• 2014 palme d'or adayı seçilmiş 2 saat 21 dakikalık andrey zvyagintsev şöleni. tevrat'taki leviathan'a dayandırılmış ama nasıl dayandırılmış şimdilik bilemiyoruz. ve muhtemelen eylül ayına kadar da bilemeyeceğiz.

    karakterlerin çokluğu * ve toplumsal bir sorunun (göç) işlenmesi bakımından diğerlerinden ayrılan film, aile ilişkileri ve trajedi içinde erimiş drama özelliğiyle tipik zvyagintsev çizgisinden çok da uzaklaşmışa benzemiyor. kadrosunda popüler rus aleksey serebryakov, elena filminden tanıdığımız elena lyadova, vladimir vdovichenkov ve anna ukolova gibi oyuncular yer alıyor.

    çekimler, dağları ve gölleriyle kuzeyin ücra şehri kirovsk'ta tamamlanmış. fotoğraf kareleriyle sanıyorum yine görsel estetiğin doruğuna çıkacağız.

    diğer üç filmi seyredip beğenmiş, zvyagintsevsever ve dahası bir sinemasever olarak gözüm kapalı evet diyorum filme; çünkü bu adamdan kötü iş çıkması mümkün değil.
    cannes film festivali'nde şansı bol olsun, ama çok da bol olmasın. zira gönül nuri bilge ceylan kazansın ister.
  • cannes film festivali'nde en iyi senaryo ödülünü almıştır.
  • filmekimi 2014'te gösterilecek ve en merak ettiğim eser olarak bilet aratacak filmdir.
    fragman ve kliplerinden gördüğüm kadarıyla bir görsel şölen bizi bekliyor.

    imdb ve rotten tomatoes'ta da büyük ilgi görmekte.
  • insanın suratında tokat gibi patlayan film. kuzey rusya'nın kuş uçmaz bir kentinde, çürümüş devlet, kilise ve aile kurumları arasında, güçsüzlüklerini alkol ve pişmanlıkla örtülü cinselliğe boğan küçük insanların hayatını destansı bir dille anlatıyor. etkisine sadık bir dostoyevski uyarlaması gibi... fondaki balina iskeleti, lenin heykeli ve hayatın her anına sinmiş vodka da cabası.
  • kesinlikle en az iki kez izlenilmesi gereken, özellikle bürokrasi ve siyaseti kancasına alan cesur film. sağlam bir sanatçının elinden çıkmış inanılmaz bir taşlama. ayrıca din de bu taşlamadan payını oldukça sert bir şekilde almış.

    --- spoiler ---

    insanların hayatlarını zindan edip, onların ufacık rızkına göz koyup onları paramparça eden ancak bu günahlardan bir ibadethane yaptırarak kurtulunucağına inanan biriyseniz, bu film sizin filminiz değil.

    filmin en iyi bölümleri zannımca rus siyasilere saygı(!) duruşunda bulunan piknik sekansı ve kilise yapıldıktan sonra çevresini filmin en başındaki gibi gösterildiği kısımlardır. kilisenin yerine ev gelmiştir ve kar yağmıştır, açılış sekansından tek farkı budur, başka farkları da ancak izleyenler görebilir, gerçekten izleyenler, görmek isteyenler...

    --- spoiler ---
  • yönetmenin ısrarla sadece putin eleştirisi değil evrensel bir devlet eleştirisi demesine rağmen batı basını tarafından sürekli filmin putin eleştirisine indirgenmesine sitem ettiği 'leviathan'ı oltayla avlayamazsın' mottolu güzel film.
  • rus kültür bakanı film hakkında "anti-rus" yorumunda bulunmuş haha. birkaç gün önce, filmin çekildiği murmansk'ta (filmin bu bölgede gösterime girmesi engellenmiş sahkjd) filmdeki pislik belediye başkanına benzer bir belediye başkanını ve başkanın yardımcısını ofisinde öldüren bir işadamı intihar etmiş. yanisi mevzuyu tam kalbinden yakalayan zvyagintsev resmen putin rusya'sının belgeselini yapmış. ortodoks fanatiklerden gelen film yasaklansın çığlıkları da kilisenin iktidarla ilişkisini en çiğ haliyle anlatmasından elbette. önceki zvyagintsev filmleri gibi şahane.
  • izlediğim en etkileyici filmlerden biri. izlerken rusların bize ne kadar benzediğini farketmemek için kör olmak lazım. genel olarak bir devlet otoritesi eleştirisi var ama putin rusya'sını çok güzel yansıttığını düşünüyorum.

    andrey zvyagintsev yine taş gibi bir film yapmış, vozvrashcheniye'den bir tık altta ama çok güzel.
  • vizyonda zor da olsa izleyebildiğimiz film. film konusunun yanında çekimleriyle görsel bir şölen. konusu ise beni tatmin etti. oyunculuklar da üst düzeydi. hele ki karar okuyan hakimin sahnelerinde ben okumaktan yoruldum kadın yorulmadı helal olsun.
    --- spoiler ---

    sisteme karşı savaş başlattın mı evini, karını, hayatını... her şeyini elinden alırlar.

    --- spoiler ---
  • öncelikle iki başlıkta inceleniyor şu an, filmin orijinal adı leviafan'ın yanında, ingilizce gösterim adı olan leviathan başlığında da filme ilgili değerlendirmeler mevcut.

    neyse ki, zvyagintsev nuri bilge ceylan değil dediğim bir film oldu leviafan. nuri bilge ceylan, derdini anlatırken, tekniğiyle "bu benim mesajım" dediği şeyden ne kadar uzaklaştırıyorsa, zvyagintsev o kadar yaklaştırdı.

    --- spoiler ---

    filmin bir noktasından sonra artık, metafor arar oldum. özellikle barents denizinin kıyısındaki kasaba ( ki hangi şehir olduğu hakkında imdb, rotten tomatoes, reddit gibi, latin alfabesi kullanan bütün kaynakları araştırdım bulamadım)'yı bize gösterdiği ilk plan ve son plan muhteşem bence. başlangıçtaki sahneyi, aynı plan ve aynı sıralamada çekmesi kokuşmuşluk içindeki çaresizliği dipten tırnağa hissettiriyor. karamsar bu açıdan zvyagintsev.

    filmin tepe noktası, kolya'nın rahip ile olan diyaloğu. hatta filme ismini veren leviathan hikayesi de bu kısımda geçiyor. kolya eyüp'ün hikayesini dinledikten sonra "hangi peri masalında geçiyor bu ?" diye soruyor, buna sinirlenen rahip, torbasını alıp gidecekken kolya "dur sana yardım edeyim" diyor, evine kadar bırakıyor. kolya film boyunca bunu tekrarlıyordu zaten, lilya'yı terkedemiyor, dimitri'yi terkedemiyor, tanrı'yı terkedemiyor.

    devleti eleştirirken, kiliseyi de eleştiriyor, bunu da bayağı bayağı açık ve sert yapıyor.

    öte yandan, tundra iklimini sevenler için benim gibi, kolya'nın evinin muhteşem bir manzarası var. anılarını geçtim, o muhteşem manzaranın uğruna belki ben de savaşırdım kolya'nın yanında.
    --- spoiler ---

    bu sene şu ana kadar izlediğim en iyi film.

    edit : teriberka imiş kasabanın ismi. teşekkür ediyorum mesaj atan arkadaşa.
hesabın var mı? giriş yap