kurtköy patileri

• resimlere her baktığımda bu köpekleri sokağa atanlara lanetler ediyorum. işte bu hayvanlara yardım eli uzatan birkaç gönüllü hayvanseverdir kurtköy patileri. maalesef şehrimizde bazı sorunlar ancak sivil inisiyatiflerle çözülebiliyor. bir omuz da siz verin.
• en kısa zamanda benim de dahil olacağım yürekli, hayvansever, altın kalpli bir gurup. yaptıklarını ilgiyle takip ediyorum ve hepsiyle gurur duyuyorum.
• http://www.youtube.com/watch?v=nzm8fptsnnq
• çarsi grubunun destegi ile senlenmis olusum.
  
  https://www.facebook.com/…20.100000833663430&type=1
  
  (bkz: carsi hayvan barinaklarina kosuyor)
• klavye basından mama sipariş ederek, veteriner ücretlerine katkıda bulunarak da yardım edilebilecek topluluk. gidemedim, vaktim yok, yolum üstü değil gibi bahaneler aşılablliyor boylece.
  
  belediye veterineri ordaki köpeklerin kısırlaştırılması için çalışma yapması gerekirken desteğini esirgemektedir. ki belediye veterineri olarak iş tanımında da var bu.
  böyleleri neden veterinerlik okur anlamıyorum.
• boğazımıza kadar ses kayıtları, fezlekeler, rte'nin her allahın günü yaptığı mitinglere gömülmüşken haftada 3 kez kurtköy'de sahipsiz köpeklere mama ve veteriner hizmeti götüren onları sahiplendirip biraz olsun bizi yoğun gündemden kurtaran oluşum.
  dile kolay haftada 3 kez spora gitmeye bile üşenir insan, nerde kaldı orman içinde ölüme terkedilmiş köpekleri beslemek...
• ne derece emek verdiklerini ve kendilerini adadıklarını yanlarında olduğum 2 seferde çok iyi anladım. umarım güçleri tükenmez çünkü savaştıkları o kadar çok unsur var ki.
• büyük emek ve sevgiyle yılmadan yüzlerce sokak köpeğinin yardımına koşan onurlu hayvanseverler. ne kadar zor şartlar altında hayvanların yardımına koştuklarını beslemeye katılınca anladım. elleri öpülecek insanlarınız, tebrikler.
• murat cem yetkin isminde varını yoğunu bu işe adamış hayırsever ve süper fedakar bir abimiz tarafından faaliyetleri sürdürülen oluşum. murat cem yetkin, artık her gün beslemeye çıkıyor üstelik sadece kurtköy değil gebze kırsalını da doyuruyor. hayvanlar için kenara atacağınız 3 kuruş paranız var ama zamanınız yoksa ya da ben görünce dayanamıyorum çok üzülüyorum falan diyordanız hiç düşünmeden bu oluşuma bağışlayıp sizin adınıza köpeklerin karınların doyurulacağından ya da klinikte tedavi edileceğinden emin olabilirsiniz. en azından facebook sayfalarını beğenip paylaşım yaparak birilerinde farkındalık oluşmasını sağlayabilirsiniz.
  
  ...de şöyle ufak bir sıkıntı var. hem etkinliklerini hem paylaşımlarını uzun zamandır takip eden biri olarak söylüyorum. sanırım gördüğü acılar bu abimizi etkilemiş, kendisi benim bu dünyada gördüğüm en büyük hayvansever olurken en az insansever kişi de olabilir. her yaptığı şeyden sonra insanlara kızmasını ve sitemini anlayamıyorum.
  
  yaralı köpek ilanı paylaşıyor, klinik borcu için destek istiyor. çıkmayınca öyle sert şeyler yazıyor ki, ben o klinik borcunu kapatanlardan biri olmadığım için üstüme alınıp üzüldüğümden değil, onun kendini bu derece üzmesinden dolayı üzülüyorum. "yine çıkmadı, kimse gelip burada ayyy canııım yazmasın paylaşımlara." diye kızmış mesela.
  
  en son bir iki gün önceki iletisini yazıyorum:
  
  "bir kaç gün önce blue için vatandaşın birisi aradı. vatandaşa ne iş yaptığını, nasıl bir yaşam sürdüğünü, blue'ya nasıl şartlarda bakacağını falan soruyorum. soruların cevapları şöyle;
  "20 yaşındayım. iki kişi bekar evinde kalıyoruz. masaj salonunda çalışıyorum.
  köpek günün yarısına yakın bir süre evde yalnız kalacak."
  "bizi ısırmaz dimi? sorun çıkarmaz dimi?"
  "evin eşyalarını kemirmez dimi?"
  ertesi gün tekrar aradığında blue'yu kendisine sahiplendirmeyeceğimizi, şartlarının uygun olmadığını söyledim. ve bunun üzerine vatandaşın hakkımda yazdığı yazı...!
  çok eğlenceli bunlar be!
  
  vatandaşın yazdığı yazı da işte köpeği istedik vereceğiz dediler vermediler, ben tek kalamaz diye işten çıktım, oda hazırladım vs.
  
  şimdi 3 kedisi bir köpeğinin hepsini sokaktan sahiplenmiş biri olarak söylüyorum, 20 yaşında, iki bekar evde kalınınca hayvan bakılmıyor mu? hayvanı günün yarısına yakınını evde yalnız geçirmek zorunda kalmayacak olanlar varsa çok şanslılar ama çalışan herkesin hayvanı en iyi ihtimalle sabah 9 akşam 5 evde yalnız. biz onları biraz da sokağın zorluğundan açlığından pisliğinden kurtarmak için almıyor muyuz eve? belli ki sahiplenmek isteyenler daha önce hayvan bakmamışlar, ama bu işte ne deneyim ne maaş, olay sevgide biter. sevdikten sonra bir şekilde bakarlar, daha önce bakmadıkları için ıssırma huyu var mı vs diye soruyorlar. ama bu öfkeli abimizi bu sorular çıldırtıyor ve köpeği vermemeye karar veriyor. şuan 5 yaşında olan kuzumuzu başta hakkında onu tanımak için sorduğumuz sorulardan dolayı bize vermemiş olsalardı ne yazık olurmuş diye düşünmeden edemiyorum. ve bu abimize biraz sakinlik, biraz esenlik, biraz huzur diliyorum.
  
  ama tekrar ediyorum, öyle büyük bir iş yapıyor ki, bu iş onu tüm insanlığa öfkelendirip arada hepimizi azarlamasını gerektiriyorsa da napalım, çekeriz.
• hayvanları sadece beslemekle kalmayan, hasta olanları tedavi ettirip sahiplendiren bir oluşummuş. hayvanlara yardım etmenin nispeten kolay yoludur besleme kısmı. oysa yaralı hayvan agresiftir; hayvanı yakalamak, taşımak ve tedavi ettirmek sadece maddi değil fiziksel olarak da büyük emek isteyen bir iştir. bu insanlar bunu yapıyorlar ve bu ara masrafları çokmuş. oturduğunuz yerden para göndererek bir hayvancığın daha acılarının dinmesine katkıda bulunabilirsiniz.