• "biraz durup düşün söylediğimi, iyice otursun" anlamına gelen ingilizce ifade.

    son yıllarda gereğinden fazla kullanılıyor. küçümseyici ve emredici bir yanı var.

    — dünya'nın %10'u geri kalan %90'ın sahip olduklarından fazla gelir elde ediyor!
    just let that sink in... (sosyal medya üç noktası)

    — neden durup düşünmem gereksin ki, aptal mıyım ben? sen galiba bana aptal demek istiyorsun! (sinkception)

    gördüğünüz üzere okuyan kişiye ayıp ettiniz. birine durup düşünmesi gerektiğini, aptallık ettiğini anlatmak istemiyorsanız bu ifadeyi kullanmayın.
  • elon musk’ın bugün elinde lavabo ile twitter binasına girerek gönderme yaptığı deyim. anlaşılması için denileni iyice bir düşün taşın gibi bir anlamı var anladığım kadarıyla.
  • elon musk’tan ultimate trollük.

    illa ki biri, “elon musk is owner of twitter now, let that sink in!” diye bir twit atacaktı. şef twit trol bu espriyi kendi kendine yaparak sempatiklik yaptı. komik tabi, sezar’ın hakkı sezara.

    bu lavabo elon musk’lı twitter’ın resmî başlangıcı olarak twitter müzesinde bir camekan ardında sergilenmeye başlar. ilerde bi ara da açık artırmada $10m a satılır.
  • (bkz: #144430832)

    o sink doktugu bir kucak dolusu parayi temsil ediyor bence. let that sink in eloncugum!
  • sink aynı zamanda lavabo anlamına da geldiği için, artık elon musk'la özdeşleşmiş olan bir nerd geyiğine dönüşmüştür.

    konuyla ilgili elon musk meme'leri ayrı bir güzel. örnek:

    görsel
  • 1) şu noktaya kadar yazanların hiç biri "to sink in" tabirinin ne olduğunu bilmiyor, tarzanca tarif etmeye çalışıyor, "otursun" filan diyen var.

    "anladığım kadarıyla" diyerek, <<bilmediği>> ingilizce ifade hakkında yorum yazan var

    bu arkadaşların hali hakikaten düşündürücü.

    2) elon'un elinde lavabo ile twittır (binasına, merkezine) girme hadisesi ortada zaten adam elinde lavaboyu taşıyarak giriyor

    şu ana kadar yazanların hiç biri de buradaki ifadeyi anlayamamış, internetten okudukları birtakım dedikoduları, hatta evveliyatını filan yazıyorlar.

    - -

    1) sadece basit bir deyim-tabir , türkçedeki karşılığını anlayamamışlar

    2) sadece basit bir eylem-fiil, bunun fotosu var, ne olduğunu anlayamamışlar

    1) ve 2) arasında nasıl bir bağıntı-ilişki olduğunu da anlayamamışlar

    hakikaten ibretliktir yani

    arkadaşlar bu ilk okul bebesi seviyesinde bir ingilizce ve türkçe bilmeyi gerektiriyor.

    bu seviyede bile olmadan internet haberlerini tarzanca el hareketleri vs benzeri usullerle aktarmaya + tanımlamaya + yorumlamaya çalışmak hakikaten büyük medeni cesaret işi.

    çünkü normal bir insan bilmediği ve anlayamadığı bir konuda bir şey söylemeye çalışmaz.

    - -

    ingilizce ve türkçe bilen yazarlar, bu entriden daha yukarıda yazılan yorumlara bakıp durumu derhal farkedecektir.

    şu insanımızın haline bakın.

    sadece düşündürücü değil, ibretlik bir durum,

    komedi, trajediye dönüşmüş desem yeri var.
hesabın var mı? giriş yap