatının yarısını siyasette geçirmişti. 10 hükümet kurmuş, pek çok darbe girişimini önlemiş, sayısız isyan bastırmış, bir de suikast atlatmıştı ama yine de kimselere yaranamamıştı. yorgundu."

    "anıtkabir'i son ziyaretinde oturduğu iskemleden şehri süzerken, bütün o idam fermanları, savaş meydanları, parıltılı üniformalar, heyecanlı kalabalıklar, öfkeli nutuklar, kalpaklar, fraklar, kasketler geride kalmış gibiydi.
    paşa veda eder gibi salladı şapkasını...."

    görsel
    (bkz: ismet paşa)*

    açlık, yokluk, yoksulluk, çeşitli hastalıklar vardı. halk savaştan çıkmış, adeta küllerinden doğmuştu, döneme uyum süreci zor geçiyordu, bir de üstüne ata'sını kaybetmişti ki sen bizi ikinci kez savaşa sokmadın, "babasız" da bırakmadın...
    saygı, sevgi, sonsuz minnetle paşam. huzur içinde uyu...
  • ruhu şad olsun. adam, osmanlı imparatorluğu gibi bir devlette harp okulunu ve erkan-ı harbiyeyi birincilikle bitirmiş, 1. dünya savaşında kolordu komutanlığı, kurtuluş savaşında cephe komutanlığı yapmış, ikinci dünya savaşı'nda churchill, roosvelt, hitler gibi diplomasi dehalarıyla dans ederek devlet yönetmiş ama bizim millete yine yaranamıyor. adam götünü koltuğa devirip ismet inönü'ye sallıyor. komik. daha da komiği o kadar eleştirilmesine rağmen ismet inönü'den sonra daha iyi bir devlet adamının gelmemiş olması. böyle zekadan yoksun, tarihine, devlet adamlarına, vatanı için savaşanlara düşman bir millet olarak ne yaptık da allah bize atatürk, fevzi çakmak, ismet inönü ve kazım karabekir gibi askerleri, devlet adamlarını yolladı anlamak zor. şu hallere düştüğümüz için zerre üzülmüyorum. biz bütün bunları hakediyoruz.

    ayrıca inönü savaşlarının olmadığını iddia eden yunan artığı birgün ciğeri yeterse metristepe'ye tırmanıp orijinal siper yerlerini, şansı da varsa mermi kovanlarını görebilir.
  • konferansta gözlemci olarak bulunan abd temsilcisi ve sonra ankara'da büyükelçi olarak bulunan charles sherill anılarında lozan konferansı'ndan söz eder. genel resim şöyledir: herkes türk tarafını ve tutumunu merak etmektedir. heyet başkanı olarak ismet paşa ufak tefek, dik duruşlu ve dik konuşan biridir, pek gülümsemez. aksanlı fransızcasıyla politik olmayan, hükümetinin görüşlerini dile getirip taviz vermeye yanaşmayan düz bir üslubu vardır. ve tabii kulakları ağır işitmektedir.

    politikanın kurtlar sofrasında toplu ve özel görüşmeler akar gider. lord curzon ismet paşa ile alay eder: "amatör diplomat. sen de lloyd george gibi amatör bir diplomatsın."

    paşa'nın dediği dediktir, curzon der ki: “ismet, sen bana tıpkı laternayı hatırlatıyorsun. bizi bıktırıp usandırana kadar hep aynı havayı çalıyorsun; milli egemenlik, milli egemenlik, milli egemenlik, milli egemenlik. bu sözü duymaktan gına geldi”

    "inatçı ismet" 'in inadı kırılmaz, iki buçuk ay sonra bağlar kopma noktasına gelir ve görüşmelere ara verilir. sherill, curzon ile ismet paşa'nın son görüşmelerini aktarırken şöyle der: curzon kızgın bir boğa gibi bağırarak odasına giderken ismet çok rahat, hiçbir şey olmamış gibi odayı terk etti.

    görüşmeler iki buçuk ay sonra tekrar başlayacak, 24 temmuz 1923'te ise imzalar atılıp son bulacaktır.

    bu anılarda dile getirilen ismet paşa'nın rahatlığı hep dikkatimi çekmiştir, uzayıp giden görüşmelerde nereden geliyordu bu rahatlık? onun anılarını okurken cevabı buldum, şöyle diyor paşa:

    "lozan konferansı'ndan önce poincare* ile görüşmek üzere paris'e gittiğim zaman franklin bouillon ile bir yemek yemiştim. fransız diplomasi ricali ile yaptığım görüşmelerde uğradığım güçlüklerden, kendimizi ve davamızı anlatamadığımdan şikayet ettiğim zaman, hep hatırlarım, bana şunu söylemişti: 'bunların büyük isimleri vardır. fakat cahildirler, birçok şeyi bilmezler. buna hayret etme.' ben bu konferansı bir haftada bitiririm dedim de, sakın yapma dedi. ama asıl tabiri yıprat, konferansı yıprat. konferansta tecrübe ettim bunu. büyük siyasi mücadelelerde kuvvetli silahım olarak kullanırım onu ben. büyük bir güçlük karşısında kaldığım zaman, hiç yılmadan yıpratmaya karar veririm."

    bouillon'un tavsiyesi işe yaramış ki, konferans iki buçuk ay arayla toplam sekiz ay sürdü, ülkemizin tapusunu aldık. rahmetle analım kendisini.
  • koca bir ülkenin baskın bir çoğunluğu tarafından kul hakkına girilen büyük bir devlet adamıdır.
    savaştan yeni çıkmış bir ortadoğu ülkesini ne savaşa sokmuş, ne de işgal edilmesine izin vermiştir.
    bir ortadoğu ülkesini çok partili siyasi hayata geçirerek ne dikdatörlük, ne otoriterlik ne de oligarşi peşinde olmadığını kanıtlamıştır.
    bir ortadoğu ülkesini aslen batıya döndüren insandır.
    savaş zekası kadar diplomatik zekası da gözardı edilemezdir.

    not: herkes unutur ama anıtkabir'de yatan iki büyük insandan biridir.
  • ikinci dunya savasinda nasil tarafsizligimizi saglayabildigini aklimin hala almadigi buyuk laf cambazi,diplomat,devlet adamligi yonunde ise ataturk'un yaptigi bazi seyleri devam ettiremedigi icin birtakim hatalar yapmis olan,kahire konferansi'nda winston churchill'i su sekilde dumur etmis devlet adami..

    inonu: savasa giremeyiz,almanlar istanbul'a sadece yangın bombası atsalar bile kent cayır cayır yanar.
    churchill:istanbul'u korumak icin 1.5 ucak filosu verecegiz.bu rahat rahat yeter.

    inonu o an kucuk bir manevrayla konuyu degistirmis gibi yapar.

    inonu: ya burasi ne kadar bogucu,amma cok asker koruyor su kucucuk alani degil mi?

    churchill oltaya atlar.

    churchill:aaa oyle demeyin bu almanlarin ne yapacagi hic belli olmaz girit'ten gelir bombalayıverirler burayı da?biz her zaman yanımızda 10000 asker ve 20 ucak filosuyla gezeriz

    churchii anlar hatasını ya nafile

    inonu:yaa demek su futbol sahasi kadar alani 20 filo ancak koruyor da bizim koca istanbul'u korumaya 1.5 filo yeter diyorsunuz ha!

    roosevelt *: yakalandin winston yakalandin..

    ardindan ucunden de kahkahalar yukselir..

    ekleme: diyaloğun alındığı kaynak altan öymen'in bir dönem bir çocuk adlı kitabıdır.
  • tam adıyla mustafa ismet önünü 24 eylül 1884 izmir'de doğmuş; 25 aralık 1973'te hayatını kaybetmiştir ve bugün 50. ölüm yıldönümüdür. kendisini hem anmak hem de yaşantısını özetlemek amacıyla burada bulunmaktayım.

    ismet inönü'yü tanımlamayı nasıl başaracağımı bilmemekle birlikte atatürk'ün silah arkadaşı, kadim dostu, asker, siyasetçi, devlet adamı, inönü savaşlarının galibi, lozan antlaşmasının heyet başkanı, türkiye cumhuriyeti ilk başbakanı, ikinci cumhubarbaşkanı, ilk genelkurmay başkanı, en uzun süre başbakanlık yapan siyasi, 33 yıllık chp genel başkanı, 49 yıllık chp üyesi ve milli şef olarak giriş yapıyorum. birden fazla kez başbakanlık yapmıştır. 1925-1937 yılları arasında 12 yıllık kesintisiz, toplam 17 yıl 11 ay ile türkiye cumhuriyeti tarihinin en uzun süre başbakanlık yapmış kişisidir. "millî şef" unvanı chp kurultayı tarafından verilmiştir.

    askeri yaşamının başlangıcı 1903 yılında mühendishane-i berrî-i hümâyûn'dan birincilikle mezun olarak osmanlı ordusuna katılmasıyla olmuştur. i. dünya savaşı sırasında kafkas cephesi'nde kolordu komutanı olarak mustafa kemal paşa ile birlikte yolları ilk kez keşişmiştir. sonrasında 2. ordu komutan vekili mustafa kemal paşa'nın önerisiyle, 12 ocak 1917 tarihinde 4. kolordu komutanlığı'na atanmıştır.

    ilk kez 8 ocak 1920 tarihinde ankara'ya gitmiş, bir süre mustafa kemal paşa ile birlikte çalışmıştır. görsel
    sonra istanbul'a geçmiş, 9 nisan 1920 tarihinde mustafa kemal paşa'nın çağrısı üzerine ankara'ya dönmesiyle birlikte istanbul ve sarayla bağlantısını kesmiştir.

    23 nisan 1920 tarihinde açılan türkiye büyük millet meclisi'ne edirne milletvekili olarak katılırken, 6 haziran 1920 tarihinde istanbul'daki divan-ı harp tarafından idam cezasına çarptırılmıştır.

    ocak 1921 tarihinde birinci inönü muharebesi'ni kazanarak yunan ilerlemesini durdurunca 5 senedir bulunduğu miralay rütbesinden mirliva (tümgeneral) rütbesine terfi ederek paşa olmuştur. 31 mart 1921'de ikinci inönü zaferi sonrasında atatürk, “siz orada yalnız düşmanı değil milletin makûs talihini de yendiniz“ sözünü söylemiştir.

    büyük taarruz bitikten sonra, 3 ekim - 11 ekim 1922 tarihleri arasında gerçekleşen mudanya mütarekesi görüşmelerinde türk tarafını temsil etmiştir. 26 ekim 1922 tarihinde tbmm tarafından hariciye vekili (dışişleri bakanı) seçilmiştir. lozan görüşmelerine gönderilen heyetin başkanlığını yapmıştır. görsel
    aslında asker kökenli olması ve diplomasi geçmişinin olmaması sebebiyle lozan görüşmelerine gitmek istememişse de atatürk, “nasıl kazandığımızı en iyi sen bilirsin, o sebeyle bu toprakları en iyi sen korursun” diyerek onu göndermeyi seçmiştir. 40 kişilik türk heyeti isviçre'ye galip gitmiştir görsel
    yüzler gülüyor. görsel
    parasızlık, açlık, yokluk, sefaletle boğuşan, balkan savaşları, 1, dünya savaşının ardından yorgun ve yenik düşmüş bir milletin küllerinden doğarak lozan'a galip gelmesinde emeği çok büyük olmasının yanında , yeni devletin bağımsızlığını ve egemenliğini onaylayan, sevr antlaşması'nı ve mondros mütarekesi'ni geçersiz kılan lozan antlaşması'nı imzalamıştır. görsel
    ne zaman bu fotoğrafları görsem duygulanırım. görsel
    kendi lügatıma ismet inönü gibi gelmek deyimini ekletmiştir. imkansızı oldurup gelmek demektir, uzun bekleyişlerin, emeğin, çabanın sonuç vermesi, çok şükür bitti denmesi demektir.

    1920 yılından itibaren anadolu'ya geçmesi ile ilerleyen zamanda erkân-ı harbiye-i umûmiye vekili yani günümüzdeki adıyla (genelkurmay başkanı) olarak i ve ii. inönü muharebelerini kazanmıştır. türk silahlı kuvvetlerinin ilk genel kurmay başkanı olmuştur. büyük taarruz'a batı cephesi komutanı sıfatıyla katılırken atatürk'ün cumhurbaşkanı olması ile türkiye cumhuriyeti'nin ilk başbakanı olmuştur.

    atatürk'ten sonra 11 kasım 1938'de cumhurbaşkanı seçilmiş, ikinci cumhurbaşkanı olarak görevini 1950 yılına kadar sürdürmüştür. 1950 yılından 27 mayıs 1960 ihtilaline kadar muhalefette kalmıştır. 1961'de yapılan seçimlerde birinci parti olarak çıkmasına rağmen türkiye'nin ilk koalisyon hükümetini adalet partisi ile kurdu. 1965 yılında başbakanlığı bırakan inönü, 1972 yılına kadar ana muhalefet liderliğini sürdürmüştür

    cumhurbaşkanı seçilmesinden hemen sonra başlayan ii. dünya savaşı döneminde, ülkeyi savaştan uzak tutmaya çalışmış ve başarmıştır. bakmayın şimdi yağ kuyruğuna girdik diye söylenenlere, avrupa, amerika, uzak doğu tarihin en yıkıcı savaşla boğuşurken türkiye bu savaşta kayıp vermemiştir. varlık vergisi çıkartıp uygulatmıştır. dönemin milli eğirim bakanı hasan âli yücel'in öncülüğündeki köy enstitüleri kurulmasını sağlamıştır. 20.000 öğrenci köy öğretmeni olarak eğitilip - köy enstitüsüleri neden kapatıldı hala anlamayanlar olarak el kaldırabilir miyiz- çağın çok ötesinde yetişen bu gençleri ülkenin dört bir yanına göndermiştir. ayrıca cumhurbaşkanlığı döneminde müziğe özel yeteneği olan küçük yaştaki çocuklar içim harika çocuklar yasası çıkartmıştır. idil biret ve suna kan bu dönemin sanatçılarıdır.

    ayrıca gelmiş geçmiş en karizmatik cümlelerden biri de yine kendisine aittir. 21 aralık 1963 tarihinde kanlı noel saldırısı ile kıbrıs'ta yaşayan rumlar ada türklerini adadan çıkarma yönünde çatışma başlatmışlardır. bunun üzerine türkiye'nin adaya askeri müdahelesi gündeme gelmiştir. 1964 yılında, abd başkanı lyndon johnson tarafından ismet inönü'ye yazılan olumsuz ifadelerle doku ve tehditkar mektup basına yansımıştır. görsel
    abd başkanı özetle, eğer böyle bir müdahale olursa bizim silahlarımızı kullanmazsınız ve olası bir sovyet saldırına karşı sizi savunmayız demiştir. ismet inönü; kendisine olumsuz ifadelerle dolu bir mektup yollayan abd başkanı johnson'a verilen cevapla süreci iyi yönetmiştir. görsel
    “yeni bir dünya kurulur türkiye de bu dünyada yerini alır” aslında öncesinde söylenmişse de tam da bu durum için örnek teşkil edecek bir sözdür. bu konuya ilişkin https://eksisozluk1999.com/entry/112922931 daha önce yazdığım entryi de ekledim.

    türk silahlı kuvvetleri'nin 12 mart 1971 tarihindeki müdahalesinden sonra, chp'nin tutumu konusunda parti içinde önemli görüş ayrılıkları belirmiş ve chp genel sekreteri bülent ecevit ile anlaşmazlığa düşünce 5 kasım 1972 tarihinde istifa etmiştir. 14 kasım 1972 tarihinde de milletvekilliğinden istifa etmiştir. -istifa ne?- başvurusu üzerine eski cumhurbaşkanı sıfatıyla tabii senatör olarak göreve devam etmiştir. eski meclis yapısı farklıydı, 1982 anayasa ile değişti ve sonrasında da defalarca değişti.

    17 aralık'ta geçirdiği rahatsızlıktan dokuz gün sonra solunum yetmezliği sebebiyle 25 aralık 1973 hayata veda etmiştir. 26 aralık 1973'te anıtkabir'de yapılan inceleme sonucu ismet inönü'nün anıtkabir'e defnedilmesini kararlaştırılmıştır. görsel
    her 10 kasımda herkesten önce anıtkabir'e giderek atatürk'ün kabrinin karşına oturup sessizce dertleşirmiş. bu fotoğraf da o anlardan. ölene kadar bunu her 10 kasımda gerçekleştirmiştir.

    eşi mevhibe inönü, çocukları izzet, ömer, erdal inönü, özden toker'dir.

    her zaman saygı duyduğum, rahmetle andığım bir devlet adamıdır. bu ülke kolay kurulmadı. en büyük mimarlarından biri ismet inönü'dür. ruhu şad, mekanı cennet olsun.
  • osmanlı döneminde albay,
    cumhuriyet döneminde orgeneral
    ve eski genelkurmay başkanı olan,
    garp cephesi komutanı,
    cumhuriyet'in ilanından sonraki türkiye'nin
    ilk başbakanı,
    ikinci cumhurbaşkanı,
    istiklâl madalyası sahibi asker
    ve siyasetçi,
    büyük devlet adamı,
    ikinci genel başkan,
    atatürk'ün "kardeşim" dediği,
    mustafa ismet inönü...

    kıbrıs olayları zamanında, batı bloğunun karşı çıkışına karşın “yeni bir dünya kurulur, türkiye de o dünyada yerini alır.” diye reste rest çeken,
    süper güçleri karşısına alan ismet inönü...

    tarihin en kurt diplomatlarını lozan'da inim inim inleten lozan fatihi ismet inönü...

    saygıyla anıyoruz...
hesabın var mı? giriş yap