• filmi kesinlikle "film noir" olmaliydi, ama sanirim izleyici boyle yaparsak begenmez, bu filmi oyun oynayan kitle seyredecek diye, aksiyon ile harmanlayip kendi "aksiyon noir" filmlerini yapmislar. bana kalirsa da olmamis. max payne degil baska bir isim altinda seyretmis olsaydim, vasat bir aksiyon filmi oldugundan ve senaryo ilgincliginden begenebilirdim ama max payne degince insan bir baska seyler bekliyor.
    baska bir kotu oyun uyarlamasi icin; (bkz: blood rayne).
  • oyunu yıllar sonra yeniden kurup screen mode'da 1680x1050 çözünürlük desteğini* görünce ev ahalisinden gece gece bir "yuhh!!" sesinin duyulmasına neden olmuştur. günümüzde çıkan oyunları bile yeri gelip wide screen yamalarıyla oynarken, 2001 yılında çıkan bir oyun için yeterince sukela bir özelliktir kanımca. oyun zaten efsanedir, yarar, atar, oynarken "öyle topluca gelin lann!" nidaları attırır.
  • bu oyunun filminde kesinlikle jason newsted oynamalıydı. eski metallica hayranları bu oyunu oynamışlarsa bilirler, bu adamın mimikleri kesinlikle max payne. bin dereden su getirir bu adamı kafalar oynatırdım max payne de` :küçük jj abrams ım ya`. zaten adam metallica dan ayrılmış, kariyerinde yeni bir basamak olurdu. sonuçta max payne filminde güdük mark wahlberg yerine oynatılabilecek en iyi adamdı jason newsted.
  • filmdeki gereksiz cahil cesaretiyle sevenlerini üzmüştür. aslında oyuncunun tipinin uygun olması çok da önemli değildi. mark wahlberg, max payne’in gerçek mimiklerini, gerçek tavırlarını yansıtsaydı filmin önemli bir kısmı benim gözümde olmuş olacaktı. belki yine beklediğimiz hikayeyi izlemiyor olacaktık, ama en azından bildiğimiz sevdiğimiz max payne’i başka bir hikayenin içinde izliyor olacaktık. bunun yerine keanu reeves donukluğla oynanmış bir max payne izledik.
    oyunu bu kadar popüler ve sevilir kılan şey hikayenin acıklılığından ya da kahramanımızın öç alma tutkusundan ziyade, max payne’in fiziksel ve duygusal olarak yaşadığı acıyı dindirmek istememiz, mekanlardaki kasvet ve ilginçlikler, kutuların arasından, kapıların arkasından fırlayan ve anlık sevinç yaratan sürprizler, bu yolda tanışacağımız ilginç tiplere ve hayatlara sahip insanlar ve belki de oyunu bu kadar farklı kılan şey; kahramanımızın gördüğü halüsinasyonlar, ki bu halüsinasyonlar max payne’in kullandığı bir ilacın yan etkilerinden değil, onun yorgunluğundan, uykusuzluğundan, ruhsal bunalımından doğar. içlerinde korkunç devasa yaratıklar ya da ateş kaplı gökyüzü yoktur. tıpkı bizimkiler gibidir, bazen zaman yavaşlar, sesler aksar, görüntü titreşir. bütün bu ayrıntılar daha küçük bütçeli bir filmde rahatlıkla verilebilir, beklentileri kısmen karşılayabilirdi. film iyi bir aksiyon olabilir ama bir max payne hikayesi kesinlikle değil.
  • --- spoiler ---

    filmin finalinde max'in bb'yi binanın üstünde yakalayıp tek kurşunla işini bitirmesi filmin zaten gözümde fazla olmayan değerini daha da düşürmüştür. sen tanımadığın etmediğin adamları bullet time eşliğinde öldür her şeyin sorumlusu olan adamı hiçbir atraksiyona girmeden öldür bunu yapan belki başka karakter olsa hoş görülebilirdi fakat max payne'den bahsediyorsak yaptığı tüm hareketler onun karakterine uygun bir şekilde olmalı ki olayın bir mantığı olsun.

    --- spoiler ---
  • oyununu oynamamış olmama rağmen beğendiğim film. büyük ihtimalle beraber gittiğim insanların da etkisi vardır ama onun dışında da hakkını yemeyelim güzeldi. özellikle bu tür filmlerin müzikleri olaya ayrı bi güzellik katıyor, o konuda oldukça başarılıydı
  • ya siz neyi begeniyorsunuz diye sormak istiyorum? film, cekimler, oyunculuk, bullet time... hepsi yerindeydi ve guzeldi. mark wahlberg de gayet iyi canlandirmis karakteri.
  • iki oyununu da oynamış ve bitirmiş herhangi biri bu filmi çok daha güzel çekebilirdi. oyundaki sıcaklığı ve atmosferi ne yazık ki bulamadık. bullet time.ı iki kere gördük görmedik. bir ara metro sahnesinde umutlanmıştım 'aha şimdi olacak gibi' diye ama o da yavandı. ya biz çok değişmiştik ya da film harbi kötüydü. filmin sonunda bir 'late goodbye' olsaydı hiç değilse son anda kalbimizi fethederdi.
  • mekan seçimleri dışında rezil bir film. ancak;

    (bkz: maserati quattroporte)
  • oyunun senaryosu,kurgusu ve karakterleri göz önüne alınınca filminin rezalet olduğunu söyleyebilirim...vladimir lem gibi bir karakteri göremedikten,"have no fear,vlad is here" diyerekten beyaz perdede dibimiz düşmedikten sonra ne edeyim ben öyle max payne filmini.
hesabın var mı? giriş yap