• ayşe çavdar'ın nilüfer göle ile, göle'nin paris'teki atölyesinde, 10 gün boyunca yaptıkları söyleşilerden oluşan kitap. mahremin göçü isminin nereden geldiğini çavdar şöyle açıklamış:

    "ilk neden elbette göle’nin paris’te oluşuydu. atölyesini, bir araştırmacı olarak mahremini 18 yıllık istanbul tecrübesinin ardından paris’te yeniden inşa etmişti...
    ikinci neden, o atölyede çalışılan meselenin doğrudan doğruya göçle ilgili oluşuydu. islam, göçmenler eliyle avrupa’ya taşınmıştı. iç içe girişin sebebi yalnızca küresel medya aracılığıyla sürekli dolaşım halinde olan bilgi değil, aksine fiziksel, hatta bedensel bir karşılığı olan göç süreciydi.
    üçüncüsü ise kavramların göçüydü. nilüfer göle’nin kavramsallaştırdığı “mahrem” sözcüğü, fransa’daki kimlik tartışmasından, danimarka’da yayımlanan bir karikatürün kürenin müslüman coğrafyasında sebep olduğu öfkeye, hollandalı yönetmen theo van gogh’un öldürülmesine, avrupa’daki liselerde süregiden başörtüsü tartışmasına, paris’in banliyölerindeki kalkışmalara, isviçre’de artık inşa edilemeyecek minarelere, bazen şiddetle bazen bu tarihsel iç içe girişin yarattığı yenilik heyecanıyla göz kırpıp duruyordu. mahrem, başörtülü kızların moderniteyle aralarındaki arz-talep ilişkisine dair bir kavram olmaktan çıkıp, avrupa’nın kamusal alanını belirlemeye başlamıştı. "

    http://www.hayykitap.com/haber.php?haber_id=152
hesabın var mı? giriş yap