• kayıplardan kaçınmayı eşdeğer kazançlar elde etmeye tercih etme eğilimidir.
    insanlar mutlak sonuçlardan ziyade bir referans noktasına göre, beklenen fayda açısından düşünmektedir ve kayıpları ile eşdeğer olan kazançlarını tercih etmediklerinden, kaybı önlemek için risk almamaya daha isteklidirler. yani bireyler benzer bir kazanç elde etmek için risk almaktan ziyade bir kayıptan kaçınma yolunu tercih ederler.
  • "behavioral bias"lar arasında (davranışsal ön yargı diye çevirebiliriz) yer alan bir ön yargıdır. "kayıp kaçınımı" diye bu kavramı ele alalım.

    kayıp kaçınımı, öncelikle iki belirli fakat tamamen zıt davranış şeklinde kendini gösterir.

    ilk olarak, piyasada sert bir düşüşten sonra kayıpları durdurma eğilimi göstererek daha fazla kayıp yaşanmasını önlemeye çalışma durumuyla ortaya çıkar. insanlar nadiren "piyasa %30 yükseldi, portföyüme daha fazla risk eklemek istiyorum" derler. ancak piyasalar %30 düştüğünde, yatırımcılar panik yapabilir ve yatırımlarını hemen satıp paralarını sonraki toparlanmada geri alma şansını kaybetmiş olabilirler, özellikle de kısa vadeli dip noktasında veya yakınında satış yaparak. bu, bir yatırımcının yapabileceği en tehlikeli şeylerden biridir, özellikle oynak veya daha yüksek riskli piyasalarda, ve piyasalar stres altındayken ani tepkilere karşı koymak hayati öneme sahip olabilir.

    kayıp kaçınımının ikinci şekli ise, bir yatırımda kaybı kabullenmemek veya diğer bir deyişle, kaybı kesmenin ne zaman gerektiğini bilmemektir. örneğin, bir yatırımcının bir hisse senedi satın alıp şirketin önemli bir sözleşme yapamaması nedeniyle hisse senedinin %20 düşmesini ele alalım. hisse senedi fiyatındaki düşüş, sadece piyasa dalgalanması değil, yatırım durumundaki bir değişiklik sonucudur.

    eğer yatırımcı, kayıp kaçınımı ön yargısına sahipse, kaybı durdurmak yerine yatırımı tutmayı ve toparlanacağını ummayı tercih edebilir. zihninde "satış yapmadan önce satın alma fiyatına geri dönene kadar beklemek" yönünde bir iç ses olabilir - bu, kayıp kaçınımı eğiliminin klasik bir işareti sayılır.

    bu iki örneği - satış veya satış yapmama - zıtlıklar olarak görmek paradoksal görünebilir, ancak temel nokta, bu dürtülerin fiyatlar temel alınarak oluşan güçlü ve korku temelli duygusal bir ön yargı tarafından yönlendirildiğidir, yatırım temellerine dayanmamaktadır.
hesabın var mı? giriş yap