• mükemmel bir fikret kızılok şarkısı. en popüler olduğu dönemlerden bir kırkbeşlik. bir ali var oyununun şarkılarından biri ayrıca. kara tren olarak da anılıyor. 45'liğin b yüzünde gözlerinden bellidir var.

    kara tren katar katar
    derdime dertleri katar
    kimi alır kimi satar
    senin aşkın bana yeter
    a leyli leylim
    ayrılık ölümden beter
    a leyli leylim

    indim pınarın başına
    el ettim dudu kuşuna
    dedi uğraşma boşuna
    nazlı yarim ele gitmiş
    a leyli leylim
    hasan emmi gelin etmiş
    a leyli leylim

    çayır çimen koşa koşa
    vardım anamın yanına
    kardeş bacı hep bir olmuş
    hiç birinin dilleri yok
    a leyli leylim
    böyle aşkın dermanı yok
    a leyli leylim

    bir de şarkıda olmayan, bir ali var için yazılmış sözler var. ay karanlık adıyla şarkının ikinci bölümünü oluşturuyor:

    tüfeğim var çifte delik
    sapı oyma ucu çelik
    ne bakarsın topal keklik
    sen de düşen bu hallere
    a leyli leylim
    benim gibi dilden dile
    a leyli leylim

    ay karanlık, lamba sönük
    çifte çavuş bekçi düdük
    jandarmalar bölük bölük
    kaçtık dağların başına
    a leyli leylim
    oğlumuz girdi yaşına
    a leyli leylim

    kızılok'um böyle ettim
    olsun size nasihatim
    olanı bir bir anlattım
    ne de buna yalan kattım
    a leyli leylim
    anlayana cevher sattım
    a leyli leylim

    (bkz: bacın önde ben arkada)
    (bkz: gün ola devran döne)
    (bkz: leylim ley)
  • sabahat akkiraz'ın seslendirdiği pek güzel bir türkü.

    gönül aşk atına binme
    yar sadık yaran* olmazsa
    inanıp sözüne kanma
    yaranı saran olmazsa

    leylim leylim yar olmazsa
    yar derde derman bulmazsa
    içimdeki sızı dinmez
    halimi soran olmazsa

    cahil ile etme sohbet
    başına çıkarır bin dert
    gerçeğe gurbanım elbet
    kar ile boran olmazsa

    leylim leylim yar olmazsa
    yar derde derman bulmazsa
    içimdeki sızı dinmez
    halimi soran olmazsa

    esrari der düştüm dara
    yardan yana ahuzara
    tapıyorum hoş didara
    nideyim gören olmazsa

    http://www.youtube.com/watch?v=qjbebdjnwui&nr=1
  • bir ahmed arif şiiri.

    -

    leylim leylim dünyamızın yarısı
    al-yeşil bahar,
    yarısı kar olanda
    gene kavim-kardaş, can-cana düşman,
    gene yediboğum akrep,
    sarı engerek,
    alnımızın aklığında puşt işi zulüm
    ve canım yarı geceler
    çift kanat kapılarına karşı darağaçları,
    mahpusanede çeşme
    yandan akar olanda,
    gelmiş yoklamış ecel
    kaburgam arasından.
    yoklasın hele...

    çağıdır, can dayanmaz,
    çağıdır, en çatal, en ası,
    cehennem koncası memelerinin.
    çağıdır, kırk gün-kırk gece
    kolların boynuma kement,
    ha canım kötüye inat...
    vah ki ne desem,
    kurşunları namlulara sürülü,
    iki elleri kan,
    baskıncılar uykumuzu yıkar olanda,
    alır yüreğim:

    yankın yasak, aynalara.
    inemem bahçende talan,
    tam, boş yanı bu, derim namussuzun,
    tam, bıçağım cehennem gibi güzelken,
    aklıma düşüyorsun
    ellerim arık...

    bilmiş
    bütün zulalar
    eğri hançer, kara mavzer, kan pusu.
    ve insan düşüncesinin o en orospu,
    o en ayıp, frengili yemişi,
    çıldırtılmış uranyum
    bilmiş,
    bilsinler!
    sana nasıl yandığımı
    uuuuy gelin...

    işte kan tutmuş korsanlar,
    haramla beslenmiş azgın,
    düzmece peygamberler
    ve cüceleri
    ve iğdiş ve aptal kölelerine karşı,
    işte bir kez daha
    bu can bendeyken,
    delin, divanenim işte
    uuuuy gelin...

    bu yasaklar,
    firavun kalıntısı.
    yoksun,
    aktan-karadan.
    gizline, canevine kurulu faklar.
    gün ola, umut kesip korkunç yetinden,
    murdar tutkusuna dünyasızlığın,
    gün ola, düşesin bekler.
    düşme!
    ölürüm...
    gözlerinden, gözlerinden olurum.

    leylim leylim
    ayvalar nar olanda
    sen bana yar olanda.
    belalı başımıza
    dünyalar dar olanda.

    -
  • (bkz: leyla erbil)
  • tanitim yazisindan:
    ahmed arif'in leylâ erbil'e gönderdiği mektuplardan (1954-1957) oluşan bu kitap, edebiyat tarihçilerimize kuşkusuz önemli bilgiler sunmayı vadediyor. yazıldıkları dönemin entelektüel ve yayın ortamını, ahmed arif'in sürgün günlerini, yaşadığı siyasi baskıyı, içsel dünyasını ve en çok da aşkını tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor.

    "sabah gözlerimi sana açarım.

    akşam, uykularımı senden alırım. nereye, ne yana dönsem karşımda mutluluğun o harikulade başdönmesini bulurum.

    böyleyken gene de şükretmem halime, hergelelik, açgözlülük eder, seni üzerim. aklıma gelmez ki seni usandırır, sana gına getiririm. sana dert, sana ağırlık sana sıkıntı olurum. nemsin be? sevgili, dost, yâr, arkadaş... hepsi. ençok da en ilk de leylâsın bana. bir umudum, dünya gözüm, dikili ağacımsın. uçan kuşum, akan suyumsun. seni anlatabilmek seni. ben cehennem çarklarından kurtuldum. üşüyorum kapama gözlerini..."

    not:
    kitabin diger ismi leylim leylim
    is bankasi kultur yayinlari tarafindan basilmis.
  • (bkz: #36994646)
  • güzelliğinin kıyası mümkün olmayan hitap. bu nasıl içtenlik, bu nasıl bir masumiyet, nasıl bir aşktır? iş bankası yayınlarının yaptığı en iyi işlerden. boşuna demiyorum ahmedim arifim.
  • yenilmişlerin, mağlup olanların mektuplarıdır. net. ismet özel damarından gelen bir şiir okuru olduğum için ahmed arif şiirini de severim, delikanlı şiirlerdir.

    kitaba gelince, böyle bir kitabın yayınlanması hiç içime sinmedi. ahmed arif'ten leyla erbil'e karşılıksız mektuplar olmuş resmen bu. erbil hiç mi yollamamış, erbil'in mektupları nerede? aslında kitaptaki şu cümleleri okuyunca, mektupların neden leyla erbil'in ölümünden sonra yayınlandığı anlaşılıyor:

    “leylâ, zalım leylâ!
    bu, benimki dördüncü. oysaki senden bir tek mektup aldım. o belâlı ve korkunç ilk mektubun, yani 4-1, ben mağlubum...”

    ne diyorduk, zalım leyla...
  • tanım; ahmed arif'in leyla erbil'e yazdığı mektupların kitap halinin adı.... böyle bir sevmek olsun bilmezdim, inanmazdım. okudukça kızdım, üzüldüm, kıskandım. acaba boyle kalbe sahip olan bir adam ister miydi mektuplarının yayımlanmasını? istemezdi sanki. ama iyiki de yayınlandı. saf aşk denilen şey varmış. aşkının güzelliğini öpeyim, senin kalbini öpeyim ahmed arif. ne güzel bir insansın sen.
  • enfes mektuplardır...

    o nasıl duygu yoğunluğu, o nasıl kendini ifade ediş, o nasıl namelerdir öyle...
hesabın var mı? giriş yap