• alıp başını gitmiştir. çok uçuk bence.

    bu başlıkta dahi ev almayın diyenler var. hayat hızlı akıyor. 10 yıl bugün gözünüze uzak ama ömrünüz vefa ederse çok çabuk geçecek bir süre.

    öyle ya da böyle yaşadıkça barınmak zorundasınız. kira öder gibi ev alın azcık sıkıntı çekin ki günün birinde iyi ki almışım deyin. zor ama olması gereken bu. alınmış bulunmuştur. kiracılığı övmek mantıksız. ömür boyu boyun mu eğeceksiniz birilerine. ha ev sahibi ha banka. o para çıkacak sonuçta.
  • birkaç yazar da değinmiş mülteci konusuna. kardeşim şişli'de oturuyor. eskiden karşı komşu çinli, alt komşu italyan üst komşusu da azeriydi. şimdi bu 3 komşuda da suriyeli ve araplar kalıyor. her evde 10-15 kişi falan varlar, dolayısıyla 5000 tl kirayı çok rahat ödüyorlar.

    kardeşim oradan taşınıyor yakında, kadıköy'e.
  • kiralar korkunç bir şekilde artmış durumda, yukarıdaki birçok arkadaşa katılıyorum. ev sahibi olup emlak vergisi ve fahiş aidatlar ödemek zorunda kalan arkadaşlara da geçmiş olsunlar dilerim. herkes kiralardan bahsediyor ben de bunları eklemek isterim. iş ne sadece kira ödemekle ne de ev sahibi olmakla bitiyor. kuş kadar maaş verip yetişkin fil kadar vergi alıyor onun bunun çocukları.
  • sebebi insanların alım gücünün düşmesidir.

    düşünün yıllarca kredi çekip borç ödemişsiniz, oradan bütçenizi rahatlatacak bir gelir bekliyorsunuz. ama her şey o kadar pahalı ki kiranın size bir hayrı olmuyor.

    bugün markete gidin etinden, sütünden, balından, yağından, temizlik malzemesinden her şeyi aldığınızı düşünün 2000 lira gitti. şimdi bu adam evini nasıl 1500 liraya kiraya versin.

    yani anlayacağınız, hep birlikte batıyoruz. paranın değeri düştü, kiracı kirasını ödeyemiyor. aldığı kiranın ev sahibine hayrı yok.

    daha acısı ne biliyor musunuz ?

    bunlar daha iyi günlerimiz.

    paramızın değeri daha da düşecek bu gidişle. allah hepimize yardım etsin.
  • aslında buraya gerek şikayet etme gerek ilgi çekme maksatlı, “x semtinde şu fiyattan aşağı ev yok” diyerek uç nokta örnekleri genelleştiren yazarların da körüklediği fiyat artışıdır. başta absürt görünen miktarlar telaffuz edile edile normalleşiyor.

    bu işler büyük oranda algı işi, ekonominin genel gidişatının yanısıra tıpkı ikinci el otomobil piyasası'nda olduğu gibi millet birbirinden göre göre de fiyat artırıyor.
  • yüksek faiz, yüksek enflasyonun bir sonucudur.
    oturduğunuz evi şöyle bir düşünün. satın almaya kalksanız ya da ev sahibi başka birine satsa ne kadar eder?

    diyelim 1 milyon tl.
    şu an herhangi bir bankanın 1 milyon tl ye ne kadar mevduat faizi verdiğini biliyor musunuz? vergiler dahil 15-17 bin tl arasında gelir elde edebilirsiniz.

    şimdi ev sahibiniz arayın ve orta yolu bulun.

    yüksek faiz ülkeler için büyük tehlikedir.
  • gittikçe artmakta olan kiralardır. nedenleri üzerine düşünerek biraz saçmalamak istiyorum.

    1) öncelikle faizler yükseldi. yüksek faiz ortamında insanlar kolay kolay krediyle ev alamıyor. bu ikinci el evlerin değişimini düşürdüğü gibi piyasaya yeni ev girişini de yavaşlatıyor.

    yani evlerin el değiştirme hızı düşüyor. gel gelelim insan sayısı aynı kalmaya devam ediyor. bu durumda kiraya yönelim artıyor. reel olarak artmayan hatta belki düşen ev fiyatlarının karşısında yükselen kira bedellerini görüyoruz. hemen hemen çoğu evde kira çarpanı düşüyor.

    2) açıklanan enflasyona kimse inanmıyor ama birçok kesimde maaş artışı açıklanan enflasyona göre yapıldığı gibi geliri enflasyon üzerinde artan başka kesimler de varlığını koruyor. sermaye sınıfına tanınan ayrıcalıklar olduğu gibi korunduğu müddetçe birilerinin harcamaları ve gelirleri reel olarak aynı kalmaya devam ediyor.

    tavandan tabana parasal akış sağlayan bu mekanizma gelir artışı enflasyon üzerinde kalmaya devam eden bir kesim olduğunu gösteriyor. bu da kiralar üzerinde ekstra baskı yaratıyor.

    3) özellikle nitelikli emekçi olan özel sektör çalışanları gelir artışını genellikle iş değiştirerek sağlıyor. ankara’da durum böyle olmasa da, istanbul’da bu çok daha yaygındır. dolayısıyla geliri sabit kalan nitelikli emekçi oranı azaldığında yaşadıkları gelir artışı ev almak için şartları uygun değilse onları kiraya yöneltir.

    nedenleri kısaca böyledir ama en baskın neden yüksek faiz ortamı ve döviz kurudur. inşaat malzemelerinin çoğu ithal olduğu için kurdan etkilenir. faizler de krediye ulaşımı engeller. bireysel kredilere baktığınızda üç kalem görürsünüz bunlar tüketici, taşıt ve konut kredileridir.

    konut kredileri geleneksel olarak diğer ikisinden düşük faize sahiptir. bankalar vadeleri uzun bu kredilerde genellikle erken kapatma cezası alırlar. erken kapatma cezasını genelde vadesi daha kısa olan tüketici ve taşıt kredilerinde görmezsiniz.

    dolayısıyla yüksek faiz ortamında alınan konut kredisini yapılandırmak bu ceza nedeniyle daha zordur. vadesi uzun olduğu için bankalar tl sabit ödemeli kredi riski yüzünden erken kapatılan konut kredilerinden bu cezayı alırlar.

    bu nedenle faizler yükseldiğinde konut kredileri daha çok etkilenir.

    özetle, ev üretim hızı yavaşlarken kredi faizi de yükselirse barınma talebi bu arz kadar hızlı düşmez. bu da insanları kiraya yöneltir ve kiralar artar. sürdürülebilir bir düşük faiz ortamı oluşmadıkça kiralar artmaya ve ev fiyatları reel olarak düşmeye devam edecektir.
  • çok doğru bir başlık zira bu sene mart ayında, 11 yıldır kirada oturduğumuz maltepe deki evde, her nedense ev sahibi “ekonomik koşullar sebebi” ile satmak zorundayım dedi. taşındık ve 2 ay sonra baktık ki 2.700 tl ye kiraya vermiş ( benim ödediğim kira 1.500 tl idi ) yazıklar olsun, haram-zıkkım olsun.
  • doviz karsiligi degismedi desem bana sovulecek olan kiralar, ne yazik ki gunun sonunda hakliyim istemesem de.
  • şu anda oturduğum ev kiralık. geçen sene temmuz ayından beri ev sahibimiz evi satmaya çalışıyor. satamadığı gibi bir de fiyatı 100.000 tl yükseltmiş. evi gezdiren emlakçı da kira getirisi olarak şu anda ödediğimin 2 katını söylüyor. faizlerin yüksek olduğu bu dönemde fiyatlar artıyorsa, faizleri düşürdükleri zaman nasıl artacak kim bilir dedirten fiyatlardır.
hesabın var mı? giriş yap