• ogrendigim bir cok seyi unutttum, ergenlik ve 20 li yaslarin basinda savunduklarim "aman abi kadinlardan korkacaksin" falan.. yok yani. her horoz kendi coplugunde otuyor onu gordum.

    duygusal konularda kadin ustunlugu var, ne tartismaya giderim, ne hakli cikmaya calisirim. konu bir sekilde duygusala baglansin her sekil kadin kandirir, ikna eder, o an olmasa bile 2 gun sonra hak verirsin o kadina. hayati, duygulari falan bir kadin yaninda yargilarken dikkat edin, o kadin sizden hoslaniyorsa ileride esiniz olabilir, onu bolgesinde geziniyorsunuz.

    erkek gunde 30 bin hayata dair seyle ugrasirken tecrube ve fikir bombardimani yardimi kullaniyor, bu dusuncelerin fon muzigi genelde rock tarzi hafif sert muzikler oluyor, tamamen gercek ve sonuc odakli bir dusunme sistemi icinde yasayan erkek.

    kadin ise bu binbir gundelik kosturmacanin arasinda duruyor tirnaklarina bakiyor, (o kadar isin gucun arasinda nerden aklina geldi uzun uzun tirnaklarina bakmak?? ne goruyosun orda allahaskina, delirecem) bilgisayar monitorunde gordugu canta ve ayakkabilara tepkiler veriyor, "soyle bi salinayim hih" diye kalkip bir turluyor is yerinde, coraplarina bakiyor.. bi dolu sey (olm yillardir dikkatle izliyorum vallahi boyle) o sira fon muzikleri boyle ayo, lilly allen, yann tiersen tarzi..ohoo.. hayaller hayaller, duruyor bir tatil dusunuyor, kurguluyor.. bildigin bambaska bir dunya, bambaska bir dusunce sistemi.. cicek goruyor "ay renleri ne guzel.." :s

    kadin boyle bir fransiz sarkisindaymiscasina yasarken (kafasinin icindeki yasamdan bahsediyorum) erkegimiz gundelik kosturmacasindan kismen cikar rahatlama ani bilmem ne duygusallasma derken yanina bir kadin gelir, iste kafanda o dusuncelerle ve o rahatlik varsa, o sira yanina oturan kadinin coplugundesin. vallahi ne acar dostlarim bu anlarda harcandi bitti.

    her turlu iddia ediyorum, is ortami olsun gundelik yasamin ego saglayici alanlari olsun erkek kadini her turlu kandirir, orasi da onun coplugu. hem de o kadar kolay kandiriliyor ki, kadin birak kabul etmeyi, ne dondugunun bile farkinda degil. cogu zaman ne dondugunun fakinda olmadigi icin de kandirildigina ihtimal dahi vermiyor.. o seni kandiriyor diyen insan ise hep kotu, hep fesat, kiskanc ve cekemeyen.

    gecen sevdicege bir supriz yapayim dedim, su siralar cok kosturuyor biraz rahatlayalim (bu arada ben bu sevdicegin coplugunde sadece birgun bulunmustum...neyse)
    ıtin arka bacagi, sessiz ve kandirilmasi zor olan sevdicekle tatil gidicez, dedim hadi su tarihler arasi otel bak gidelim.

    -bak bi otel buldum 15 lira
    + 15 cok degil mi 10 falan hepsi,
    -simdi bu otelin odalarinin duvarlarinda tablolar varmis
    + (msnk?) canim muzeye gideriz, onun icin fazla odemesek?
    - ama bir de ozel sarap varmis odadaaa!

    pause:

    ah benim masum sevgilim, ah benim kadinim demek bole kandiriliyorsunuz, renkli fotokopiyi cercevele as, iceriye de bir sise sarap koy fiyati da ikiye katla.. oh lan.. sundaki heyecana bak, otel sahibi oteli actiginda bu kadar heyecanlanmamistir.

    play:

    + canim aliriz en guzel sarabi disaridan o kadar para vermeyelim simdi
    -tamam o zaman

    4 saat sonra

    + buldun mu otel?
    - yok baska bulamadim

    pause:

    akli onda kaldi.. su an baska oteller varsa da goremiyor, kadinlik fabrika ayarlari onda oyle bir duygu yaratti ki diger otellerde kendisinin de bilmedigi birsey eksik.. sorsan " ne alakasi var" diyecek, ama ben adim gibi biliyorum akli bu pazarlama dahisinin oyununda takili kaldi.

    play:

    - yok mu baska otel?
    + var da bos yere para harcamayalim degecek birsey olsun
    - (??????allahim sana geliyorum..) tamam arastiralim biraz daha.

    velhasil beyler, bu tablolu ve ozel sarapli otele gittik, yemin ediyorum tablolar dedigi iki kici kirik renkli fotokopi, ama allah var cerceveler guzel, sarap ise ne oldugunu bilmedigim kalibimi basarim ucuz bir sarap. lakin bizimki cok mutlu..

    ah kadinlar..

    eski sevgilime de adamin biri yuzuk satarken bir hikaye uydurmustu, herif anlatirken agzina carpacaktim.. yok sultan in gozyasi parmagina dusmus, inci tanesi onu temsil ediyormus kenarindaki yilan olme istegiymis.. yuh amk dediydim.. sonra ne oldugu biliyo musunuz, ben insanlara guveni kalmamis, kendinden baskasini begenmeyen duygusuz bir domuz olmustum. e adam o yuzden 100 tane satiyor o mu simdi romantik...
  • sadece kadınlara özel olmayan durumun, sadece kadınlara özelmiş gibi gösterilmesinden başka bir şey olmayan tespit.

    satışlarda kandırılmak mı dediniz buyrun;

    (bkz: #30470987)
    (bkz: #30471039)
    (bkz: #30473633)

    kadını iki hikaye, iki tabloyla kandırırsın, erkeği neyle kandırırsın? tabii ki bir kadınla. şimdi kolay gelsin arkadaşlar.
  • kadınları kandırmanın kolay olmasından çok kadının inanmayı çok istemesindendir.
  • "erkeklerin geç olgunlaşıyor, o yüzden kadınlar kendinden yaşça büyük adamlarla çıkıyor yea :|" ne kadar doğruysa bu da o kadar doğru olan önerme.
  • kadınların kandırılmış taklidi yapmalarından ibarettir.
    karşı taraf kandırdığını zannederken kadın kanmaya karar vereli çok olmuştur.
  • bir elmaya kanıp cennetten kovulanların pek de savunamayacağı bir iddia. ben şahsen savunmam, adem babam sağolsun.
  • daha işin çooook başında olan bir erkek söylemi.

    sen daha kadın tanımamışsın genç osman! bunlar, adamı suya götürüp susuz getirirler; hatta sen, kana kana su içtiğini bile sanırsın...
  • işinize geldi mi maganda karakterli insanlara kolay kanıyorsunuz. ama size dürüstce efendice gelen erkeğe karşı nemrut kesiliyorsunuz. masum değilsiniz.
  • kolay kanıyoruz diye kandıra kandıra yalancı çoban hikayesine döndürdünüz bu işi haberiniz olsun. ben mesela artık hiçbir denilene inanmıyorum.

    hiç ayrılmayacağız dedi yıllar önce biri bana. tam duymak istediğim şey ve duymak istediğim adamdı. öyle olunca hemen inandım. çok sevdiğim biiir yalandıınn gönülçeleeğnn .. şarkıyla birlikte yaşım da ortaya çıktı iyi mi. neyse, sonra bunu diyen adam beni terk etti. işte bu benim kolay kanma ve ardından yıkılma hikayem. o lafına kanmasaydım terk edildiğimde bu kadar yıkılmazdım belki. ama tabi bilemeyiz.

    ama sonra ne oldu, ben bir daha kimseye inanmadım. daha geçen akşam biriyle buluştuk. beni 5 dakika bile görebilmek için her yere gelirmiş de rererö. off üstüne alınmasın ama kim derse desin asla ciddiye almıyorum artık böyle lafları. teşekkür ettim kendisine ama içimden de "yav he" dedim çünkü artık bu tip şeylere karşılık sadece "yav he" diyesim geliyor. böylesine çelik gibi bir insana dönüşmemde emeği geçen eski sevgilime enişten teşekkürlerimle.
  • sonunda kendini hiç mantıklı bulmadığı halde kadının istediği yerde, istediği şeyi yaparken bulmuş bir adam tarafından ortaya atılınca iyice komik durmuş önerme.

    a güzel kardeşim, yaşarken aymadın da yazarken de mi aymadın?
    ablamız istemiş, ve almış. isteme nedeni, en azından sana bildirdiği nedeni, ne kadar mantıksız gelse de sen de onun dediğini yapmışsın.
    kadın o sana saçma gelen şeyi isterken kandırılmış oluyor da, sen saçma olduğunu bile bile o şeyi yaparken ne oluyorsun annem?

    ama işte bunlar hep eğitim oluyor. gücünün sınırlarını keşfetme yolunda her kadının böyle bir kaç kazanova leşi mecburen çıkıyor. öz güveniyle gözlerine perde inen nice koç yiğitler de işte bu yolda, o kadınlarca silkelenip atılmak suretiyle harcanıyorlar. (bkz: doğal seleksiyon)

    zira kadın dediğin bir manipülasyon ustasıdır.
    ece temelkuran'ın düğümlere üfleyen kadınlar'ında dediği gibi
    "çünkü bir erkek bir kadının nefesi kadar"
hesabın var mı? giriş yap