• gördüğüm zaman mutlu oluyorum. nizam içinde büyürler, yan yana eşit uzunlukta sıralanırlar. yeşil yaprakları rüzgarla sallanır. hoş sesler çıkarırlar. yer ile gök birleşir adeta onlar sayesinde. dalları dikine dikine uzarlar. insanı sakinleştiren halleri vardır ve sanki şöyle derler, olan her şey olması gerektiği gibi oluyor ve senin buna herhangi bir dahlin yok. yaz gelir, hafif bir rüzgar çıkar ve kavak ağaçlarının gölgesine otururum. göğe uzanan dallarını izlerim ve olan biten her şey zihnimde yerine yerleşir, sonra da kalkar devam ederim.
  • onca kalabalığın arasında kendi sesini duymakta zorluk çekmeyen, özgürlüğüne düşkün, her mevsime dayanıklı, kol kanat gerici, bulutlarla ve semayla arkadaş bir ağaçtır. yapraklarının gölge ettiği bir aralıktan başını uzatır yüksek ve gür ağaçlarla çevrili ormana karşı. bedeninde kuşlar, ağustos böcekleri...
  • ilkay akkaya'nın yine isimli albümünde seslendirdiği enfes parça.

    kavak kar tumaz, sallanır da sallanır
    yarim ile acılar, ballanır da ballanır
    yarimin yüzü gülmez, gurbet gurbet dolanır
    derdimin dermanıdır, derman derman aratır
    bana neler etti yar, bana neler etti yar
    bile bile sevdalara atıp da gitti yar
    kara kara sevdalara atıp da gitti yar
    kavak ağacı kar tutmaz, dalları dimdik durur
    ayrılık sevdadandır, olmaz ki böyle gurur
    yarime dualarım, onu kem gözden korur
    sevdanın karası var, o da hep beni bulur

    söz-müzik: yaşar aydın
  • konuşur. bildiğin yaprakları hiç durmadan anlatır. birbirlerine değdikçe çıkan seslere inanamazsın. yanıbaşında bir kavak ağacı varsa asla yalnız kalamazsın.
  • yazın gelmesiyle uçuşan pamukçukları yüzünden nezle eden ağaç.
  • bir arkadaşım vardı. adı kemaldi. yeni evlendigimde evime ziyarete gelen bir kaç arkadaşım ve kemal'le yürüyüşe çıkmıştık. o zaman da tam kavak ağaçlarının polenleri uçuşuyordu ve ben hapşırıyordum. grupta bir tek kemal farketmişti alerjimi, her sene oluyor mu gibi sorular sormuştu. kavak ağaçları üzerine sohbet etmiştik.
    aradan yıllar geçti ve kemal pandemide vefat etti. hayatımda ilk kez bir arkadaşımın ölümünü gördüm. çok da görüşmüyorduk son zamanlarda ama çok üzüldüm. şimdi kavak ağaçlarının polenleri uçuştukça aklıma kemal geliyor. rahmet okuyorum.
  • "kavak ağacını beğenen ve seven pek az kişi gördüm, çünkü dosdoğrudur."
  • hayatımın kritik bir dönemine eşlik etmiş ağaçtır. kütüphanenin bahçesinde iki tane vardı. bir yol bulmaya çalışıyordum, kavakları dinlerken. her bahar onun hışırtısıyla düşündüm, planlar yaptım, hayıflandım, pişman oldum. kaç bahar geçti böyle. üstünde yürüyen karıncaları izlerdim. karıncalar için bulunmaz nimet. onlar uzun çizgiler halinde yürümeyi severler ya, bir kavak üzerinde metrelerce uzayabilirler. ah kavaklar, hepimize yardımcı oluyorlar.
  • öylesine uzarlar ki çocukken gölgelerinde otururken yukarı baktığımda gökyüzüne değdiklerini düşünürdüm. *
  • kavak ve söğüt ağaçları yeraltı sularını çok aşırı olarak kullandıklarından dolayı yeni ekimleri yapılmamalıdır.

    kavak ağaçları bir dönem iyi getiri sağladığı ve kısa zamanda kesilebilir duruma geldiği içinde yetiştirilmesi tercih sebebiydi.
hesabın var mı? giriş yap