• anlamlandirma yada fikir olusturma prossesinde, dokunma duyusunu yogun olarak kullanan insan kinestetiktir. bu demek degildir ki gorererk yada dinleyerek ogrenmiyorlar. sadece agirlikli olarak bunu kullanirlar.
  • (bkz: devinduyumsal)
  • dokunulmaktan da dokunmaktan da hoşlanan insan modelidir. * dünya üzerindeki insanların %3 'ünün kinestetik olduğu söylenmektedir. *
  • bu kişiler gerçekten dokunmadan bir şeylerin gerçekliğini tam algılayamadıkları için okulla gidilen sergi, müze vb. gezilerde öğretmen tarafından sürekli "dokunma evladımm'" diye azarlanan ve müze bekçilerinin kötü bakışlarına maruz kalan bir çocukluk geçirmişlerdir. ha iflah olurlar mı? asla! bunların büyük versiyonları da gene böyle yerlerde bu sefer kimseye görünmeden o eserin kıyısına köşesine dokunmaya kalkar ki içi rahat etsin.
  • (bkz: cerrah)
    (bkz: piyanist)
  • beden hareketlerinin ve pozisyonunun algılanmasını sağlayan duyum; hareket duyumu.
  • kinaesthetic mi ne haltsa, ondan türkçeleştirmeye çalış(ma)dığımız bir kelimeyi kullanacağımıza, bedensel uyum, bedensellik gibi kelimeleri terimleştirebiliriz.
  • kinestetik duyu organları kaslarda, kirişlerde, eklemlerde bulunur. bu duyu organları kol ve bacakların pozisyonu ile kasların gerilimine ilişkin bilgiler verir.
  • (bkz: his)

    bu insan tipinin temas dışında en çok kullandığı şey histir.
    nöro marketing der ki, onların kalplerine hitap etmelisiniz.
  • bireyin kendini, vücudunu hissetemesini sağlar. eklemlerin işini yapamadığını düşündüğünüzde kinestetik’in ne demek olduğunu o vakit anlarsınız.
hesabın var mı? giriş yap