• hepsi bana mı denk geliyor, bilmiyorum. bildiğim tek bir şey var o da karşılaştığım, tanıştığım her kadının ne istediğini bilmez tavırlarda olması. ya da ne istediklerini biliyorlar ama göstermek mi istemiyorlar?

    yahu bir gün sarmaş dolaş olup, ikinci gün ya biz arkadaş mı kalsak acabalardan üçüncü gün tekrar sarmaş dolaşa geçe geçe haftalar geride kaldı.

    bu kadar kararsız kalacak ne vardı?

    tanım: "kanka be, kadınları hiç anlamıyorum ha" cümlesinin kahramanları.
  • kompleks yapıdaki canlı cinsi, bir de şöyle bir şey var eğer bir kadin size bu kadar karşı geliyorsa sizinle aynı fikirde olabilir bunu unutmayın
  • ikinci cinstir. çifte sömürüye maruz kalan, özgürlüğü kısıtlanan, ezilen cinstir. yazımalı konuşmalı bağırmalıdır.
    onu silikleştirmek isteyenlere inat daha görünür olmak için direnmelidir.

    mor masa ritüeli
  • hepsi birbirinin aynı. kalp kırmaya gelmişler dünyaya. bir gün aksi kanıtlanırsa düzeltip, yerim bu entryimi.
  • dünyayı yöneten gizli el. öyle komplo teorilerine filan inanmayın, gizli bir güç varsa şu alemde kadından başkası değildir bu güç. diyorum ki, hazır tübitak her keseye, fikre uygun bir karar verme / şifre çözme yetisine sahip bu dönemde. kadın mevzuna da bir el atsa, kripto şifre mifre ne varsa çözüverse hayrına. bi boka da yaramış olurlar hem. :) :)

    ve ayrıca bir bukowski romanıdır. bir alıntı da iliştirelim.

    ''bir kadın olarak doğmuş olsaydım, kesinlikle orospu olurdum. erkek olarak doğduğum için, sürekli kadınları arzuladım. ne kadar aşağılardaysan o kadar iyidir. buna rağmen kadınlar -iyi kadınlar- beni hep korkuttu. çünkü onlar ruhunuzu ele geçirmek ister. öyle olsa, peki o zaman, benden ne kalırdı geriye korumak isteyeceğim?

    açıkçası fahişeleri düşmüş kadınları arzu ettim. çünkü ölüdürler onlar ve serttirler. sizden hiçbir şey beklemezler. çekip gittikleri zaman hiçbir şey kaybetmezsiniz. öte yandan bütün bunaltıcı bedellerine rağmen, yumuşak, iyi kadınlara da hasret çektim. iki türlü de kaybettim. güçlü bir adam her ikisinden de vazgeçerdi. ben güçlü değildim..
    böylece tüm ömrümce, kadınlarla ve kadın düşüncesi ile uğraştım durdum...''

    charles bukowski
  • hepsi 9 yaşında olan erkeklerle ömrünü yiyen kadınlar, günaydın.
    her şeyi bilen de, "benimki 10 yaşında nadir bir parça hiç değilse" diye avunduğunu bilmeyen kadınlar, günaydın.
    ablacım, günaydın ki ne günaydın. iktidar yükünün altında iki büklüm olduğunu çaktırmamak için dimdik durucam diye kalbini şu kuşların şu denizin şu rüzgarın ve bizim kalbimizin ritmine uydurmayı unutan erkeklere uyma uyma uyuma kalk diye günaydın. kalk kalk, yürü ve dayan. bir kaç yüz yıl sonra erkekler de büyüyecek, kalk kalk. üstüne alınma herifin öküzlüğünü, oralı bile olma. onun başka çaresi yok, senin var aslında ama onun çaresizliği senin kaderin olacak erkekle ilişkinde. orada umutlu değilim yani pek. ama onun dışında umutluyum. kalk bak, neler var, çareli, umutlu. ömrünü yeme yani, daha en az bir yüz yıl var.

    size de günaydın erkekler. canımızsınız.
  • hakkında soru sorulduğunda aşağıdaki dizelerden öte gitmediğim kelimedir.

    bir cemal süreya şiirinde geçer:

    "ben gördüm ne gördümse kadınlarda"
  • sadece sarılarak uyuyabiliyorsa bir kadın, yanında yaslanabilesi canlılardır.
  • bir korhan futacı ve kara orkestra şarkısıdır.
hesabın var mı? giriş yap